Kirli Yüzlü Melekler; Arjantin Futbol Tarihi

Jonathan Wilson’un kaleme aldığı ve İthaki Futbol Kültürü serisinin yeni kitabı olan Kirli Yüzlü Melekler: Arjantin Futbol Tarihi isimli kitabı, Arjantin futbolunun ruhunu, futbolseverler gözünde temize çıkarmaya çabalıyor.

….
sen söyle serseriler kralı istanbul
sen söyle iki gözüm
hangi merhem çâredir şu bizim yaramıza
yel üfürdü su götürdü gençliğimizi
elimiz boşa geldi meydanlarda kaldık
meydanlar serseri biz serseri
sağımız sefalet solumuz ölüm
işte geldik gidiyoruz
kahrolasın
kahrolasın istanbul şehri
(Attilâ İlhan – Kirli Yüzlü Melekler)

Yukarıda bir bölümünden alıntı yapılan Attilâ İlhan şiiri; İstanbul şehrinde sefalet ve ölüm ile iç içe geçmiş hikayemizi anlatır. Ayrıca 1938 yapımı; Michael Curtiz’in yönettiği, Humphrey Bogart’ın başrolünde oynadığı aynı isimli film, yeraltı dünyasındaki bir grup serserinin hikayesini ele alır. 1969 yapımı; Nebahat Çehre’nin başrolünde oynadığı, aynı isimli bir film vardır ki; dönemin Yeşilçam koşulları göz önüne alındığında, yukarıdaki iki adaşından ayrılır. Ancak; tüm eserlerin ortak yönü; koşullar gereği hayatın dibinde yaşayanların, yüzlerindeki kir dışında, tertemiz bir ruhları olduğunun vurgulanmasıdır.

Jonathan Wilson’un kaleme aldığı ve İthaki Futbol Kültürü serisinin yeni kitabı olan Kirli Yüzlü Melekler: Arjantin Futbol Tarihi isimli kitabı, Arjantin futbolunun ruhunu, futbolseverler gözünde temize çıkarmaya çabalıyor.

Öyle ki; Arjantin’de futbola, oynandığı ilk andan itibaren, göçmenlerin oluşturduğu bir ülkede, ulusal kimliğin oluşturulması için, toplumun tüm kesimlerini birleştirici bir amaç yükleniyor. Arjantin’de futbol; bu sebeple hiç bir zaman, bir eğlence ya da sadece bir oyun olarak görülmüyor. Bu sebeple oyun; bir ölüm-kalım mücadelesine dönüşüyor zamanla. Futbol, yoksulların umuduyken aynı zamanda diktatörlerin de dört elle sarıldığı bir araç oluyor. Arjantin’de düzenlenen 1978 Dünya Kupası; Arjantin tarafından kazanılmış olmasına rağmen, aynı yıl daha iyi bir dünya arzuladıkları için öldürülen 30.000 kişi nedeniyle, bir kısım Arjantinli için hala utanç kaynağı. Kazanılan 1986 Dünya Kupası bu utancı henüz silebilmiş değil. Buna rağmen; Arjantin’de futbol, başka ülkede olmadığı kadar politik olmaya devam ediyor.

Kirli Yüzlü Melekler ise; Arjantin’in köklü spor dergisi El Grafico’nun başyazarı Borocoto’nun 1928’de söylediği şekliyle, bir gün heykeli dikilecek olan isimsiz oyuncu olarak karşımıza çıkıyor:

“Kirli yüzlü, tarağa isyan eden yeleleri, zeki, fıldır fıldır, oyuncu, kandırıcı gözleriyle ve bir gün öncesini bayat ekmeklerini yemekten çürümüş küçük dişlerle dolu ağzına oturtmayı beceremediği serseri gülüşü ima eden ışıltılı bakışıyla bir pibe. Pantolonu yamalardan görünmez, yakası düşük Arjantin çubuklusu atleti fare yenikleriyle delik deşik. Pantolon askısı niyetine beline bağlı ve göğsünden çaprazlama kuşak gibi geçen bir kumaş parçası. Dizleri nasılsa mikrop kapmamış yaraların kabukları ile dolu; çıplak ayaklı ya da çok şut çektiğini gösterircesine burnu delik ayakkabıları var. Duruşu onu yansıtmalı; çaputtan bir top sürüyormuş gibi görünmeli. Bu nokta önemli: herhangi bir top olmaz. Tercihen eski bir çoraba sarılmış çaputlardan yapılmış bir top olmalı. Bu anıt bir gün dikilirse, pek çoğumuz kilisedeymiş gibi ona şapka çıkarıp saygıyla sunarız.”

Yukarıdaki; kirli yüzlü melek, bu sözlerden yaklaşık 30 yıl sonra, bire bir olarak dünyaya geldi. Diego Armando Maradona, bu sebeple Arjantinliler için bir tanrı mertebesine yerleştirildi. Maradona’nın yeteneklerine ihanet eden yaşamı, bir çoğunu hayal kırıklığına uğratsa da, kirli yüzlü meleklerini Lionel Messi silüetinde yeniden bulmuş durumdalar. Ya Messi’nin onlara ihanet etmeyeceklerini umacaklar ya da yeni meleklerinin yeryüzüne gelmesini bekleyecekler.

Geçenlerde Afganistan’da abisinin poşetten yaptığı arkasında Messi yazan, mavi-beyaz çubuklu Arjantin forması giyen çocuk kısa zamanda gündeme yerleşmişti. Uzun süre, çocuğun kim olduğu bulunmaya çalışıldı. En sonunda Afganistan’da ortaya çıkan çocuk, Messi ile buluşturularak, dünya vicdan azabından kurtarılmış oldu. Başka hiç bir ülkenin forması, Afgan çocuğun hikayesini bu kadar gerçek kılamazdı.

Kirli Yüzlü Melekler kitabı; 600 sayfa boyunca, Arjantin tarihiyle paralel yürüyen futbol tarihini başarılı bir şekilde anlatıyor. Kitabın sonuna doğru, jenerasyonumuzun yetiştiği futbolcuların isimleri karşımıza gelmeye başlamasıyla, kitabın temposu artıyor. Özellikle Maradona ve Messi’nin hikayesinin kesiştiği anlar çok güzel. Arjantin futbolunun kimliğinin nerden geldiği, bugünkü devamcılarının kimler olduğunu okumak gayet ilgi çekici. İthaki Yayınları; futbol kültürü serisinin beşinci kitabı ile, yine nokta atışı yapıyor. Futbolseverlerin mutlaka okuması gereken bir yapıt.

  • Kirli Yüzlü Melekler
  • Arjantin Futbol Tarihi
  • Yazar: Jonathan Wilson
  • Çeviri: Tolga Esmer
  • Türü: Futbol-Spor
  • Baskı Yılı: Temmuz 2017
  • Sayfa Sayısı: 624 Sayfa
  • Yayınevi: İthaki Yayınları

 

Okuma önerisi!

Gladyatör – Vecdi Çıracıoğlu

Serkan Atak’ın incelemesi; “Futbolun Spartaküs’ü: Metin Kurt
yazının tamamını okumak için TIKLAYINIZ

Metin Kurt futbolculuk hayatından sonra, futbol düzenine başkaldırmaya devam etmiş, bulunduğu her alanda atılan her golün emekçilerin kalesine olduğunu ifade etmiştir.

Serkan Atak
Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Bozcaada’ya dair her şeyi anlatan özel bir kitap

Read Next

Ekin Metin Sozüpek İle Bilinmeyen Dillerde Hokus Pokus

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *