Aynur Kolbay 
İnsanlar arasındaki iyi niyetli ilişki, yardımlaşma ve anlayış üzerine güzel ayrıntılarla süslenmiş bu hikâye, para kavramını çocuğa birebir gerçek dünya üzerinden değil de, böyle hikâyeler aracılığıyla anlatmak adına iyi bir fikir olabilir.
Para; biz yetişkinler için hayatımızı devam ettirme, karar alma, yaşamımızı şekillendirme gibi pek çok konuda hayati önem taşıyan önemli bir araç. Çocuklarda ise küçük yaşlarda pek bir şey ifade etmeyen, zamanın ilerlemesiyle birlikte istediği oyuncağı elde edebileceği bir araç, cep harçlığı, kumbarada para biriktirme vs gibi şekillerde kendini var eden bir olgu. Tabii farklı koşullardaki farklı çocuklar için bu para anlayışı da bir o kadar değişmekte. Çocuğun nasıl koşullarda hayatını devam ettirdiği, ailenin para kavramıyla ne kadar açıklıkla ya da üstü kapalı haşır neşir olduğu, çocukta oluşacak para algısında oldukça önemli bir yere sahip. Tudem Yayınları’ndan çıkan Bir Altın Hikâyesi, çocukları para kavramıyla tanıştırmak için iyi bir fırsat olabilir.
Kitaptaki olaylar oduncu Tibo’nun hastalanması ile başlar. Tibo’nun borcunu ödeyecek bir altını olmaması, hikâyenin devamında seri şekilde devam edecek olan borç silsilesini de başlatmış olur. Sırayla doktor çiftçiye, çiftçi terziye, terzi marangoza, marangoz ise tekrar oduncuya borçlanınca işler iyice kısır döngüye girer. İşin ilginci herkesin birbirine birer altın borçlanması ve aksilik bu ya kimsenin de cebinde bir altın bulunmayışıdır. En sonunda işi çözecek olan o tek bir altının ortaya çıkmasıyla borçlar kapanıverir ve kitap mutlu sonla sonlanır. Kimsenin somut bir şekilde eline geçen bir altın olmamasına rağmen, borçların bir anda silinivermesi ise çok güzel bir şekilde kurgulanmış. Kitap boyunca herkesin bir alacağı olmasına rağmen, tüm karakterlerin alacaklarının değil de vereceklerinin derdine düşüyor olması ise oldukça naif bir ayrıntı olmuş.
İnsanlar arasındaki iyi niyetli ilişki, yardımlaşma ve anlayış üzerine güzel ayrıntılarla süslenmiş bu hikâye, para kavramını çocuğa birebir gerçek dünya üzerinden değil de, böyle hikâyeler aracılığıyla anlatmak adına iyi bir fikir olabilir.
Kitabın sonundaki “Birlikte Düşünelim” bölümünde yer alan;
- Parasız bir dünya nasıl olurdu? Sizce sadece değiş-tokuşla işleri yürütmek mümkün müdür?
- Öyküde hiç para kullanılmadan bütün işler halledildi. Sizce kazançlı çıkan kim?
- İlk para hakkında bilginiz var mı?
- Para, özgürlük getirir mi?
- İnsan sadece para için mi çalışır ve üretir?
gibi sorular ise çocukların gerçek hayatta para sayesinde/yüzünden sahip olduğu/olamadığı şeylerle karşılaşmadan para kavramını anlamalarını sağlamak açısından yararlı olabilir. Yine bu bölüm aracılığıyla çocuklarla paranın önemi/önemsizliği, takas kültürü, paranın nasıl ortaya çıktığı ve paranın insanlar için ne ifade ettiği çocukla birlikte tartışılabilir.
Çevirisini Damla Kellecioğlu’nun yaptığı kitabın renkli ve hikâyeyle iç içe giden çizimleri ise Pauline Duhamel’e ait.
Keyifli okumalar…
|
Ebeveynlere Faydacı Puanlama:
|
|
- DÜMTEK NECMİ’NİN MUHTEŞEM HİKÂYESİ - 24 Mart 2021
- DUT AĞACINDAKİ HAYALET - 9 Şubat 2021
- KİTAP TAMİRCİSİ TOPRAK - 7 Aralık 2020
FACEBOOK YORUMLARI
