Beni Analiz Et!

Atlarla Yaşayan Kadın,  Vamık Volkan’ın Psikanalitik Öyküler Serisi için hazırladığı kitaplardan ikincisi.

Psikanaliz, temeli  soyut ve imgesel süreçlere dayandığı için anlaması bir hayli emek isteyen bir disiplin alanıdır.  Akademik düzeyde olmasa bile, okuduğunuz şey psikanalitik öğeler barındırıyorsa şayet,  konuyu anlamak için psikanalitik jargonu biraz biliyor olmanız gerekebilir. Bana “Psikanalitik bir vaka incelemesini zihnen hiç yorulmadan ve terimlere boğulmadan okuyacaksın.” deseler inanmazdım, ta ki Vamık Volkan’ın kitaplarından biri ile tanışana kadar.  Atlarla Yaşayan Kadın,  Vamık Volkan’ın Psikanalitik Öyküler Serisi için hazırladığı kitaplardan ikincisi. Volkan,  bu seride analiz ettiği hastaların vaka incelemesini yapıyor. Serinin ilk kitabı Kozmik Kahkaha, ikincisi Atlarla Yaşayan Kadın, üçüncüsü ise Kusursuz Kadını Arayan Adam.

Davetsiz Misafir Pattie

Vamık Volkan 1976-1995 yılları arasında Virginia Üniversitesi Blue Ridge Hastanesi’nin başhekimidir. Hasta görmediği veya toplantısının olmadığı zamanlarda odasının kapısını açık bırakmaktadır ki hastanede çalışan herkes kendisine kolayca ulaşsın. Bir gün odaya bir genç kadın girer. Hafif kilolu olan bu kadının üstünde buruşuk bir gömlek ve her yeri lekeli bir kot pantolon vardır. Volkan kadının aynı zamanda kötü koktuğunu belirtmektedir.  Kadın, Volkan’a “Senin hastan olmaya geldim!” der, küstahça bir ifade ile.  Bu küstah görüntünün altında korkmuş bir çocuk olduğunu sezen Volkan, Pattie’yi dinler ve sonrasında hastası olmak isteyen bu kadını analizanı olarak kabul eder.

Kocaman Kötü Leke

Pattie kendisini bir leke olarak tanımlamaktadır. Kot pantolonunun üzerindeki lekeler ve etrafa yaydığı kötü koku bu tanımı tamamlar niteliktedir. Aslında görünümünün aksine Pattie sosyoekonomik düzeyi iyi bir aileden gelmektedir. Ailesine ait olan bir çiftlikte adeta sürgün hayatı yaşamaktadır ve ahırda atlarla uyumaktadır. Pattie’nin bir ablası bir abisi ve kendisinden küçük fiziksel engelli bir kız kardeşi vardır. Pattie’ye henüz on dört yaşındayken şizofreni teşhisi koyulmuş, birkaç terapi sürecinden geçmiş ancak bir türlü iyileşememiştir. Ailesi de  çiftlikte atlarla yaşamak isteyen kızlarını adeta kaderine teslim etmiş, kendi haline bırakmıştır.  Pattie pis görünümünün aksine geceleri bir femma fatal olmaya özenmekte ve rastgele cinsel ilişkiler kurmaktadır.  Üstelik beraber olduğu insanların ona her türlü zarar verme riski yüksek olduğu gibi, (gasp, yaralama, öldürme vb.) Pattie’nin de onlara zarar verme riski yüksektir. Çünkü Pattie’nin saldırgan dürtüleri çiftlikteki bazı hayvanları öldürmesine sebep olmuştur. Seks yaptığı erkekler haricinde iletişim kurduğu kimse yoktur etrafında. Vahşi bir hayvan kadar saldırgan gözükse de aslında küçük bir kuş yavrusu kadar da korkmaktadır Pattie, herkesten ve her şeyden.

Sınırda Bir Yaşam

Geçmişte şizofreni teşhisi koyulan bu genç kadının aslında Borderline Kişilikte birisi olduğu anlaşılır. Volkan’ın Pattie ile olan terapi süreci altı yıl yedi ay sürer. Son iki yıla kadar haftada dört kez seans yaparlar. Pattie son iki yıl iş bulup çalışmaya başladığı için seans sıklığı haftada üçe düşer. Bu uzun süreçte Pattie giderek toparlamaya başlar, sık sık gelgitler yaşayıp başa dönse de. Bazen analistine düşmanlık besler, bazen annesi gibi görür, bazen babası gibi, bazen de çocuk yapmak istediği adam olarak. Ama eninde sonunda aralarında güvene dayalı gerçek bir terapötik ilişki kurulur. İşte artık bu iyileşmenin göstergesidir.

Pattie’nin temel problematiği annesi ile kurduğu ilk ilişki ile ilgilidir. Çünkü hala annesine çok ihtiyaç duyduğu bir çağda, Pattie’ye Mary isimli minik bir kardeş gelir. Mary’nin bacakları sakattır ve bu nedenle tüm ilgiyi üzerine çekmektedir. Mary’nin gelmesiyle kendisini terk edilmiş hisseden Pattie bu histen ömrü boyunca kurtulamaz.

Divanın iyileştiriciliği

Psikanaliz diyince, uzanılan bir divan ve arkasında oturan Freud kılıklı bir terapist canlanır zihnimizde. Bu imaj çok da yanlış bir imaj değildir. Ancak bu büyülü ortamda tam olarak neler konuşulur ve nasıl bir tedavi gerçekleşir pek bilmeyiz. İşte Volkan, bu kitap ile büyük bir merakı gideriyor. Çünkü gerçek bir psikanalistin, gerçek bir vakasını okuma fırsatına erişiyoruz. Her şeyiyle gerçek olan bu öyküde, sadece bazı hassas noktalarda isim veya bilgi değişikliği yaptığını belirtiyor Volkan.

Yaptığımız her eylemin, söylediğimiz her sözün, gördüğümüz her rüyanın gizil bir anlamı olduğunu ve bizi hasta eden her şeyin onarılabildiğini keşfetme imkanı sunuyor kitap. İşte bu gerçekten psikanalizin insanı büyüleyen ancak bir o kadar da iyileştiren gücüdür.

  • Atlarla Yaşayan Kadın
  • Yazar: Vamık D. Volkan
  • Türü: Psikoloji
  • Baskı Yılı: 2014
  • Sayfa Sayısı: 206
  • Yayınevi: Okuyan Us Yayınları

Neslihan Korkmaz
Latest posts by Neslihan Korkmaz (see all)
Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Ev Ödevi Veren Şiirler

Read Next

Sam Wilson’la Burçlar Kuşağı Cinayetleri

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *

Follow On Instagram