Anlatıların geçtiği coğrafya yaşadığımız topraklardır. Bir anlamda anlatılar, bizim tarihimizin de birer parçasıdır. Belki şöyle de düşünülebilir; Bizans’ın Gizli Tarihi, Justinianus döneminin gayri resmi tarihidir.
Latince’deki orijinal adı Historia Arcana (Gizli Tarih). Procopius onu kaleme aldıktan yüzyıllar sonra Vatikan Kütüphanesi’nde keşfedilir ve 1623 yılında Niccolo Alamanniadlı bir Roma antikaları meraklısı tarafından Lyon’da basılır.
Yüzyıllardır faaliyet halinde olan antik metin avcılarının peşinde olduğu kitaplardan biri belki de buydu. Kitap, Justinianus’un sağlığında yayımlanmamıştır. O dönemde böyle bir eserin varlığı biliniyordu. Suda (Suida Lexi con) adlı X. yüzyıla ait Bizans ansiklopedisinde bu metinden Anectoda (yayınlanmamış anılar) adıyla söz ediliyormuş. Edward Gibbon’un yazdıklarından anlaşılmaktadır ki bu terim yani Anectoda, o dönemde yazarların sağlıklarında yayınlanmamak ya da kendi ölümlerinden sonra yayınlanmak üzere kaleme aldıkları metinleri ifade etmek için kullanılmaktadır.
Filistin’deki Kaiseria kentinde doğmuş olan Procopius, De Bellis (Savaşlar Üzerine) adlı eseri, Doğu Roma İmparatoru 1. Justinianus dönemine ilişkin başlıca kaynak olarak kabul edilen önemli bir tarihçidir. General Belisarius ile birlikte Doğu Roma ordusunun seferlerine katılmış, gözlemlerini kaydedip sekiz ciltlik bir kitap haline getirerek İmparatora sunmuştur.
Anlatıların geçtiği coğrafya yaşadığımız topraklardır.
Bizans’ın Gizli Tarihi ise, Procopius’un önceki eserinde yer vermeye cesaret edemediği İmparator Justinianus, İmparatoriçe Theodora ve Belisarius ile karısı Antonino hakkındaki gerçek duygu ve düşüncelerini, skandal niteliğindeki olayların anlatımını otuz alt bölümde topladığı eseridir. Anlatıların geçtiği coğrafya yaşadığımız topraklardır. Bir anlamda anlatılar, bizim tarihimizin de birer parçasıdır. Belki şöyle de düşünülebilir; Bizans’ın Gizli Tarihi, Justinianus döneminin gayri resmi tarihidir.
Procopius’un bu kitapta “kötülük” olarak yorumladığı davranışlar örneğin; İmparatorun sürekli bir takım zenginlerin mallarına, mülklerine el koyması, yerleşik kurumları tanımayıp yeni kurumlar oluşturmasını okuyunca MS 550’lerle M 2000’ler sonrasının bu coğrafyadaki benzerliklerini düşünmeden edemedim. Anladınız siz onu!
“Bizans entrikası”
Ya Justinianus ile ‘Maviler’ belli ki arkalarına halkın desteğini (!) de alarak (cahil bir köylünün imparator olması, yeni kurumlar ve yasaların birbiri peşi sıra yapılması, çılgın imar furyası hep bunun işaretleri gibi görünüyor) büyük toprak sahibi toplumsal sınıf ‘Yeşiller’ ile amansız bir mücadele yürütüyordu.
Evet, “Bizans entrikası” lafı boşuna dillere yerleşmemiştir. İpuçlarını bizim coğrafyada, Procopius’un yazdıklarında bulabiliyoruz. O nedenler siyaset meraklılarının, memlekette yine neler oluyor diyenlerin bu kitabı okumaları pek isabetli olacaktır.
|
- Ülkenin Yaratıcı Güçleri Mühendisler: Fırtınadaki Arı - 1 Mart 2020
- Ayaküstü İzmir Lezzetleri - 9 Ağustos 2018
- Su’yu Okumak - 2 Ağustos 2018
FACEBOOK YORUMLARI