Bilim Adamı, Kitap Kurdu ya da Atom Mühendisleri

Domingo Yayınları’nın bitirdiğimiz yılın Aralık ayında yayımladığı İnsan Vücudu Tiyatrosu hem bilim, hem sanat hem de kitap başlığında eşine az rastlanır bir kıymette. Hollywood’un, Yeşilçam’ın garabetlerini düşündürmesi bile başlı başına kitabın kıymetini artırıyor.

Hollywood tarafından karikatürize edilen çeşitli karakterler arasında beni en çok düşündüreni bilim adamlarıdır. Bilim insanı demiyorum zira kadınları değil de bilim adamlarını karikatürize ederler. Kadınlar için olumlu düşüncede olduklarını zannetmiyorum. Davranışlarının kökeninin  “kadın bilim insanı olmaz” arkaik düşüncesinden temellendiğine eminim.

Bu karikatür karakterlerde genellikle karışık saçlar, pasaklı bir kıyafet, dalgın gözler kullanılır. Hollywood filmleriyle büyüyen bir kişinin bilim insanı olmak isteyeceğini pek sanmıyorum.

Kitap kurtları için de Yeşilçam’ın benzer bir tiplemesi vardır. Kalın çerçeveli gözlükler, birbiriyle asla uyumlu renklerde olmayan kıyafetler, âşık olduğu adam/kadın tarafından asla ciddiye alınmayan yanık yürekli gençler. Sonra bir sihir, kitap elden bırakılır ve o yüzüne bakılmayan kitap kurdu birden dünyanın en cazip insanı oluverir.

Demek ki bilim ve kitap olmasa (!) çok yakışıklı/güzel bireyler olabiliriz. “Yere batsın atom mühendisliğiniz.”

Ve Perde…

İnsan Vücudu Tiyatrosu kitabı evimize ulaştığı andan itibaren tüm ev ahalisi tarafından büyük bir sevinçle bağırlara basıldı. Kitap kapanın elinde kalıyor, bunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Kitap üzerine bir yazı yazacağımı söylediğimde okumayı birkaç ay önce söken kızımın elinden almak çok kolay olmadı. Babasıyla günlerdir sayfaları arasında dolaşıyor ve yeni öğrendiklerini büyük bir heyecanla benimle de paylaşıyorlar. Demem o ki; kitap hem yetişkinler hem de çocuklar tarafından okunabilir, çizimlerine bakılabilir, sonra tekrar okunabilir bir başucu kitabı.

Giriş, Sözlük ve Ek Okuma Önerileri bölümlerini (ki onlar da biyoloji açısından başlı başına birer hazine) ayırırsak toplam 11 perdeden oluşuyor.  Ve söylemiş miydim; İnsan Vücudu Tiyatrosu, bir çizgi bilim kitabı.

Bir tiyatro oyunundaki gibi perdelerden oluşuyor tiyatromuz. İlk perde olan İskelet Sistemi’ne gelene kadar okuyucuyu konuya ısındırmak ve temel bilgi vermek adına anlatıcımız ve başrol oyuncumuz İskelet,  hücreleri, hücrenin yapı taşlarını, molekülleri, hücrelerin nasıl enerji sağlayabildiklerini anlatıyor. Hazırlık aşaması bittiğindeyse perde açılıyor.

Kitabın yazarı Maris Wicks’in Türkiye’de yayımlanan ilk kitabı elimizdeki. Bir biyoloji delisi ve eğitimci olduğunu kitaptaki tanıtımdan öğrendiğimiz Maris Wicks’in metni, en ağır konuların en basit biyoloji bilgisine sahip kişilere bile nasıl ilgi çekici anlatılabilire örnek teşkil ediyor. Hem biyoloji konusuna hâkimiyeti hem de pedagojik yaklaşımını değerlendirdiğimde kesinlikle abarttığımı düşünmüyorum. Zaten yine kitap tanıtımından öğrendiğimize göre birçok ülkede yardımcı kitap olarak kullanılıyormuş.

11 Perdeden oluştuğunu söylediğimiz İnsan Vücudu Tiyatrosu’nun ilk perdesi; İskelet Sistemi. Tiyatro; Kas, Solunum, Kalp-Damar, Sindirim, Boşaltım, Endokrin, Üreme, Bağışıklık, Sinir Sistemi ve Koku, Tat, İşitme, Görme ve Dokunmanın anlatıldığı perdelerle devam ediyor. İlk perdede iskelet olarak sahne olan baş aktörümüz, perdeler ilerledikçe giyiniyor. (!)

Vücudumuzdaki sistemlerin nasıl çalıştığı, bölümleri, işlevleriyle açılıyor perdeler. Bundan sonra sistemlerin zarar gördüklerinde neler olabileceği; zarar görmemeleri için dikkat etmemiz gerekenler anlatılıyor.

Dünyadaki en büyük OKSİJEN üreticisinin ağaçlar OLMADIĞINI biliyor muydunuz?

Ağzımızda günde 1,5 litre civarında tükürük üretilir; yani bir büyük boy su şişesini dolduracak kadar!

Siz yalnızca dilimizin algıladığı üç tat mı var sanıyorsunuz. Kitabı okuduğunuzda buruk ve umami adlı tatları da öğreneceksiniz. Ben kendi payıma buruk neyse de en çok umami de şaşırdım. Umami; et, peynir, mantar ve soya sosu gibi gıdalarla ilişkili tatmış.

Bunun gibi onlarca yeni soru ve yanıtın yer aldığı kitap ayrıca çok eğlenceli bölümler de içeriyor. Dokuzuncu Perde olan Bağışıklık Sistemi örneğin, okurken en çok eğlendiğim bölüm oldu. Enfeksiyon yapan organizmalar onlara yanıt veren bağışıklık sisteminin savunması eğlendirirken öğreten bölümler.

Metin ne kadar eğlenceliyse çizimler de o kadar özenli ve metnin etkisini artırıcı nitelikte. Hem orijinal çizimler hem de çizimleri Türkçeye uyarlayan Duygu Topçu’nun çizgileri kitabın okunurluğunu artıran unsurlardan. Kapağı uyarlayan Gökçe Türkel’i de unutmayalım.  Ayrıca Maris Wicks’in metninden çeviriyi yapan Şiirsel Taş’ı böylesi bir bilim kitabını dilimize kazandırdığı için kutluyorum.

Evrimin müfredattan çıkarılmaya çalışıldığı bir dönemde bilime, bilimin aydınlığına ne çok ihtiyaç var değil mi? Domingo Yayınlarını böylesi bir kitabı da yayınladıkları için kutluyor, İnsan Vücudu Tiyatrosu’nu okurlarımıza hararetle öneriyorum.

Hayır’lı okumalar efendim.

  • İnsan Vücudu Tiyatrosu
  • Yazar ve Çizer: MARIS WICKS
  • Türü: Çizgi Bilim
  • Çeviri: Şiirsel Taş
  • Kapak Uyarlama: Gökçe Türkel
  • Türkçeye Uyarlanan İllüstrasyonlar: Duygu Topçu
  • Baskı Yılı: Aralık 2016
  • Sayfa Sayısı: 240 Sayfa
  • Yayınevi: Domingo Yayınları

 

Güzella Bayındır
Takip için
Latest posts by Güzella Bayındır (see all)
Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Şiirin Romanı

Read Next

Lasse-Maja Dedektif Bürosu

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *