Balkan Dünyasında Üç Gün

14 Eylül’de başladı, 17 Eylül’de bitti. Üç güne film gösterimleri, Balkan dünyasının önde gelen yazarlarıyla paneller, yayıncıların edebiyat ve korona günlerinde yeni çözüm arayışlarını konu alan sunumları sığdı. Balkan ezgileriyle coşup hüzünlendiğimiz anlar, her defasında bir kez daha şaşırdığımız ortak deyimler, bol kahkaha ve bol umut… Yılın tek fiziki edebiyat ve yayıncılık festivali Pro-za Balkan hepimize çok iyi geldi.

Pandemiyle beraber mart ayından beri ulusal ve uluslararası fuarlar ardı ardına iptal ediliyor ya da erteleniyor. İlk haber Londra Kitap Fuarı’ndan üçüncü ayın ilk yarısında geldi; devamında irili ufaklı yayıncılık buluşmaları, festival ve profesyonel fuarların iptal haberlerini aldık, en son Frankfurt Kitap Fuarı direktörü Juergen Boos sağlık protokollerinin uygulanmasının zorluğu ve farklı ülkelerden yolculuk sınırlamaları nedeniyle profesyonel fuarın yalnızca sanal dünyada gerçekleşeceğini duyurdu. Profesyonel ağın, etkileşimin, bir araya gelmenin ve paylaşmanın neredeyse sihirli ve dönüştürücü olduğu bir dünyada, sanala taşınan yayıncılık faaliyetine alışıyoruz, yeni kurallar belirliyor ve hep birlikte öğreniyoruz. Yine de açık konuşalım: Fuarları, festivalleri, buluşmaları çok özlüyoruz.

Peki sağlık protokollerine, sosyal mesafe kurallarına uyarak, maskeler yüzde, dezenfektanlar elde fiziki bir edebiyat festivali gerçekleştirilebilir mi? 2020’nin son aylarında yayıncı bursiyer programı düzenlenebilir ve eski güzel günlerdeki gibi farklı ülkelerden editörler bir araya gelip kültürel alışverişte bulunabilir mi? Yanıtım, evet, evet ve evet. Çünkü denedim, yılın tek fiziki yayıncılık etkinliğine davetli olarak katıldım. 14 ila 17 Eylül tarihleri arasında Makedonya’nın Üsküp kentinde gerçekleşen Pro-za Balkan’ın konuğuydum.

Kurşunlu Han’da Edebiyat Festivali

Sekiz yıldır süren bir festival Pro-za Balkan. Her yıl Balkan ülkelerinden profesyonellerin bir araya geldiği bir yayıncılık programı ve yine Balkan dünyasının fark yaratan, önemli yazarlarının okumalar yaptığı, tartışmalara katıldığı üç günlük bir program düzenliyor Dejan Trajkoski ve ekibi. Dejan yayıncı ve yazar, Türkiyeli yayıncıların da yakından tanıdığı bir isim. İstanbul Kitap Fuarı’nda, İTEF Edebiyat Festivali’nde, İstanbul Yayıncılık Programı’nda etkin, gazetecilik geçmişini de atlamayalım. Üsküp Yunus Emre Enstitüsü yıllardır Dejan’ın etkinliklere destek veriyor, festival boyunca her gün mutlaka bir temsilci etkinliklerde yazar ve yayıncılarla beraberdi. Festivalin diğer destekçileri ise Avrupa Birliği, Makedonya Kültür Bakanlığı ve Üsküp Belediyesi.

Üsküp Yunus Emre Enstitüsü müdürü Serhat Kula, festivale desteklerinin dördüncü yılında bir kez daha yazar ve yayıncılarla birlikte olmaktan mutluluk duyduklarını söylüyor. Türkiye’den yayıncı, ajans ve yazarlarla Makedonya’daki profesyonelleri ve edebiyatseverleri bir araya getirmenin önemli olduğunu belirtiyor. Beş yüz yıllık geçmişe sahip, Üsküp’ün kalbinde konumlanmış Kurşunlu Han’da etkinliklerin gerçekleşmesini ise özellikle önemsediklerini söylüyor. Enstitü daha önce de Ercan Kesal, Tarık Tufan, Ahmet Ümit gibi yazarları ağırlamış, projelerinin devam edeceğini, Türkiye’den gelecek projeleri de memnuniyetle değerlendireceklerini iletiyor.

Bu İsimlere Dikkat!

Pro-za Balkan’a dönelim. Davetli listesi göz doldurucuydu: Muharram Bazdulj, Sırbistan’ın önde gelen yazarlarından, aynı zamanda gazeteci ve çevirmen. İngilizce, Almanca, Bulgarca, Makedonca ve daha pek çok dile çevrilmiş 20’ye yakın romanı ve makalelerini derlediği çalışmaları var. Yates’in, Paul Auster’ın, Kerouac’ın çevirmeni. 2014 yılının Avrupa Birliği Edebiyat ödülü kazananı, dramaturg yazar Ugljesa Sajtinac da Sırbistan’dan. Magdelena Blazevic Bosna Hersek’in önde gelen öykü yazarlarından. Elizabeta Bakovska Makedonyalı yazarlardan. Cinsiyet ve kimlik çalışmalarıyla biliniyor. Roman yazarı ve eleştirmen, ayrıca çevirmenlik yapıyor. Kalina Maleska da Makedonyalı bir yazar ve çevirmen. Öyküleriyle tanınıyor, ayrıca Ambrose Bierce, Mark Twain eserlerini Makedoncaya kazandırdığı yazarlardan. Maja Solar, Fransızca ve İngilizceden Sırpçaya çeviriler yapıyor, şiirleri ve öyküleriyle tanınıyor, Le Monde Diplomatique’in Sırpça edisyonunu hazırlıyor. Branislav Nikolov, Makedonyalı yazar ve müzisyen. Foltin adlı müzik grubuyla dünyanın çeşitli yerlerinde konserler veriyor, Honeyland, Healer, Cash and Marry gibi filmlerin müzikleri de yine Nikolov’a ait. Hırvat yazar Ante Tomic yine pek çok dile çevrilmiş önemli bir yazar, Miljenko Jergovic Bosnalı Hırvat yazar, otuza yakın romanı var, Türkiye’de de Saraybosna Marlborosu adlı kitabı büyük ilgi gördü, görüyor. Son olarak Damir Karakaş, yine romanlarıyla büyük ilgi gören ve ödüller kazanmış Hırvat yazar. Sırbistan’ın önde gelen yayınevlerinden Laguna’nın editörü Jasmina Radojicic, Bulgaristan merkezli yayınevi Paradox’tan Dorothea Monova ve Milen Milev ve ben ise yayıncılık programının davetlileriydik.

Programın ilk gününde yazarlar tanıtıldı, eserlerinden okumalar yapıldı, her yazar kendi edebiyat dünyasına dair konuşmalar yaptı. İkinci gün yayıncı ve yazarlar bir araya geldik. Başlığımız “Edebiyat ve Krizler: Çözümler için Bir Başlangıç Noktası”ydı. Devamında Makedonyalı yayıncılar ile bir araya geldik. Akşam programı yazarların okumaları ve tanıtımlarıydı, adresimiz Kurşunlu Han’dı. Miljenko Jergovic ve ve Ante Tomic video konferansla katıldılar ve yarım saatlik bir sohbet gerçekleştirdiler. Üçüncü gün İsmail Kadere’nin video konferansıyla konuşmasını dinledik.

Tüm konuşmaların ortak noktası: Pandemiyle yeni bir dönem, yeni bir çağ açıldı evet, yine de eski alışkanlıkları kolay kolay bırakacak değiliz. Yazarların üretim süreçleri pandemiden fazlasıyla olumsuz etkilendi, özellikle kadın yazarların üretimi, halihazırda var olan sorumluluklarının katlanması nedeniyle büyük zarar gördü. Ve hayır, hepimiz aynı gemide değiliz, bazıları için pandemi kafa dinlemek için bir fırsat olmuşsa da çoğunluk için yıkıcı oldu.

Karanlık Mizah, Yüzleşme, Meydan Okuma

Dillerimiz arasında çevirmen azlığı, çeviri destek ve finans sorunu, dünya yayıncılarının çeviri edebiyata açtığı çok sınırlı alan yine odak konularımızdandı. İngilizce çevirisi olmayan herhangi bir eserin dünya yayıncılık arenasında alıcı bulmasının imkansızlığının altı bir kez daha çizildi. Balkan dünyasının profesyonelleri olarak birbirimizin eserlerinden böylesine habersiz oluşumuz, ortak tarihin, travmaların, heyecan ve hüzünlerin peşine düşmeyişimiz üzerine kafa yorduk üç gün boyunca. Değerlendirmemi yazarken bir yandan da e-postamı kontrol ediyorum devamlı, tanıştığım kıymetli yazarların metinlerini, mektuplarını okuyorum, önerilerini heyecanla not alıyorum. Okuduğum örnek çevirilerde, öykü ve şiirlerdeki karanlık mizaha, yüzleşme ve sorgulama tonuna, tarihe ve bugüne meydan okuma haline her defasında hayran kalıyorum. Başlangıç okuması yapmak isteyenler için: Yukarıda saydığım isimleri sanal dünyada tarayın, sayfalar arasında kaybolun, karşınıza en azından İngilizce çıkacak metinleri okuyun, metin dedektifliğini bu kez Balkan dünyası için yapın.

Ve her festivalin en tatlı ve doğrusu, en çok iş yapılan bölümü, akşam yemekleri, sohbetleri ve gece şehir keşifleri… Sokak müzisyenlerinin Sırpça başlayıp Bulgarca devam ettikleri, araya “Senede Bir Gün”ü koyup Makedonca türkülerle kapattıkları ayaküstü müzik şölenleri. “Yok artık, bu sözcük de ortak olamaz!” çığlıklarımız. Tanıdık sesler, tatlar, kokular… Pro-za Balkan pandemi günlerinde içe kapanmamızın ortasında eski güzel günleri hatırlatırken yeni pek çok şey de öğretti. İşin özeti, balkan havası, hepimize çok iyi geldi. Şimdi sırada birbirimizin metinlerini okumak, çalışmak ve yeni buluşmaların planlarını yapmak var. Şu an için en yakın kavuşma tarihi 2021’in mayıs ayı gibi görünüyor, Nick Cave Belgrad’da olacak. 2020 Pro-za Balkan buluşmamız için seçtiğimiz, marşımız haline gelen şarkı ise Lepa do Bola. Şarkıda, do zore rade klubovi drze ih moji drugovi, diyor, yani kulüpler sabaha kadar açık, korumaları da dostlarım! Pandemi nedeniyle Üsküp’te tüm mekanlar geceyarısı kapansa da, parklar bizim, edebiyat bizim ve birbirimizin kulüplerinin gönüllü korumalarıyız!

 

Nazlı Berivan Ak
Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

250 Yaşındaki Wordsworth’ün Şiirleri Türkçede

Read Next

72. Emmy Ödülleri Sahiplerini Buldu

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *