Hepiniz o Liste’deydiniz bee!

Ben Çavlan Gökmen. Cinayet Büro Amiriyim. Soruşturmayı ben yürütüyorum. (Liste; syf 22)

Ömrümüzün uzunca bir süresini Akp iktidarı çürüttü. İktidarının çok büyük bir bölümündeki baş müttefiki Fethullah Gülen Cemaatiydi. Sonra bir gün ortaklar arasındaki ilişkiler bozuluverdi.

Timur Soykan dördüncü kitabı Liste’de AKP-Cemaat ayrışmasının izini sürüyor. Cinayet Büro Amiri Çavlan Gökmen aracılığıyla.

İlk olarak 2004 yılında Demet Bilge Ergün’le Sapan / Hrant Dink Cinayeti, 2009 yılında insan öykülerini biriktirdiği Tanrı Misafirleri Oteli, 2013 yılında politik polisiye türündeki Zavallı/ Gerçek Kimin Umurunda ’ya imza atmış genç bir yazar Timur Soykan. Geçtiğimiz ay son kitabını Kırmızı Kedi Yayınevi aracılığıyla okur beğenisine sundu. Liste yine politik polisiye türünde bir roman.

Suikast

“…Sol elindeki dosyayı ölse bile bırakmayacak kadar sert sıktı. Artık güçlükle hareket ettirebildiği kana bulanmış elini aynada izlediği yüzüne götürdü; kendisiyle vedalaşıyormuşçasına sakin, gözünün altına, yanağına dokunduktan sonra katile döndü.” Syf; 8

Emniyet içinde yuvalanan Cemaat’in önde gidenlerinin listesinin bulunduğu düşünülen bir dosyayı üst düzey bürokratların ve Başbakanın olduğu bir toplantıya getiren polis memuru, ülkenin tüm üst düzey istihbaratçılarının, askerlerinin, bakanlarının hazır bulunduğu başbakanlık konutunda öldürülür. Toplantının başlığı, katılanların ünvanları, cinayeti iyice ironik kılar. “Güvenli İstanbul” toplantısının yapıldığı konutun tuvaletinde bulunan cesedin sırrını çözmek için Başbakan, akrabası Çavlan Gökmen’ i görevlendirir.

Çavlan Gökmen ekibindeki Onur ve Mert’i, İstihbarat Şube Başkomiseri alaylı ve ülkücü Hikmet’i de yanına alarak cinayeti çözmek için işe koyulur. Kullanabilecekleri ipuçları; maktulün büyük bir titizlikle biriktirdiği satış fişleri ve güvenlik görüntüleridir. Güvenlik görüntüleri kimi zaman bir kafeden, kimi zaman bir otelden çoğunca da MOBESE kameralarından elde edilir.

MOBESE’den Kaçılmazmış

Bazen bir roman, kitap okursunuz hayatınız değişmez. Hayatınız değişmez ama hayattaki kimi ayrıntılara bakışınız değişir. Timur Soykan’ın romanı -tüm okuyucularda aynı sonucu mu doğurur bilmem – benim kimi ayrıntılara özellikle MOBESE’lere bakışımı değiştirdi. Bir polisiye olmakla birlikte teknolojinin bu kadar başarılı bir şekilde kurguya yedirildiği romanlara her zaman rastlamıyoruz. Çok karakterli kurguda en önemli karakterlerden birisi oluyor kameralar. Özellikle sosyal medyada cep telefonlarının gelişmesiyle herkesin görüntüyü anında diğerlerine sunmasına alan açan teknolojinin geçmişi araştırmakta, katilin izini sürmekte, cinayet/kaçırmanın çözümlenmesinde ne denli işlevsel kullanılabileceğine tanık ediyor bizi yazar. İşin güzel yanı sanki hep yaptığımız bir işi yaparmış gibi olağanlaştırıyor bunu.

Karakterler ve kişilikler

Politik kimi konulara dokunmak çoğunlukla yazarının siyasi yaklaşımına dair izler taşır. İncelikli yapılırsa siyasi yaklaşımına yakın olmanız uzak olmanız edebi zevk almanıza engel değildir. Timur Soykan gazeteci kimliğinin bir artısıyla sanıyorum, Liste’de bunu çok iyi başarıyor.

Klasik polisiye/suç romanlarından alışığızdır. Hemen bütün yazarların bir Hercule Poirot’su, Miss Marple’ı, Holmes’u vardır. Timur Soykan karakter takibi yapmakla birlikte her iki romanı için de böyle bir karaktere ihtiyaç duymamış.

Karakterlere, kurumlara yaklaşımı, ana karakterinin mükemmel olmayan kişiliği, genel olarak karakterlerin korkusuzlukla acizlik arasında salınan ruh halleri anlatılanları sahici kılıyor.

Güncel siyasete, güncele dokunmadan yazılan çok başarılı eserler okuyoruz. Timur Soykan onlardan değil. Daha önce Zavallı romanında yaptığını Liste romanında da yapıyor. İsim değişiklikleri dışında tam da güncel siyasete dair, onun içinden kişileri, olayları konu yapıyor romanlarına. Hiç sırıtmıyor, sakil durmuyor yazdıkları. Konuyu, anlattığı kişileri, karakterleri tanıyormuşçasına içeriden yazıyor. Yaptığı tespitler, anlattığı kişi ve olaylar kanlı canlı kişiler. Şu karakter bilmem kim olmalı diyecek kadar konunun ayrıntısını bilmiyor olsanız dahi öyle bir kişinin varlığına inandırıyor sizi.

Kitabı okuyup bilince çıkardığınız tespitler var romanda ayrıca. Cemaatçi tipoloji hakkında aşağıya alıntıladığım bölümler benim için öyle oldu. Hayatta tanıdığım tüm Cemaatçileri gözden geçirdim bu vesileyle. Siz de okuduğunuzda öyle yapın ben çok eğlendim kendi payıma.

Bak bu çocuk Cemaatçiydi. Zaten bize gelenlerin çoğu öyledir. … Nasıl oluyor bilmem ama hepsi birbirine benzer. Bir beyazlık olur yüzlerinde, güneş onlara daha az vurmuş sanki. Sakalları bıyıkları tüy gibidir. Konuşurken dudakları küçük kıpırdar. Oturuşları, duruşları eziktir, karakterleri çok uysaldır. Syf; 67

Güneş görmemiş kadar beyaz yüzüne ince, badem bıyıkla siyasi kimliğini çizmiş bir başkomiser… iktidar partisiyle yüzleri benzeyecek kadar eski ortaktı Cemaatçiler ve ayırt etmek imkansızdı. Syf; 254

Şüphe

Tüm roman karakterleri ve kişileri kadar iyi tarif edilmiş bir başka karakter de “şüphe” Liste’de. Kurtlukta düşeni yemek kanundur sözünü doğrularcasına çıkar çatışmalarının doruğa çıktığı, kimin kimi neden takip ettiğinin belirsizleştiği, herkesin bütünüyle şüphede olduğu durumlar önemli yer tutuyor romanda.

Naci Soğuk’un gidişini izlerken en saf duygularının arasından şüphe mırıldandı: Cemaatçi olabilir mi? Syf; 88

Cinayete kurban giden genç adamın kimliğinden tutun da elindeki listenin aslında ne olduğuna ve kimlerin kuyusunun kazılıp kimlerin akıbetinin ne olacağına dair hemen bir sonuca varamayacağımız olaylar dizgisi okuru nefes nefese bir takibin, kovalamacanın içine sokuyor. Kim kimi neden takip ediyor, en az roman kişileri kadar merakta kalıyoruz son ana kadar.

Romanın 16. Bölümü değme polisiye filmlere taş çıkartacak bir aksiyonu barındırıyor içinde. Kimin öleceğini, vurulacağını, düşeceğini okurken, iyi bir aksiyon yazarı ve sinematografik bir bakışla karşı karşıya olduğunuzu da fark ediyorsunuz.

O Liste bir gün ortaya çıkacak…

Okurken büyük zevk alarak okuduğum bir roman oldu Liste. Romana konu olan liste sanıyorum, romandaki yarım kalan sol müdahalenin tamamlanmasıyla ortaya çıkacak.

O Denizler o hainleri yenecekler. Kurguladığımız geleceğin romanını da Timur Soykan gibi yazarlar yazacak.

  • Liste
  • Yazar: Timur Soykan
  • Türü: Polisiye
  • Basım Tarihi: Mayıs 2016
  • Sayfa Sayısı: 352
  • Yayınevi: Kırmızı Kedi Yayınevi
Güzella Bayındır
Takip için
Latest posts by Güzella Bayındır (see all)
Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Türk Edebiyatının Aydınlık Yüzü: Sabahattin Ali

Read Next

Toplum Fotoğrafı

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *