Serdar Şahinkaya 
“Halkçı Ecevit, şehirli seçmene anlamlı gelen bir sıfatken Karaoğlan, köylüler üzerinde etkiliydi. ‘Bizden biri’ duygusu uyandırıyordu. ‘Bozuk Düzen’ e savaş açan, mazlumun dostu. Zalimlerin düşmanı mitsel bir kahramanı çağrıştırıyordu”
Türkiye siyasetinin yarım asırlık bir döneminde ciddi izler bırakan Bülent Ecevit’in hikâyesi, yetkin bir biyografi çalışması olan Bülent Ecevit – Karaoğlan’da anlatılıyor. Prof. Dr. Yüksel Taşkın’ın kaleme aldığı önsözden anlıyoruz ki, bu kitabın ilk biçimi Mustafa Çolak’ın doktora tezi.
Sanatçı bir anne ile CHP’li politikacı bir babanın çocuğu Ecevit’i anlamaya çalışırken, 20’ye yakın kitap ve onlarca ciddi makale yazan ve aydın kimliğinden, sürdürdüğü fikirleriyle siyasal alana müdahil olma tutkusunu hiç yitirmeyen istisnai bir entelektüel siyasetçi ile karşı karşı olduğumuz unutulmamalıdır. İşte kitap, bu unutturmama işini başarıyla gerçekleştiriyor.
Önsöz ve girişi takiben dört bölüm halinde tasarlanan kitabın ilk bölümünde, Ecevit’in çocukluk ve gençlik dönemi anlatılıyor. İkinci bölüm ise gazetecilikten politik liderliğe uzanan süreci ana eksen yapıyor. Bülent Ecevit’in yükselişi ve düşüşü, üçüncü bölümün başlığı. Son bölüm de de Ecevit’in 12 Eylül’deki cezaevi yıllarından Başbakanlığa olan yıllara değiniliyor.
Mustafa Çolak tarafından kaleme alınan çalışma, kitleler tarafından Karaoğlan olarak adlandırılan Ecevit’in, 1960’lardan 90’lı yıllara uzanan politik geçmişini tüm yönleriyle aktarırken, çoğu zaman politik kimliğinin ardında kalan gazeteci, entelektüel ve şair kimliğini de gözler önüne getiriyor.
Ülkenin en eski ve devlet kurucu hüviyeti taşıyan partisi CHP’nin üyeleri ve taraftarları, 1970’lerde Ecevitçi diye anılıyordu. Aslında bu durum, Bülent Ecevit’in etkisini özetlemeye yetecektir. Öncesinde, 1950’lerden 60’lara uzanan dönemde, CHP’nin Ortanın Soluna dönmesinin öncülerindendi. 12 Mart 1971 darbesine karşı tutumuyla, CHP’de tarihî bir kopuşu gerçekleştirdi ve lider oldu. 70’lerin ardından, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra, CHP’yi terk ederek kurduğu Demokratik Sol Parti’yle kendine yeni bir rota çizdi ve bu rota onu 1990’ların sonunda başbakanlığa götürdü. Bu dönemde ideolojik yol haritası çokça tartışıldı.
Elinizdeki kitap, Türkiye’nin yarım asrında izi olan Bülent Ecevit’in fikir, siyaset ve hayat hikâyesini anlatıyor. Faal gazetecilik deneyiminden gelen, şair ve entelektüel kimliği olan, romantik imgesi ve karizması bu vasıflarıyla tamamlanan, sıra dışı bir siyasetçi portresi…
Yazıyı Prof. Dr. Feroz Ahmad Hoca’nın Ecevit’i değerlendirişi ile noktalayalım.
“Kitlelerin Ecevit’e yakıştırdığı Karaoğlan benzetmesi, halkın onu bir politikacıdan çok popüler bir yıldız gibi gördüğünü gösteriyordu. (…) Aynı zamanda ‘bir politikacı gibi davranmayı’ reddetti; konuşmaları idealizmle dolu olmakla birlikte doğrudandı.”
- Bülent Ecevit: Karaoğlan
- Yazar: Mustafa Çolak
- Türü: Biyografi
- Baskı Yılı: Ekim 2016
- Sayfa Sayısı: 320 Sayfa
- Yayınevi: İletişim Yayınları
- Ülkenin Yaratıcı Güçleri Mühendisler: Fırtınadaki Arı - 1 Mart 2020
- Ayaküstü İzmir Lezzetleri - 9 Ağustos 2018
- Su’yu Okumak - 2 Ağustos 2018
FACEBOOK YORUMLARI
