
Bu faydalı makalede dikkatimizi çeken ve Atatürk’ün okuduğu kitaplardan önem verip çıkardığı notlardan bir kısmını paylaşıyoruz.
Evrim Ağacı sitesi yazarlarından Çağrı Mert Bakırcı, Atatürk’ün okuduğu kitaplardan evrime dair çıkardığı notlarla ilgili harika bir yazı kaleme almış.
Bakırcı kaleme aldığı yazısında Atatürk’ün bilime verdiği öneme ve bilimsel perspektifine dikkat çekmeye çalışmış. Bunda da oldukça başarılı olduğunu görüyoruz. Bakırcı yazıyı kaleme alış amacını şöyle ifade ediyor; “Bu makalemizde, Atatürk’ün okuduğu evrimle ilgili kitaplara yönelik aldığı notlar ve işaretlediği kısımlar ile ilgili bir derleme göreceksiniz. Umuyoruz ki ülkemizin kurucusunun bilimsel perspektifini anlamak açısından faydalı olacaktır.”
Bu faydalı makalede dikkatimizi çeken ve Atatürk’ün okuduğu kitaplardan önem verip çıkardığı notlardan bir kısmını paylaşıyoruz. Yazının ve Atatürk’ün çıkardığı notların tamamını okumak için lütfen siteyi ziyaret ediniz.
1.Hayat her hangi bir doğa dışı etkenin müdahalesi olmaksızın dünya üzerinde doğal ve zorunlu bir kimyasal ve fiziksel olaylar dizisi sonucudur. Hayat sıcak, güneşli ve sığ bir bataklıkta başladı. Oradan sahillere ve denizlere yayıldı. Denizlerden tekrar karalara geçti. İlk hayvan denizlerde balık ve karalarda muhtelif kemikli yaratıklar oldu. Bunlar devirlerde şekilden şekile tekamül ettiler. İnsanlar sularda kaynaşıp çırpınan bir varlıktan bu günkü şekline geldi… |
2.İnsanlar sularda kaynaşıp çırpınan bir mevcuttan bu günkü şekline geldi. İnsanın bu günkü yüksek zeka, idrak ve kudreti milyonlarca ve milyonlarca nesilden geçerek hazırlandı. Artık insan bugün tabiatın nihayetsiz büyüklüğüne ve tabiat içinde kendi nevinin mukederatına gittikçe büyüyen bir irade ve şuur ile bakıyor. |
3.İnsanlar, sürfeler gibi sulardan çıktılar ilk önce… İlk ceddimiz balıktır. İşler daha ilerledikçe o insanlar, primat zümresinden türediler. Biz maymunlarız; düşüncelerimiz insandır. |
4.Tabiat insanları türetti; onları kendine taptırdı da. Ancak; insanların dünyada yaşayabilmeleri için, onların tabiata egemenliğinide şart kıldı. Tabiata egemen olmasını bilemeyen yaratıklar varlıklarını koruyamamışlardır. Tabiat onları kendi unsurları içinde ezmekten, boğmaktan, yok etmekten ve ettirmekten çekinmemiştir. |
5.Dünyanın, güneşten geldiğini, zamanla şeklini, manzarasını değiştirdiğini ve bu suretle en nihayet, bugünkü hali aldığını hatırlattıktan sonra, şimdi dünyada hayatın tetkikine geçilebilir. |
6.Daha sonra (1-2 milyon süren devrede) denizde ilk balıklar meydana geldi. Bu devirde, karada henüz toprak dahi yoktu. Bundan sonradır ki karada, birden pek mütenevvi, kalın bataklık nebatları görülür. Bu nebatların çoğu, büyük ağaçlar halinde yosunlar, ağaç büyüklüğünde otlar gibi şeylerdir. |
7.Asırdan asıra bir çok şekilde hayvanlar, denizden karaya çıkmaya başladı. Bunlar hem kara, hem deniz hayvanları idi. Karada bataklıkta yaşarlardı. |
8.Gördük ki, hayat zincirinin son halkası insandır. Bu zincire nazaran insanın sair memeli hayvanlar gibi, daha basit bir sınıfa ait cetlerden geldiği kanaatine varılır. |
9.Bu ilk aletler arasında en eskileri milâttan 50.000 senedden daha evvelki zamanlara aittir. Fakat bu ilk aletleri yapan mahluklara ait ne kemiklere ne de buna benzer sair izlere bu güne kadar tesadüf edilmemiştir. Binaenaleyh, bu mahlüklara, yalnız eser olarak bıraktıkları bu ilk aletlerin mevcudiyetiyle intikal ediyoruz. |
Çağrı Mert Bakırcı’nın düzenleyip geliştirdiği makalede yaralandığı kaynaklar:
- Atatürk ve Darwinizm, Prof. Dr. Zafer Toprak, Boğaziçi Üniversitesi (YouTube)
- Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler (1968), Afet İnan
- Atatürk, Tarih ve Dil Kurumları Hatıralar, Ruşen Eşref Ünaydın
- Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi
- Netflix Türkiye mayıs programı belli oldu - 23 Nisan 2022
- Halsey’den İstanbul konseri - 23 Nisan 2022
- Sepultura Türkiye’ye geliyor - 23 Nisan 2022