Aynur Kolbay 
Niran Elçi çevirisi ile Tudem Yayınları’ndan çıkan Islak Burun kitabı, renkli, heyecanlı, dokunaklı, etkileyici ve bol kahramanlı bir fabl diyebiliriz.
“Kimlik krizi yaşayan bir evcil hayvan fikri, bir ilkokulda yaptığım konuşmayı dinleyen küçük bir oğlan çocuğundan geldi. Anlattığım hikâyeden sıkılarak elini kaldırdı ve ‘Benim bir köpeğim var’ dedi. ‘Güzel olmalı’ diye yanıt verdim. ‘Değil’ dedi çocuk. ‘Kedi olmak istiyor’. Herkes güldü. Bense o akşam, trende Örümcek’i icat ettim.”
Daha önce, şehir çöplüğünde buldukları bir çanta ile hayatları değişen 3 kafadar arkadaşın hikâyesini anlattığı Çöplük kitabı ile tanıştığım Andy Mulligan, bu sefer de okuyucuyu hayvanlar âlemine soktuğu kitabının oluşum aşamasını bu şekilde anlatıyor. Niran Elçi çevirisi ile Tudem Yayınları’ndan çıkan Islak Burun kitabı, renkli, heyecanlı, dokunaklı, etkileyici ve bol kahramanlı bir fabl diyebiliriz.
5 erkek ve 2 kız kardeşinin doğdukları gibi sahiplenilmeleri ile birlikte yapayalnız kalan ve sıska, orantısız, dişlek, hantal ve biçimsiz görüntüsü yüzünden kimse tarafından sahiplenilmeyen, kimlik bunalımı içerisindeki isimsiz bir köpeğin yaşadıklarına tanık oluyoruz ilk başta. Derken bir gün, bedava verildiğini duyunca, oğluna zar zor kedi almaya ikna olan bir baba tarafından alınıp Tom’a hediye edilmesi ile de hikâye başlamış oluyor.
Annesinin neden gittiğini bilmediğimiz, ciddi bir geçim sıkıntısı yüzünden sürekli vardiyalı çalışan bir baba ve geçimlerine yardımcı olması için kabul ettikleri bir kiracı ile birlikte yaşayan Tom, duygusal buhranlar yaşayan, kendini çok yalnız hisseden, burslu olarak girdiği özel okulda akran zorbalığına maruz kaldığı için çok mutsuz olan bir çocuk. Hediye olarak gelen ve kimse tarafından ne olduğuna bile karar verilemeyen bu köpekle ilk karşılaştıkları andan itibaren birbirlerini çok seviyorlar. Köpekte başkalarının kusur olarak gördüğü her şey Tom’a aksine çok sevimli geliyor ve koşulsuz bir şekilde sahiplendiği bu hayvana Örümcek adını koyuyor. Örümcek de Tom’un bu koşulsuz sevgisiyle bambaşka bir hayata adım atıyor.
Köpekler, kediler, örümcekler, pireler, tilkiler, güveler, ördekler ve tabi ki insanlar arasında devam eden macera, heyecan, aksiyon dolu bir dayanışma hikâyesi de sizi içine alıp sürükleyiveriyor. Bir insanın bir köpekle, aynı şekilde bir köpeğin de bir insanla ne denli yakın olabileceğini, arada ne kadar sıcak, samimi ve başkalarının anlayamayacağı yüce bir bağ kurabileceğini çok güzel ve sade bir dille anlatıyor. Özellikle birbirlerinin dillerini anlamaya başladıkları, günbegün oluşturdukları huzur dolu ritüelleri okudukça hayatı bir hayvanla paylaşmak konusunda da büyük bir istek uyandırıyor. Diğer yandan bir hevesle satın alınan ama sonradan bakılamadıkları için hayvanların başına neler geldiğine, kötü koşullardaki barınaklara, laboratuvarlarda insanlık dışı muamelelere maruz kaldıklarına dair detaylarla hayvan hakları konusunda da güzel göndermelerde bulunuyor.
Okuyucuyu bir köpeğin bedenine sokup onun ihtiyaçlarını anlamamızı sağlayan çok ince düşünülmüş detaylarla bezeli kitapta, hayvanların içgüdüsel ihtiyaçlarının ne kadar da gemlenemez olduğunu, dışarıdan bakıldığında hepimizin farkına vardığı ve garip bulduğu pek çok davranışın geri planında ne kadar zor bir içgüdü savaşının var olduğunu göstermeyi başarıyor. Kitaplarda olayların farklı karakterlerin ağzından anlatılmasını, olayları farklı açılardan görebilmek ve empati geliştirmek adına çok önemli buluyorum. Andy Mulligan da bunu seviyor olacak ki, kitaplarında genelde birkaç farklı anlatıcıya yer veriyor. Bu kitapta da hem Örümcek’in hem de Tom’un hislerine kendi ağızlarından şahit olmak hikâyeyi daha da güçlendiriyor.
Tom’un okulda yaşadığı akran zorbalığı, arkadaşları ile arasında geçen toplumsal cinsiyet temelli diyaloglar, Örümcek’in ve diğer hayvanların hissettikleri ve yaşadıkları sıkıntılar vs çocuklarla konuşacak pek çok konu için de zemin hazırlıyor. Çocukları evcil hayvan isteyen ama net karar veremeyen ebeveynler için de bir hayvanla kurulan bağın önemini anlayabilmek adına güzel bir kapı aralıyor. Özellikle Tom ve Örümcek’in birbirlerinden ayrı düştükleri ve tekrar bir araya gelmek üzere duygusal ve yıpratıcı bir kavuşma mücadelesine girdikleri bölümler çok etkileyici.
Belli kısımlar fazla uzatılmış gibi gelse de anlatım dilinin akıcılığı, hikâyenin sıkıcılığa kaçmasını engelliyor. Tamamen saf bir sevgi, güven, dostluk ve bir insan ile hayvan arasındaki koşulsuz bağı anlatan kitap 10 yaş ve üstü tüm okuyucular için uygun.
Keyifli okumalar…
Ebeveynlere Faydacı Puanlama
- Görsellik: Kitapta herhangi bir çizim bulunmuyor.
- Hikâye: 5 puan. Dostluğa, sevgiye ve koşulsuz güvene dair etkileyici bir hikâye anlatıyor.
- Eğitici/Öğretici Nitelik: 5 puan, olaylara farklı açılardan bakabilmek, hayvan hakları, insanlar ve hayvanlar arasındaki bağ vs konularında düşünmek için güzel bir fırsat sunuyor.
- Hayal Gücü Gelişimi: 5 puan
- Kültürel Gelişim: 4 puan
|
- DÜMTEK NECMİ’NİN MUHTEŞEM HİKÂYESİ - 24 Mart 2021
- DUT AĞACINDAKİ HAYALET - 9 Şubat 2021
- KİTAP TAMİRCİSİ TOPRAK - 7 Aralık 2020
FACEBOOK YORUMLARI