
Son zamanlarda çocuk kitaplarında farklılıklar konulu kitapların çoğalması mutluluk verici. Eva Furnari’nin Şair Kısakulak kitabı da bu kategoride güzel bir örnek.
Son zamanlarda, çocuk kitaplarının önemi nihayet ülkemizde de anlaşılmaya başladı. Bunun üzerine bir de farklılıklara saygı duymakla ilgili kitapların da çoğaldığını görmek oldukça mutluluk verici. Özellikle birbirlerine karşı acımasızlık konusunda bilincin tam oturmadığı çocukluk dönemlerinde, farklılıkları kabullenme konusunda yaratılacak bir farkındalık, belki de bir çocuğa verilebilecek en iyi armağan olabilir.
İşte, kulakları farklı olan herkese adanmış kitabımız Şair Kısakulak, tam da böyle bir farkındalığı yaratmada yardımı olacak bir içeriğe sahip. Kısakulak, yalnız yaşayan, hiç arkadaşı olmayan, dalgın, unutkan, bir kulağı diğerinden kısa olduğu için sınıf arkadaşları tarafından sürekli dalga geçilmiş ünlü bir şair tavşan. Farklı olmanın getirdiği problemlerden kurtulmak umuduyla taktığı Kulak Uzatıcı aparat da işe yaramayınca çareyi yazmakta ve yazarak rahatlamakta bulan bir şair…
Umutsuz ve çaresiz yazarımız, yazdığı umutsuz ve çaresiz içerikli kitapları ile kendine büyük bir hayran kitlesi oluşturmayı da başarmıştır. Hiç okumadığı yığınlarca hayran mektubu almaktadır. Ve bir gün yüzlerce hayran mektubunun içinden karşısına kader gibi çıkıveren Şirin’in mektubunu, normalde hiç âdeti olmamasına rağmen okumaya karar verdiğinde, hayatını kurtaracak adımı attığının da farkında değildir tabi ki. Şirin, Kısakulak’ın sıkı bir hayranıdır ancak kötü bittiğini düşündüğü Ters Prenses isimli hikâyesini de düpedüz eleştirmektedir.
“Ters Prenses bir kulede değil, kuyunun dibindeki rahatsız yuvasında yaşamaktadır. Çok da zeki olmayan çekici prens bir gün oraya gelsin diye bekler. Geldiğinde ona saçlarını uzatmak yerine bir ip fırlatır. Bu sayede onu çekip içeri sürükleyerek tuzağa düşürür. Ve sonrasında, aç kalıp üşüyen çift orada ömürleri boyunca mutsuzluk içinde yaşarlar.”
Şirin mektubunu mutsuz ilerleyen bu hikâyeye mutlu bir son yazıp şairimize sunarak bitirince bizim Kısakulak iyice çığırından çıkar. Şirin kimdir ki kendisini böyle rahatlıkla eleştirebilmekte, üstüne üstlük bir de hikâyesinin sonunu değiştirebilmektedir? Sinirlenmesine sinirlenir ama içine de bir kurt düşmüştür artık. Oturup kendi kitaplarının isimlerini düşünmeye başlar: Dağsıçanı Yayıncılık’tan çıkan Pörsümüş Havuç, Kaçık Tavşan Yayınları’ndan çıkan Kızarmış Gözler, Şanssız Ada Tavşanı Klasikleri’nden çıkan Tavşan’ın Patisi, Tavşan Kitapları’ndan çıkan Tatsız Paskalya ve daha nicesi… Hem kitaplarını hem de Şirin’in dediklerini düşünür, siniri biraz hafifler ve bu olayı unutmaya karar verir. Ancak Şirin’in kendini unutturmak gibi bir niyeti yoktur. Çok geçmeden Şirin’den yeni bir mektup ve yine değiştirilmiş bir şiir alınca bu sefer Kısakulak da dayanamaz ve Şirin’e sinirli bir cevap yazar. Böylece farkına varmadan bir mektup arkadaşlığı da başlamış olur. Zaman geçtikçe birbirlerine yemek tarifleri verecek ve hatta tanışmak üzere buluşma planları yapacak noktaya kadar gelirler. Bu mektup arkadaşlığı Kısakulak’ın ilk defa bir peri masalı yazmasına bile sebep olur. Çünkü fark etmeseler de birbirlerine karşı başka duygular uyandırmaya başlamışlardır bile.
Kısakulak ve Şirin buluşabilecekler mi buluşamayacaklar mı sürpriz olsun ama kitabın her kısmı olduğu gibi, buradan sonrası da hem çok eğlenceli, hem yaratıcı hem de sürükleyici bir şekilde devam ediyor. Kitap boyunca okuduğumuz Kısakulak’ın kısa hikâye ve şiirleri, tekrar yazılan mutlu sonlar, kullanım kılavuzları, şurup ya da kurabiye tarifleri vs o kadar dahice bir espri diliyle yazılmış ki, hem çok eğleniyorsunuz hem de “ne kadar ince ve güzel düşünülmüş yaratıcı ayrıntılar” diye şaşırmadan edemiyorsunuz. Kitabın sonunun geldiğini ve bittiğini düşündüğünüz noktada ise 16 sayfalık P.S. bölümü başlıyor ki bu kısım da en az kitabın kendisi kadar eğlenceli. Hem kitapta olmayan ama kahramanlarımızın akrabaları olan karakterlerin hikâyeleri hem de kitap boyunca geçen fabl, prospektüs, telegram gibi kavramların açıklamaları bu bölümde yer alıyor. Hiç sıkılmadan bir solukta, yüzünüzde bir tebessümle bitiriveriyorsunuz kitabı.
Yazarın 82 farklı taslak sonucunda hazırladığı Şair Kısakulak; kendimizi sevmenin, sevmediğimiz yönlerimizle barışmanın ya da özellikle çocukluk dönemlerinde baş etmesi çok zor gözüken dertlerle yüzleşmenin; bazen dışarıdan çıkıp gelecek bir kurtarıcıya ya da bize empati ile yaklaşacak bir arkadaşa bağlı olduğunu çok güzel bir şekilde anlatmış. Artık çok geçmişte kalan ve günümüzde pek çok çocuğun bilmediği mektup arkadaşlığına dair de güzel bir başlangıç olabilir küçük okuyucular için.
Özellikle 8 yaş ve sonrası için daha anlaşılır olabilecek ve 2007 Jabuti En İyi İllüstrasyon Ödülü sahibi olan kitabın muhteşem çizimleri de yine yazar Eva Furnari’ye ait.
Keyifli okumalar…
Ebeveynlere Faydacı Puanlama:
- Görsellik: 5 puan, rengârenk ve tüm ayrıntılarına kadar düşünülmüş çizimler hikâyenin gidişatı ile de oldukça uyumlu
- Hikâye: 5 puan. Eğlenceli bir dille pek çok farklı hikâye tek bir kitapta buluşturulmuş
- Eğitici/Öğretici Nitelik: 5 puan. Farklılıklara saygı duyma konusunda çocuklarda bir bilinç oluşturmak için faydalı olabilir
- Hayal Gücü Gelişimi: 5 puan
- Kültürel Gelişim: 5 puan. Kitabın sonunda pek çok farklı kavrama dair kısa bilgiler veriliyor.
- Şair Kısakulak
- Yazar: Eva Furnari
- Çizen: Eva Furnari
- Baskı Yılı: 2016
- Sayfa Sayısı: 55 Sayfa
- Yayınevi: Tudem Yayınları
- DÜMTEK NECMİ’NİN MUHTEŞEM HİKÂYESİ - 24 Mart 2021
- DUT AĞACINDAKİ HAYALET - 9 Şubat 2021
- KİTAP TAMİRCİSİ TOPRAK - 7 Aralık 2020