Antik Roman, Büyük İskender’in doğumundan ölümüne, Roma’nın kuruluşundan ve Konstantinopolis’in fethine bir dünya tarihini anlatıyor.
Uğur Müldür ilk romanıyla hem tarihçileri hem edebiyatçıları düşündürücü bir yolculuğa çıkarırken yeni tartışmaların kapısını aralıyor. “Antik Roman” uzun yıllar yazarın üzerinde çalıştığı çok boyutlu bir ilk roman.Romanın arka planında kalan ve yazarın sahiplendiği tarihi ve felsefi tezler, çağdaş bilimsel araştırmalardan besleniyor. Tarihi perspektifi son derece geniş ve ana fikri oldukça iddialı bir roman, Antik Roman.
Müldür, “Afrika’dan çıkıp dünyanın dört bir tarafına yayılan ve doğanın sunduğu nimetleri toplayarak ya da avlanarak küçük gruplar halinde yaşayan avcı-toplayıcılar arasındaki ilk büyük kırılma -ana akım görüşün aksine- neolitik devrin başlarında tarımın ortaya çıkışı ile oluşmuyor. İlk kırılma bir kısım avcı toplayıcıların inançlarının doğrultusunda kamusal alanların etrafında inşa edilen şehirlerin kurmasıyla meydana geliyor.” iddiasıyla romanını kurguluyor. Uzun bir zaman dilimine yayılan ve değişik mekânlarda değişik kültürleri analiz eden bu roman birbirleriyle bağlantılı dört öyküden oluşuyor. Nasıl uygar bir insan olunur, kimler barbardır sorularının altında insan, tarih ve kitap sevgisinin işlendiği ana temalardan oluşuyor öyküler.
Birinci öykü, “Bir zamanlar bir yerde”, Tufan sırasında Kafkasya’ya doğru kaçıp sonradan Avrasya bozkırlarına yayılan ve bir müddet sonra göçebeliği bırakıp tekrar Mezopotamya’ya dönüp ilk şehirleri kuran Ziusudra ve ailesinin yaşamını anlatıyor. İkinci öykü, “Antik çağın ortaları”, göçebelerle şehir kurucuları arasında geçen savaşları, inanç farklılıklarını ve yaşam tarzlarının zamanla değişimini inceliyor. “Antik çağın sonları” üçüncü öyküyü oluşturuyor. Avrupa’da bir yandan düşünce ve sanat alanında yeni yaklaşımlar doğarken bir zamanların göçebe toplulukları Avrupalılar son beşinci göç dalgasıyla gelip Avrupa’yı tehdit eden barbar diye niteledikleri Osmanlılarla karşı karşıya geliyorlar. Dördüncü ve son öykü ise modern zamanlarda geçiyor. Bu genç yaşında Avrupa’ya tarih öğrenimi için giden bir Türk gencinin hikâyesi. İstanbul’da okuduğu lisede iki dünya harbi arasında hocalık yapmış yaşlı biriyle tanışması sayesinde kafasındaki bütün a priori kalıplar zamanla kırılacak ve yeni bir tarih anlayışını sahiplenecek.
A7 Kitap tarafından yayımlanan Antik Roman, Uğur Müldür’ün ilk romanı olmasına rağmen, elle tutulabilecek canlılıkta sahnelerle ve kaynaklara sadık kalarak işlediği bakış açısıyla gayet ikna edici ve etkileyici bir tarih anlatısına sahip. Neyin hakikat neyin gerçek dışı olduğunu yazar okuyucuya bırakmış. Okuyucuların bu ikisi arasında gidip gelecekleri ve daha fazla bilgi edinmeye çalışacaklarına da inancı tam.
Uğur Müldür Kimdir?
1976 yılında Saint Joseph Lisesi’ni bitirdikten sonra Yüksek Öğrenimi için Fransa’ya gitti. Paris’te çeşitli üniversitelerde lisans, Yüksek Lisans ve doktorasını tamamladıktan sonra öğretim görevlisi ve araştırmacı olarak çalışmaya başladı. Çeşitli ülkelerde yayınlanmış Kitapları ve makaleleri vardır. Son Yıllarda tarih ve edebiyat en önde gelen ilgi alanlarını oluşturmaktadır.
|
- Netflix Türkiye mayıs programı belli oldu - 23 Nisan 2022
- Halsey’den İstanbul konseri - 23 Nisan 2022
- Sepultura Türkiye’ye geliyor - 23 Nisan 2022
FACEBOOK YORUMLARI