Kitaplara dokunurken, okumanın mutluluğu

Necati Güngör: Her yaştan, her sınıftan, her görüşten insanlar Kitap Fuarı’nda yalnızca bir sıfat taşıyordu: Kitapseverlik…

Bursa Kitap Fuarı’na, günlük güneşlik bir pazar gününde gittik. Dışarının, o, insanı çağıran güzel havasına karşın, okuma aşkıyla fuara koşarak kitap sergenleri önünden geçerken adeta kutsal bir görevi yerine getiriyorlardı. İnsanların yüzlerine yansıyan memnuniyet havası, içlerindeki okuma aşkının belirtisinden başka ne olabilirdi?

Her yaştan, her sınıftan, her görüşten insanlar Kitap Fuarı’nda yalnızca bir sıfat taşıyordu: Kitapseverlik… Anlaşılıyordu ki kitabın bir özelliği de birleştirici olmasıydı. “Kim olursan ol, gel” diyordu kitaplar sanki… “İster yetişkin ol, ister çocuk; ister kadın, ister erkek ol, burada herkes için yazılmış kitaplar var…”

Gerçekten kitap fuarları kavga alanları değildir. Silah fuarlarına benzemez kitap fuarları. Kitaplar sizin gönlünüzde barış rüzgârları estirir… Kitaplara dokunurken, okumanın mutluluğunu içinizde duyumsarsınız.
Bursa Kitap Fuarı’nı gezerken bunları düşündüm.

Günışığı Kitaplığı’nın sergilediği kitaplarımın önünden insanlar geçti gün boyunca. Anne ve babasıyla fuara gelmiş olan bir genç kız, kitaplarıma göz atınca, adeta bir sevinç çığlığı attı!
“Aa, Necati Güngör!”

Sergilenen kitaplarımdan, “Bir Hikâye Yaz, İçinde İnsan Olsun”u eline alıp, sayfalarını karıştırmaya başladı sevgi dolu bakışlarla. Bunu yaparken hemen ardında duran annesine açıklama yaptı: “Sınıfta okumuştuk bunu, öğretmenimiz getirmişti… Çok güzeldi!”

Anne ve babası, kızlarının elindeki kitabı ve başkalarını o an satın aldı kızları için. Çocuklarının sevinci, anne babalarının sevinciydi.

Bursa Kitap Fuarı’nda buna tanık olmak, yazarlık yaşamımın unutulmaz anılarından biri oldu.
Sonra o kitabı, öğrenci kıza imzaladım; sonra birlikte fotoğrafımızı çekti annesi…

Necati Güngör

Çocukluğun kalbinden baba öyküleri…

Türkçe’nin yaşayan en büyük öykücülerinden Necati Güngör, sonsuz birikimi ve gözlem gücüyle gerçek insanların gerçek duygularını ve öykülerini çocuklara anlatmaya devam ediyor. Öğrenciyle öğretmen, anneyle çocuk, insanla hayvan iletişiminin iz bırakan örneklerini sunduğu zengin öyküler koleksiyonuna kattığı dördüncü kitapta bu kez, babayla çocuk iletişimine odaklanıyor. İnsana ilişkin her türlü duyguyu, incelikli bir sözcük işçiliğiyle, sıcak bir dille sunan yazar, okurunu babaların ve çocukların şefkat ve güven dolu dünyasındaki öykülere çağırıyor.

Babalarla çocukları arasındaki duygusal bağı her iki tarafın gözünden aktaran, iyilik, vicdan, empati, vefa, özlem ve sevgiyle örülü 10 öykü: Otobüs Bekliyordunuz, Asıl Babam, Hayatımın Kahramanı, Muhabbetkuşum, Babam Şimdi Çok Uzaklarda, Babam ve Dedem, Annemin Defteri, Yıldızlı Gecelerde Mızıka, Esmeralda, Roman Okumak.

Necati Güngör Kimdir?

1949’da Malatya’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuduğu yıllarda yayımlanan ilk öykü kitabı Yolun Başı (1973), edebiyat çevrelerinde ilgi gördü. 1979’da Sevgi Ekmektir’le Türk Dil Kurumu Öykü Ödülü’nü, 1990’da Sinema Kuşu Sevgilim’le Ömer Seyfettin Öykü Ödülü’nü aldı. Röportaj dalında Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü’ne ve yine 1990’da Türkiye Jokey Kulübü’nce Yılın Röportajcısı Ödülü’ne değer görüldü.

İyiler Genç Ölür (1998) adlı öykü kitabıyla, 1999 Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü kazandı. İstanbul’un çeşitli semtlerini nostaljik bir duyarlılıkla anlattığı yazılarını, Bir Taşralının İstanbul Nostaljisi (1990) adlı kitabında topladı. Hayvanların Sır Dolu Dünyası ’nı (2010) ve çocuklar için Babamın Sedefli Çakısı (1990), Masal Kuşu (1992) adlı kitapları yayımladı. Günışığı Kitaplığı’nın Köprü Kitaplar koleksiyonu için Sessiz Yürek (2009) adıyla kitaplaştırdığı öyküleri özellikle dikkat çekti. Annelik üzerine düşündüren öykülerini Anneme Bir Ev Alacağım (2011) adlı kitabında toplayan Güngör, öğretmen ve öğrencilere odaklanan Sevgili Öğretmenim(2015) adlı kitabıyla, 2017 Naim Tirali Öykü Ödülü’ne değer görüldü.

İnsan ilişkilerini ve davranışlarını çocuk gözüyle anlattığı son öyküleri Bir Hikâye Yaz İçinde İnsan Olsun (2017) adıyla yayımlandı. İstanbul’da yaşayan Güngör, yalın ve sıcak dilinden süzülen öykülerle çocuk edebiyatını zenginleştirmeyi sürdürüyor.