
“Bir sanatçının yüzü daima bilinen ölçüleri aşar, salakların ideal güzellik deyip şart koştukları çizgilerin altında ve üstündedir. Peki, onları mahveden güç nedir? Tutku.”
Balzac, 1834’te, görece kısa, tok anlatılar kaleme aldığı bir evrede yazdığı Altın Gözlü Kız’da, arşınlanmadık düzlem, karışlanmadık toprak bırakmayan bitimsiz açıklamalara karşın izah edilemez kalanı; sezginin ağır bastığı rasgele seçimler, esprisiz ve “beyinsiz” tutkular üzerinden insanın gizemli, mistik yanını yoklarken, aynı zamanda topyekûn bir şehrin, “çehre değil maske” dediği o oyunbozan yüzünün tülünü aralıyor.
Altın rengi gözleriyle romana adını veren unutulmaz Paquita Valdès, onu gözüne kestiren Henri de Marsay adında genç Adonis’i burgacına çeken, azgın bir şehvet, yer değiştiren cinsel kimlikler, cinayet ve gizli açık ensestle örülü bir duygu sarmalı yaratıyor.
Honoré de Balzac
20 Mayıs 1799’da Tours’da, burjuva kökenli bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Büyük bir bölümü tamamlanarak yayımlanmış, bir bölümü hemen hemen son aşamasına getirilmiş, bir bölümü taslak halinde kalmış, bir bölümü de ileride yazılmak üzere tasarlanmış yüz elliye yakın yapıttan oluşan eserlerini İnsanlık Komedyası başlığı altında toplayan Balzac, mantık ilişkisi içinde birbirine bağlanan olaylar, tutarlı kahramanlar ve güçlü diyaloglarla belirli kurallara uygun klasik roman türünün oluşmasında çok önemli bir rol oynadı. 18 Ağustos 1850’de Paris’te öldü.
![]()
|
- Netflix Türkiye mayıs programı belli oldu - 23 Nisan 2022
- Halsey’den İstanbul konseri - 23 Nisan 2022
- Sepultura Türkiye’ye geliyor - 23 Nisan 2022