Ben Kimim?

Sosyoloji profesörü Richard Jenkins’in “Sosyal Kimlik” kitabı kimlik hakkında düşünmek ve hakkında daha fazla soru sormak için sosyolojik bir düzlem yaratmaya çalışıyor.

“İnsanların varoluşlarını belirleyen bilinçleri değildir, insanların bilinçlerini toplumsal varoluşları belirler.”
Karl Marx

Kapıyı açmadan önce “Kim o?” diye sorar, bilinmeyen bir numara aradığında “Kimi aramıştınız?” veya “Kimine görüşüyorum” diye sorarız. Bankanın müşteri hizmetlerini aradığımızda annemizin kızlık soyadının dahi sorulduğu bir takım soruları yanıtlayarak, bankaya kendimizi tanıtmaya çalışırız.

Yaşadığımız ülkede kavgalar bile “Kimsin sen?” ile başlar, “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” ile devam eder.

Okulda, mahkemede, hastanede, nikahta, havalanında ve daha birçok yerde kim olduğumuz temel meseledir. Kim olduğumuz sadece bizim, ötekilerin veya devletin merakıyla sınırlı değildir. Reklam endütrisinin de temel uğraşısı her birimizin kimliği ile çok yakından ilgilidir. Kim olduğumuzla ilgili olarak kime neyi, ne kadara satacağına karar verir. Reklam ve pazarlamada tüketicinin nitelikleri, tüketicinin üründen uzaklaşma veya küsme ihtimali sermayenin esas derdidir.

Kim olduğumuz ya da kim olarak görüldüğümüz hayatımızda büyük önem taşır. Sadece hayattayken değil, öldüğümüzde de kim olduğumuz büyük önem taşır. An gelir kimliğimiz öldükten sonra yeniden değerlendirlir. Kişinin kim olduğuna göre “şehit” ya da “terörist” olduğu belirlenir. Yine kişinin kim olduğuna göre defin işlemlerine ve ritüellerine karar verilir. Bu hususta kişinin cenaze namazı kılınır, yine bu hususta gömüleceği yer belirlenir. Kimliği tespit edilemeyen kişiler kimsesizler mezarlığına, şehitler şehitliğe, teröristler hainler mezarlığına defnedilir. Özetle kim olduğumuz hem bizim için hem de diğerleri için çok önemli bir meseledir.

Peki kim olduğumuzu nasıl biliriz? Başkaları bizim kim olduğumuzu nasıl belirler? Şu anda olduğumuzdan başka biri olmamız mümkün müdür? Sosyoloji profesörü Richard Jenkins’in “Sosyal Kimlik” kitabı kimlik hakkında düşünmek ve hakkında daha fazla soru sormak için sosyolojik bir düzlem yaratmaya çalışıyor.

“Kendimizin ya da başkalarının kimliğini tespit etmek, bir anlam meselesidir ve anlam her zaman etkileşim içerir: anlaşma ve karşı çıkma, gelenek ve yenilik, iletişim ve müzakere.”

Dolayısıyla bu kitap kültürel kimlikle de ilgilidir. Kimlik ise sabit değildir. Mekana, duruma ve zamana göre değişmektedir.

Basit ve yalın bir dille kitabına başlayan yazar, akıcı üslubu sayesinde okuyucunun merakını cezbetmeyi başarıyor. Sosyal kimlik kavramını, benzerlikler farklılıklar, imaj ve siyaset, modernlik ve kimlik, gruplar ve kategoriler, etnik gruplar, kurumlar, siyaset ve iktidar, cemaatler ve örgütler gibi konu başlıklarında detaylı bir şekilde ele alıyor. Yazar her konu başlığında önce sosyoloji literatüründeki teorisyenlerin kuramlarından bahsediyor sonrasında kendi düşüncelerini açıklıyor. Bu yönüyle kitabın akademik verilerden oluştuğunu söylemek mümkün. Akademik yönünün baskın oluşu sebebiyle alan dışı kişiler okumakta zorlanabilir veya zaman zaman sıkılabilir. Bazı bölümleri okumakta, anlamakta zorluk çeksem de bazı bölümler oldukça ilgimi çekti. Özellikle içinde bulunduğumuz süreç sebebiyle, cemaatleri ele aldığı bölümü büyük bir merakla okuduğumu söyleyebilirim. Sosyoloji disiplinine ilgi duymuyor olsanız dahi ele alınan konulardan en az birkaçının ilginizi çekeceğine eminim.

“Ancak, ‘cemaat’, entelektüellere ait değildir. İnsanların yaşamlarını düzenledikleri ve yaşadıkları yerler ile yerleşimleri ve ilişkilerinin niteleliğini anladıkları güçlü bir kavramdır.”

“Cemaat üyeliği, herkesin takabildiği bir benzerlik maskesinin, herkesin sığınabileceği bir dayanışma şemsiyesinin simgesel olarak oluşturulması ve anlamlandırılmasına bağlıdır; komünal üyeliğin benzerliği bu şekilde hayal edilir; çünkü insanların yaşamlarında kuvvetli simgesel bir varlığa sahiptir ve bununla birlikte cemaat hayali değildir.”

“Cemaat üyeliği, diğer cemaat üyeleriyle benzer bir ‘şeyler duygusu’ paylaşmak, ortak bir simgesel alanda yer almak demektir.“

Jenkins kitabında, Mead, Goffman ve Barth gibi önemli sosyal kuramcıların kuramlarını da anlamanıza imkan veren, sosyal kimliği anlamak isteyen herkese anlaşılır bir eser sunuyor.

  • Sosyal Kimlik
  • Yazar: Richard Jenkins
  • Çeviri: Gül Bostancı
  • Türü: İnceleme
  • Sayfa Sayısı: 280
  • Basım Tarihi: Ağustos 2016
  • Yayınevi: Everest Yayınları
Neslihan Korkmaz
Latest posts by Neslihan Korkmaz (see all)
Vinkmag ad

Read Previous

Zola’yı hatırlamak; “Germinal! Germinal!”

Read Next

Büyük Bir Mektup

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *