
Yaşlılık psikolojisinden dolayı depresyona girmek istemediğinden bu günceyi tutmaya başlayan Groen’in yapmak istediği şimdilerin moda deyimiyle ‘anda’ kalmak istemesi aslında.
Yaşlı olmanın karşılığı yine yaşlı olmaktır. Yaşlı olmayı olgun olmak; bilgili olmak, tecrübeli olmakla niteleyebilirsiniz tabii ama seksenin üzerinde bir yaştan bahsetmek yukarıdaki nitelemeleri çağrıştırmaz çoğu zaman. İstisnai durumlar olmakla beraber seksen beş yaşını duyduğumuzda mesela ‘yaşlanmış iyice’ deriz; ölüme yaklaşmış artık. Peki nedir bu istisnai durum? Bir huzurevinde kalan Hendrik Groen ile tanışmaktır.
Bir Hendrik Groen kitabı olan 83 ¼ Hendrik Groen’in Gizli Güncesi, Can Yayınları tarafından yayımlanarak raflarıdaki yerini aldı. Kitap yeşil rengiyle ve bir yaşlının kişisel eşyalarının (takma diş, baston, yürüteç, tansiyon ölçer, ilaç vb…) etrafa dağıldığı görselleriyle (yine çok güzel kapak tasarımıyla yani) ilk etapta merakımızı cezbediverdi.
Yazarı ile aynı ismi taşıyan bu günlüğü okumaya başlamadan önce ilk öğrendiğimiz şey 83 yaşındaki Hendrik Groen isminin aslında bir takma isim olduğu gerçeği. Bu bilgi Hendrik Groen takma ismiyle günlüğü kaleme alan bu kişinin aslında kim olduğu sorusunu gündeme getiriyor ki; aynı zamanda kitap aslında bir roman mı yoksa bir günce mi sorusuyla da sizi karşı karşıya bırakıyor. Kitabın pek çok ülkede çok satmasıyla beraber Groen gerçekten seksenlik bir ihtiyar mı; ünlü bir Hollandalı yazar mı; ünlü bir Hollandalı şovmen mi soruları da sorulmadan edilemiyor. Bilinen sadece şu: Groen’in şimdilerde ikinci bir günce yazmakta olduğu.
Güncenin Sayfaları
1 Ocak 2013 Salı
“Yeni bir yıl, yaşlıları hala sevmiyorum. Yürütecin peşinden ayaklarını sürüyerek yürüyüşleri, yersiz sabırsızlıkları, bitmeyen şikayetleri, çayın yanında yedikleri kurabiyeleri, inleyip sızlanmaları.
Ben mi? Ben kendim seksen üç yaşındayım”
Yaşlı Groen’in bu çok güzel ironisi daha ilk cümlelerde gülümsemenize sebebiyet veriyor. Kendisi de yaşlı olan Groen’in yaşlıların sevmediği özelliklerini sıralamasındaki sebep aslında yaşlanmayı sevmemesi değil yaşlıların sızlanmalarını sevmemesi. Zaten bu yaşlı adamın günlük olayları anlatımında tuhaf bir neşe var. Diğer yaşlı arkadaşlarının başına gelenleri anlatırken gülmekten kendini alamıyor. Eteğine elmalı kek yapışan bayan Smit’e Groen’in yakın arkadaşı Evert’in “Elmalar elbisenizin deseniyle uyum sağlamış” yorumuna sadece Groen gülüyor. Çünkü diğer huzurevi sakinleri sorunu ortadan kaldırmanın yollarını arıyorlar o sırada.
Evert Duiker, Groen’in huzurevindeki en yakın arkadaşı. Eğer Groen, Evert’ten önce ölürse Groen’le ilgili günlüğünden derlemeler okumasını isteyecek kadar yakınlar. İçine kapanık Evert ile dışa dönük Groen arasındaki denge gündelik huzurevi etkinliklerinden tutunda yaşlıyken hayata tutunma (tutunabilme) meselelerine varana kadar etkisini gösterebiliyor. Kendisini çok rahat ifade edebilen Hendrik’in Hollanda’da anlamı: “dürüstlük; dürüstlük abidesi.” Zaten Hendrik Groen günlüğünde kendini çok net bir biçimde ifade ediyor. Hatta bazı cümlelerde gülümsemenize sebebiyet verecek kadar net.
“Çünkü ben, Hendrikus Gerardus Groen her zaman doğru, cana yakın, kibar ve yardımsever biriyimdir. Gerçekten böyle biri olduğum için değil, başka biri olma cesaretini gösteremediğimden. Nadiren söylemek istediğimi söylerim. Hep güvenli yolu seçerim. ‘Ne şiş yansın ne kebaptır benim uzmanlık alanım. Babam ve annem bana Hendrik adını koyduklarında ileri görüşlü olduklarını göstermişlerdi. Benden daha dürüstünü bulamazsınız. (…) Tam bir yıl süreyle Kuzey Amsterdam’daki bir huzurevindeki yaşama dair kendi sansürsüz bakışımı vereceğim.”
Yaşlı Psikolojisi
Yaşlılık psikolojisinden dolayı depresyona girmek istemediğinden bu günceyi tutmaya başlayan Groen’in yapmak istediği şimdilerin moda deyimiyle ‘anda’ kalmak istemesi aslında. Çünkü yaşlılık bir anlamda bir ayağınızın (çoğu zaman iki ayağınızın birden) geçmişte olması demek. Bu durum yaşlanmaya doğru gidilen yolda hız kazanmanızdan başka bir işe yaramamakta. Bunu fark ederek ona göre bir gündelik hayat periyodu oluşturup günlük tutmaya başlayan Groen tabii ki geçmişteki bazı olaylardan ve kişilerden de bahsetmekte ( mesela bir kızının olduğunu fakat kızının boğularak öldüğünü; bu olaydan sonra da eşinin delirdiğini öğreniyoruz.) fakat bu bahsedişler Groen’in yaşlılığı yaşamasını ağırlaştırmamakta ya da yaşlılığa doğru gidilen yolda hızını arttırmamakta. Zaten onun amacı yaşıyorum, sağlıklıyım ve şu an şimdi buradayım inancını vurgu yapmak.
Yarı ölü olma hali olarak algılanan yaşlılığın aslında hiç de böyle olmadığını yaşadığı hayatı günlüğüne aktararak anlatma yolunu seçen Bay Hendrik Groen’le tanışmak büyük bir mutluluk hakikaten. Hendrik Groen diye biri var mı; kimdir; neyin nesidir; bir daha ortaya çıkar mı bilemiyoruz fakat artık böyle bir günlük sayesinde yaşlılığın teslim olma süresi gelmiş olan bir zaman dilimi olmadığını biliyoruz.
![]()
|
- TOPRAKTA BÜYÜR, TOPRAKTA YAŞAR, TOPRAKTA ÖLÜR İNSAN - 9 Ağustos 2021
- NE TAM OLARAK SUYA, NE DE TAM OLARAK GÖKYÜZÜNE AİT: SAKARMEKE - 8 Temmuz 2021
- YÜRÜMEMİŞ İLİŞKİLERİN, HAYAL KIRIKLIKLARININ, VAZGEÇİŞLERİN VE KABULENMELERİN ÖYKÜLERİ - 20 Haziran 2021