Tek Yatakta İki Kişi

“Tek Yatakta İki Kişi” uzmanlık alanı çift ilişkileri olan, sosyolog yazar Jean-Claude Kaufmann tarafından kaleme alındı.

İlişkiler hakkında çokça kitap yazıldı ancak ilişkilerin karanlıkta kalan kısmından pek bahsedilmemişti. Bu açığı kapatan bir kitaptan bahsedeceğim sizlere. “Tek Yatakta İki Kişi” uzmanlık alanı çift ilişkileri olan, sosyolog yazar Jean-Claude Kaufmann tarafından kaleme alındı.  Konusu ilişkilerin karanlıkta kalan kısmından, yani çiftlerin yatakları ve uyku pozisyonlarından oluşuyor. Yazar kitabındaki verileri bloğunda açtığı özel bir alandan elde etmiş. Çiftler özel hayatlarına dair bilgileri bu alanda yazar ile paylaşmışlar. Buradan derlenen bilgiler ışığında da kitap kaleme alınmış.

Yalnız uyumaya alışmış olan bir birey, bir başkası ile beraber uyuduğunda neler hissediyor, rahat edebiliyor mu, yaşadığı olumsuz durumlar neler, yaşanan olumsuzluklarla nasıl başa çıkıyor? Kitapta  bu sorular ele alınmış.

Anlıyoruz ki bazı hissiyatlar kültürel farklılıklar olsa dahi değişmiyor ve aynı şekilde yaşanıyor. İlişkinin ilk zamanlarında yani aşk doruktayken olumsuzluklar görülmüyor. Çiftler sarmaş dolaş bir şekilde, yatağın darlığına veya genişliğine aldırmaksızın uyuyabiliyor. Başlarda yoğun bir yakın olma arzusu mevcut. Çiftler daha çok temas istiyor. Birbirine sarılmak, nefesini hissetmek istiyor. Ancak bir süre sonra araya mesafe koyma ihtiyacı doğuyor. Peki bu aşkın bittiğinin habercisi mi?

Durun, hemen moral bozmayın. Her ilişkide yaşanan bir süreç bu. İstisnalar elbette olabilir ancak kişi eşine ne kadar sevgi dolu olursa olsun uyurken kendisine bir mahrem alan bırakmak isteyebilir. Eşini çok sevse dahi arkasını dönerek uyuduğunda daha rahat uyuyor olabilir. Peki ya eşlerden biri horluyorsa? Uykudayken kötü kokular yayıyorsa veya çok hareket ediyorsa?  Ya da eşlerden biri kitap okumak isterken diğeri ışıktan rahatsız oluyorsa? Ne yapmalı?

Kitapta genellikle kadınların erkeklerin horlamasından rahatsız olduğunu görüyoruz. Çünkü erkeklerde horlama sorunu kadınlara göre daha yaygınmış. Bir de sıcaklık kavgası söz konusu. Kadın daha sıcak bir yatak arzusundayken, erkek biraz daha serin bir ortam tercih ediyor. Muhtemelen burda biyolojik farklılıklar devreye giriyor. Kadın vücut ısısı erkeğe göre daha düşük. Dolayısıyla kadın daha çok ısınma ihtiyacı içinde.

Ya da uykusu daha hafif olan taraf, uykusunda çok hareketli yatan taraftan rahatsız oluyor ve uykusu sürekli bölünebiliyor. Sonuç uykusuz geçen bir gece! Görüldüğü gibi ele alınan konular duygusallıktan uzak gayet somut problemler. Üzerinde çok düşünülmese de kimi zaman ayrılıklara sebep olan ciddi problemler.

Allah Bir Yastıkta Kocatsın!

Bizim kendi kültürümüze ait içten bir temennidir. Evlenen çiftlere söylenir. Çünkü  kültürümüzde çiftlerin gece ayrı uyuması hoş görülmez. Küslük olsa dahi geceleyin yatakta son bulması öğütlenir. Günümüzde yastıkların sayısı birden ikiye çıksa da çiftler genellikle aynı odada ve aynı yatakta uyurlar. Yatakların ayrılması ise genellikle kötü giden ilişkinin habercisidir.

Evli çiftlerde ise bebek olduğunda kısa dönem ayrılıklar yaşanabiliyor. Bebeği yatağa alan anne, babanın salondaki kanepede uyumasına sebep olabiliyor. Kitapta böyle bir durumdan bahsedilmemiş ancak belki bu konuyu ele alan bir araştırma ülkemizde de yapılır.

Onlarca sene aynı yatakta uyuyan çiftlerin, yaşlılık evresinde ayrı odalarda uyumaya başlamaları bilinen bir durumdur. Bu durum evde boşalan oda sayısı ile ilgili olabileceği gibi -çünkü çocuklar büyüyünce evden ayrılırlar- ilerleyen yaşlarda azalan cinsellik ihtiyacı ile ilgili de olabilir.

Kitabı okumaya başladığımda oldukça heyecanlandığımı söylemeliyim. Çünkü hakkında pek düşünülmemiş bir konuya odaklanması ilgimi çekmişti. Ancak kitabı bitirirken bir miktar hayal kırıklığına uğradığımı da belirtmeliyim. Değindiği konular çok ilgi çekici ancak araştırma düzeyinde kalmış. Psikolojik açıdan analiz kısmını eksik buldum. Çiftlerden birinin yaşadığı olumsuzluğun karşı tarafa yansıması, odalar ayrıldıktan sonra terkedilenin duyguları ya da sorunların nasıl aşılacağı üzerinde pek durulmamış. Kim bilir belki bu da başka bir kitabın konusudur?

  • Tek Yatakta İki Kişi
  • Yazar: Jean-Claude Kaufmann
  • Çeviri: Z. Canan Özatalay
  • Türü: Psikoloji – İnceleme
  • Baskı Yılı: Temmuz 2016
  • Sayfa Sayısı: 199 Sayfa
  • Yayınevi: İletişim Yayınları
Neslihan Korkmaz
Latest posts by Neslihan Korkmaz (see all)
Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

“İş Cinayetleri Almanağı” İstanbul Kitap Fuarı’nda

Read Next

Terazisinin bir kefesinde kalp diğerinde tüy, zamanı tartan şair Fikret Demirağ

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *