
132 gündür tutuklu bulunan yazar Aslı Erdoğan ve 120 gündür tutuklu bulunan dilbilimci Necmiye Alpay, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Erdoğan ve Alpay ile birlikte, Özgür Gündem Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Zana Kaya için tahliye ve adil kontrol kararı çıktı. Özgür Gündem Yazıişleri Müdürü İnan Kızılkaya’nın ise tutukluluğunun devamına karar verildi.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgür Gündem Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Zana Kaya, Yazıişleri Müdürü İnan Kızılkaya ile Yayın Danışma Kurulu üyeleri yazar Aslı Erdoğan ve dilbilimci Necmiye Alpay’ın tutuklu olarak yargılandıkları davanın ilk duruşması, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
‘Gazetecilerin fikirlerinden dolayı yargılanmasını kabul etmiyoruz’
Duruşma öncesi, adliye önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya aralarında CHP İstanbul milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Barış Yarkadaş, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Aslı Erdoğan’ın annesi Mine Aydoslu, Barış İçin Kadın Girişimi üyeleri ve çok sayıda gazeteci ve yazar katıldı. CHP’li Yarkadaş adliye önünde yaptığı açıklamada “TCK’ya göre hiçbir suç olmayan yazılardan dolayı yargılanacaklar. Hiçbir gazetecinin fikirlerinden dolayı yargılanmasını kabul etmiyoruz ve meşru görmüyoruz” ifadesini kullandı.
Tutuklu gazeteciler İnan Kızılkaya ve Zana Kaya, “araç ve personel yokluğu” gerekçesiyle duruşmaya getirmediler. Dava tutuklu Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay ile birlikte Eren Keskin’in savunmaları ile başladı.
Almanya, İsviçre ve Fransa’dan gelen akademisyenler ve gazeteciler, uluslararası gazeteci örgütlerinden temsilciler, Uluslararası Af Örgütü temsilcileri ve çok sayıda kişi takip ettiği duruşmayı takip eden gazeteciler duruşma salonuna sadece 30 izleyicinin alındığını söyledi.
‘Örgüt üyeliğinden yargılanmam ironik’
Aslı Erdoğan savunmasına “hukuk varmış gibi yapacağım” diyerek başladı. Toplam 12 sayfalık savunmasında Erdoğan, gazetede danışma kurulu üyesi olarak konumunun sembolik olduğunu söyledi ve “Danışma kurulu 5 yılda bir kez toplanmamış, bir tek karar alınmamıştır” dedi. Bütünüyle yasal bir gazetenin hiçbir yetkisi bulunmayan yayın kurulunda yer aldığı için tutuklandığını söyleyen Erdoğan, “18 yıl önce Radikal Gazetesi’nde başladığım yazılarımın hiç birine dava açılmadı” dedi.
Yazılan iddianame ile temel hukuk ilkelerinin çiğnendiğini söyleyen Erdoğan, “En acısı 26 yıl sekiz kitap, yüzlerce yazı yazmış bir yazarın cımbızla seçilen yazılarından suçlanması” ifadelerini kullandı. “Ben bir yazarım benim var oluş amacım anlatmak” diyen Aslı Erdoğan, “Örgüt üyeliği suçlaması için gösterilen tek delil, gazetenin künyesinde yazan ismim” dedi. Erdoğan, savunmasında “Her satırında derin bir yalnızlık gizli bir yazarın örgüt üyeliğinden yargılanması ayrı bir ironidir” ifadelerini kullandı.
‘Yakalanmadım, teslim olmadım, ifade verdim’
Aslı Erdoğan’ın ardından savunma yapan Necmiye Alpay, sözlerine iddianameyi eleştirerek başladı ve tutarsızlıkları dile getirdi. “Davada 4 aydır tutukluyum. Bu yargısız bir infazdır. Neden mi? Açıklamak istiyorum. Metin üç parçalı. Gazete, silahlı örgüt, sanıklar. Ama metindeki 3 parça arasında bağlantı göremedim. Danışma kurulu üyeliği için teklifi yapıldığında gazetenin yayınlanma özgürlüğü çerçevesinde davet yapıldı. Voltair’in dediği gibi… ‘Düşüncelerine katılmıyor olabilirimde ama onları ifade etmeniz için her şeyi yaparım’. Benim Gündem ile dayanışmam bu fikirle oldu. Yaşar Kemal’e ilk kez dava açıldığında bin kişi ‘aynı suçu işliyoruz’ dedi. Bu topraklarda bu dayanışma yıllardır yapılır. Yetki kullanmadım, yönetmedim, yönetilmedim de. Dört aydır tutukluyum bu kolay değil. Hayatım bir balta ile ikiye ayrıldı. Yakalanmadım” dedi. Mahkeme başkanının Necmiye Alpay’a “kendin teslim oldun” demesi üzerine, “Teslim oldum doğru değil, ifade verdim” diye düzeltti.
İddianamenin önyargı ile yazıldığını dile getiren Alpay, “İddianamede somut bir şey yok, soyut şeyler var. İddianame önyargı ile yazılmış. Savcı bilerek önceden karar vermiş gazetenin ‘silahlı örgütün yayın organı’ olduğuna. Bize suçlamalar da bu şekilde yapılmış. Kitaplar için gazeteler için ‘ele geçirildi’ ifadeleri artık terk edilmeli. Kitapların ele geçirilmesi deyişi çok kötü zamanları hatırlatıyor. 12 Eylül… Bu deyişten artık vazgeçmeli” şeklinde konuştu.
Savunmaların ardından savcı, Kızılkaya hariç tüm tutukluların tahliye edilmesini istedi. Savcının talebi üzerine Erdoğan, Alpay ve Kaya tahliye edildi. İnan Kızılkaya’nın ise tutukluluk hali devam edecek.
‘Küçük de olsa umudum var”
Aslı Erdoğan, duruşma öncesi cezaevinden yazdığı kısa mektubunda dayanışma gösterenlere teşekkür ederek “Bu çukurdan çıkabilirsek sayenizde olacak” demişti. Erdoğan’ın 27 Aralık tarihli mektubunda şu ifadeler yer aldı:
“29 Aralık’ta mahkememiz var. Hayatımda ilk kez mahkemeye çıkıyorum ve dört kelimeden ötürü ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyorum! Bugüne dek süregelen ‘hukuksuzluğun’ sonlanacağına dair çok küçük de olsa umudum var ama herkesin bildiği gibi, bu bir ‘siyasi süreç’ davası, bir ‘cadı yakma’ ayini… Gene de insan umut etmeden duramıyor!
Bugüne dek destek veren, dayanışma içinde olan herkese çok selamlar, sevgiler, bir kez daha teşekkürler. Bu çukurdan çıkabilirsek sayenizde olacak.”
- Netflix Türkiye mayıs programı belli oldu - 23 Nisan 2022
- Halsey’den İstanbul konseri - 23 Nisan 2022
- Sepultura Türkiye’ye geliyor - 23 Nisan 2022
FACEBOOK YORUMLARI