Adalet Çavdar’ın önerisiyle beğenerek okuyacağınız 10 kitaplık bir seçki

Farklı mecralarda incelemeri ve söyleşileri yer alan Adalet Çavdar aynı zamanda sitemiz Kitap Eki’nde de yazarlık yapıyor. Kitap incelemelerini ilgiyle takip eden kitapseverler Adalet Çavdar’ın yazılarını da gözden kaçırmıyor.

Adalet Çavdar’dan takipçilerimiz için kitap önerisinde bulunmasını istedik. Çavdar kendisinin de beğenerek okuduğu 10 kitaplık bir seçki hazırladı.

1. Uyku Krallığı – Kerem Eksen

Everest Yayınları

Uyku Krallığı, satır aralarında, küçük olaylarda, konuşmaların birbirine dolandığı örgüde birdenbire ortaya çıkıveren mizahıyla, hem komik olmaya çalışmaksızın güldüren, hem de derin bir hüzün yaratan, hınzır, ironik, akıcı ama aynı zamanda tuhaf bir roman.

2. Gölgesinde – Irmak Zileli

Everest Yayınları

Eşik ve Gözlerini Kaçırma romanlarıyla tanıdığımız Irmak Zileli, edebiyattaki yürüyüşünü daha önce girmediği sokakları keşfederek sürdürüyor.

3. Yürümenin Felsefesi – Frederic Gros

Kolektif Kitap

Yürümek iki mesafe arasında gidip gelmek değil yaratıcı bir eylemdir. Hem kendi yalnızlığımıza çekildiğimiz hem de toplum olarak bizi dönüştürecek bir ayağa kalkıştır. İki büklüm vücudun karşısında dikilmeye çalışan, attığı her adımda yeryüzünün gerçek bir parçası olduğunu fark eden Homo Viator’un eylemidir. Çünkü Yürüyen İnsan kendi üzerine çöken kaygı, haset ve korku yumaklarını çözer, varlığını yeryüzünün ebediyen yeni olan kalbine düğümler. Yürüyoruz, işte bu düğümü atmak için.

4. Zihinde Bir Dalga – Ursula K. Le Guin

Metis Yayıncılık

Le Guin’in diğer yazılarından aşina olduğumuz iki tema öne çıkıyor: Süreç ve ritim – kadın olmak, yaşlı olmak, okur olmak, yazar olmak; ve yazarın, hükmetmek şöyle dursun ancak takip edebildiği tempo ve sözcükler, zamanı gelince elinizi uzatsanız havada asılı onlarcasına erişebileceğiniz hissi veren o öyküler. Zihinde Bir Dalga’yı okumak, eski bir arkadaşınızla oturup muhabbet etmeye benziyor: Kafa açıcı olduğu kadar, insana kendini rahat hissettiren bir tarafı var; hararetle daldan dala atlarken,  saatlerin nasıl geçip gittiğini anlamıyorsunuz bile.

5. Umut İlkesi – Ernest Bloch

İletişim Yayınları
İletişim Yayınları

Ernst Bloch, tutkulu, angaje, ancak ortodoksi ve dogmatizmle her zaman kavgalı çizgisiyle Marksist hümanizmanın müstesna şahsiyetlerinden olan bir düşünür. İyimserliğin filozofu: İnsanın mevcut/halihazır olanla yetinmeyen, arzulayan, düşleyen iradesine ve dönüştürücü eylemine, özsel bir değer yükler. Ekonomi-politik nesnelciliğin otomatizmine karşı; memnuniyetsizliğin, isyankârlığın, düşlerin, ütopyanın maneviyatını öne çıkartır. Başyapıtı Umut İlkesi, bütün eserlerine damgasını vuran bu düşünsel emeğin en bereketli hasadıdır.

6. Koşarken Belli Olmaz – Burcu Arman

Çınar Yayınları

Burcu Arman ilk romanı Koşarken Belli Olmaz’da sevilmeden paylaşılan hayatların hikâyesini anlatıyor. Üçüncü sayfadan gerçeğe dönüşen “benim başıma gelmez”li cümlelerin bütünü var bu romanda.

7. İkimizden Biri Uyuyor – Josefine Klougart

Alabanda Yayınları

Gitmek ve arkada bırakılmak ile ilgili bir roman; hüznün gerekliliğine işaret eden bir ilişkinin öyküsü. Kayıp, evsizlik, ve ışıkla ilgili bir eser.

8. Cereyanlar – Tanıl Bora

İletişim Yayınları

Tanıl Bora, “cereyanlar”ı şu başlıklar altında tartışıyor: Geç Osmanlı Zihniyet Dünyası, Batıcılık, Kemalizm, Milliyetçilik, Türkçülük ve Ülkücülük, Muhafazakârlık, İslâmcılık, Liberalizm, Sol, Feminizm ve Kürt Siyasal Hareketi. Sadece başı sonu belli metinlere değil, sözlere ve jestlere de bakıyor, “kimin söylediği”ne değil “ne söylediği”ne odaklanıyor. Böylece, siyasî düşünceleri sarmalayan ideolojik muhtevayı ve “iklim”i de ortaya koyuyor.

9. 4 Hane 1 Teslim – Eyüp Aygün Tayşir

İletişim Yayınları

4 Hane 1 Teslim babalar ve oğullarının, anneler ve kızlarının, sersefillerin, arafta kalanların, hayallerinden uzağa düşenlerin romanı… Haneler, aileler… Dualar ve beddualar…

Eyüp Aygün Tayşir, efsunlu bir dilin maharetli yazarı… Yeni ve geleneği bilen… İlk roman…

10. Yerkuşağı – Deniz Gezgin

Sel Yayıncılık

İlk romanı Ahraz’la dikkatleri üzerine toplayan Deniz Gezgin’den, ağırlığını vermeden yaşamayı, göze görünmeyenlerin bolluk saçan varlığını, yabanıl sesi duyuran bir roman: Sırtına yük olduğumuz hayvanın gözünden eğilip dünyayla yüzleşme çağrısı. Sesleri duydu diye av sofrasından kovulan Moy, kanadını bir ağızdan güç bela kurtaran Şuri ve her şeyden bir şey toynaklı sarmaşık Hagrin’le yok yere bir yolculuk.

Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını kaybettiği günü hafızalara kazıyan 24 Fotoğraf

Read Next

2017 Attilâ İlhan Ödülleri sahipleriyle buluştu.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *