Son dönem Türkiye sinemasını düşünün, uluslararası ödüller alan, büyük ilgi gören filmleri. Oyuncu seçimleri nasıl yapılıyor, o isimler yüzlerce oyuncu arasından nasıl seçiliyor dersiniz?
Cast direktörlüğü kavramını ülkemizde profesyonel bir şekilde yürüten, birçok film ve oyuncunun kaderini değiştiren Harika Uygur, tam da bu sorulara yanıt için bir kitap kaleme aldı: Bu Rol Senin. Yazarla, kitabını konuştuk.
İlk kitabın Bu Rol Senin, kısa zamanda büyük ilgi gördü. En baştan başlayalım, kitap fikri nasıl doğdu?
Kitap fikri önce atölye çalışması yapma fikrinden doğdu aslında. Yıllar içinde oyuncuların deneme çekimlerinde başarılı olamama nedenleri üzerinde düşünürken onların bizlerden, bizim onlardan neler beklediğimizi de tespit etmeye başladım. Bunun üzerine bir atölye açtım. Atölyenin adı ilk zamanlarda Oyuncu Seçimi Sırları idi. Zaman içerisinde atölyeye katılanlar büyüdü. Atölye kendi içinde şekillendi. Konular daha oturdu. Atölyeye katılanlar öğrendikçe ben de onlardan çok şey öğrendim. İşte tam o sırada bu kitap fikri kafamda şekillenmeye başladı. Kitap için ufak ufak notlar alırken Bu Rol Senin ismi doğdu ve atölyenin ismi de bu oldu. Yedi yıl önce şekillenmeye başlayan kitap sonunda ortaya çıktı.
Yıllar içinde birçok oyuncu adayıyla yolların kesişti, bugünün birçok ünlü yıldızının ilk zamanlarına tanıksın. Günümüz oyuncu adaylarıyla daha önceki yıllarda karşılaştıklarını karşılaştırmanı istesem, belirgin farklar var mı?
Son birkaç yıldır oyunculuk yapmak isteyen gençlerde daha fazla hırs görüyorum, bu iyi bir şey. Daha çok öğrenmeye hevesliler. Durmak bilmeyen bir aşkla çalışıyorlar. Çok şükür method oyunculuğun önemini kavradılar. Hala ilkokul çocuklarına öğretilen seviyelerde eğitim veren yerlere gitmeden daha kendilerini de keşfedecek, daha çok şekillenecekleri yerlerde eğitim almaya başladılar. Okumanın önemini aslında iki mürşidimizden biri olan akıl ve ilmi kullanmaya başladılar. Bu çok sevindirici. Daha önceleri eğitim almanın önemini bilmeyen, sadece güzel oldukları için rol verilen kişilerin ortada zaman içerisinde kendi kendilerini yok ettiklerini gördük. Oyunculuk eğitiminin en temel hedefi seni kalıcı, renkli ve her daim, yaş ilerlese bile kariyerinde hep yukarıya doğru tırmandıracak bir noktaya taşımaktır. Oyunculukta eğitim bitmez.
“Akışa güven!”
Seçmelere hazırlanırken yapılması gerekenleri, olmazsa olmazları sıralıyorsun kitabında. En sık yapılan hatalar neler tespit ettiğin?
En sık yapılan hata, akışa güvenmemek. Teslim olmamak. Fakat en zor öğrenileni de bu. Bundan önce öğrenmen gereken birçok şeyi iyice öğrenmeden varılamayacak bir nokta. Seçimler çok önemli. Oyunculukta bir karaktere yöne vermek tıpkı hayat gibi. Farkındalık önemli. Seçimlerimize, amaçlarımıza bağlı. “Ama” olmamalı. “Ama”dan sonra gelen her cümle hayatımızdaki patinajlarımız. Eğer bir cümleye ama ile başlıyorsak sonra ne dediğimize durup bakalım işte onlar hala orada saydığımız noktalarımız.
Sosyal medya kullanımıyla ilgili önemli notların var oyuncu adaylarına. İpuçlarını paylaşır mısın?
Kitabın yayımlanmasından sonra bana en çok sosyal medyadan ulaşmaya çalıştılar. Halbuki kitabın sonunda bir e-mail adresi var bana ulaşabilecekleri. Kitabı bir an geçin koca bir web sayfam var, mail adresime oradan da ulaşmak kolay. Sosyal medya üzerinden CV / Headshot gönderilmesini çok amatör buluyorum. Sosyal medya adı üzerinde sosyal olunacak yer, iş düşünülecek, konuşulacak yer değil. Ayrıca koca bir hayata bir telefon ekranından bakmayı tercih etmiyorum. Çok amatörce.
Showreel kavramı ne kadar doğru anlaşılıyor ülkemizde? İyi bir showreel hazırlamanın kuralları neler?
Anlaşılmıyor maalesef. Geçenlerde fark ettim ki kitapta Showreel ve demo reel farkını anlatmamışım. Ben de hala öğreniyorum. Eğer oyunculuğa tam anlamıyla başlamadıysan bir demo reel çalışmasına katılıp demo reelini hazırlatabilirsin, hazırlayabilirsin. Showreel senin kartvizitin gibi. Olmaz ise olmaz. Bir yönetmen bir yapımcı bir cast direktörü için senin oyunculuğuna dair bilgi edinebileceği yegane şey.
“Meditasyonun o kadar çok şekli, yöntemi var ki!”
Meditasyonun önemli bir yeri var oyunculukta, oyuna hazırlanmada, kitabında bunu sık sık vurguluyorsun. Peki ne tür bir meditasyon? Nereden, nasıl başlamalı?
“Meditasyon yapamıyorum ki ben aklım hep başka yere gidiyor” en çok duyduğum kendini sabote etme sözü. Meditasyon kendinle baş başa olmak, zihni dinlendirmektir. Kulağında bir müzik, eline defter kağıt kalem alıp saatlerce boş bir sayfa ile başbaşa kalmak da meditasyon. Ormanda yürümek, sahile gidip uzun uzun denizi izlemek de. Sadece elimizi kalbimize koyup gözümüzü kapamak da bir meditasyon. Artık telefonlarımızda bin bir çeşit meditasyon aplikasyonları var. Namaz sırasında alnımızın seccadede uzun kalması da meditasyon. Gün içinde bir kaç saat susmak da meditasyon. Bulaşık yıkamak da. Akan suya bakmak zihni boşaltmak için birebir, tavsiye ederim.
Yalnızca bedene değil, zihne, ruha da iyi bakmalı diyorsun kitabında. Böylesi zorlu, sıkıntılı bir dönemde, bu coğrafyada yaşayan oyunculara ne önerirsin?
Ah! Zor süreç. Fakat unutmayalım ki ışığımızı yaydığımız bir iş yapıyoruz. Bunu korumamız lazım. Bana en çok sorulan sorulardan biri bu, nasıl? Oyuncu olarak oynadığın rollerle, hayattaki duruşunla zaten bir çok insana ilham oluyorsun. Dolayısıyla buna devam etmelisin. İster bir sezon içerisinde rol al, ister alma daha çok kişiye ilham olacak işler yapmalısın. Sosyal faaliyetlerde, sosyal yardım kuruluşları ile çalışmalısın. Meditasyon işte buna yardımcı oluyor. kalbinle buluştukça, içinin sesini duymaya devam ettikçe bu kapılar kendiliğinden açılıyor. Kanımca en çok çocuklarla gençlerle ilgili bir şeyler yapmak bunu sağlıyor. Işık yaydıkça dünya güzelleşecek.
Yurtdışına göç her sektörde olduğu gibi, oyunculukta da görülen bir durum zannediyorum. Oyuncu adaylarının şansını yurtdışında aramasını nasıl değerlendiriyorsun?
Geçenlerde Amerika’da çok iyi bir dizide rol almış bir Türk kızı atölyeme katıldı. Ankara’da eğitim aldıktan sonra NY’da da eğitimine devam etmiş ama yılmamış ne yapıp edip auditionlara katılmış. Gurur duydum. Yol basit. Hedef belirledikten sonra o hedefte ilerler isen seni kimse yıldıramaz mutlak ama mutlaka başarırsın.
Oyunculukta doğal yeteneğin şüphesiz büyük önemi var. Peki çalışmak ne ölçüde oyuncunun kaderini değiştiriyor?
Salt yetenek yetmez. Nokta. Matematik konusunda çok başarılı olan bir öğrenci nasıl finans konusunda yetenekli ise ve nasıl finans konusunda yetenekli diye ona hadi gel bakalım şu pozisyonu sana verelim denemeyecek ve eğitim alması şart ise bu da öyle bir şey. Yetenek ancak eğitimle desteklenir. Ve eğitim kendini geliştire geliştire ilerler oyunculukta ve asla bitmez.
Kitapta ünlü oyunculardan yaşanmış hikayeleri de dinliyoruz. Senin favori hikayen nedir?
Çok hikayem var ama ilk hatırladığım Avy Kauffman ile karşılaşmam olabilir. Avy dünyanın en büyük cast direktorü ve benim için bir mihenk taşı. Mentor. Yaptığı her filme hayranım. Berlinale Film Festivali’nde her yıl International Casting Director Network ( ICDN) olarak buluşuyoruz. 2011 yılında bir arkadaşımın vefat haberini uçağa bindiğim dakika aldım. Uçaktayım geri inemiyorum, sanırım bütün yolculuk boyunca ağlamaktan helak Berlin’e vardım. Otelden çıkmaya niyetim yok ama bizim ekip zorla beni yemeğe götürdü. Yemekte masalarımız ayrılmış bana bir yer gösterdiler, ben hayalet gibiyim ve yanımdaki kadın susmak bilmiyor. Ben de hiç cevap vermiyorum o hala konuşuyor. Bir süre sonra kendi kendime harika terbiyesizlik yapma da bir gülümse konuş bari dedim, dondum kendimi tanıttım. O da ismini söyledi, ben önüme döndüm ve sonra şaşkınlıkla geri dönüp “nasıl yani siz o musunuz?” diye sorduğumu hatırlıyorum. Güzel başladı bizim dostluğumuz ve hala devam ediyor.
Bu Rol Senin’de anlattıklarını da içeren atölyeler düzenliyorsun. Bu atölyelere kimler katılmalı, ne bekleyerek eğitimlere katılmalı?
Bu atölyeye ben nerede hata yapıyorum da rol alamıyorum, deneme çekimlerim kötü gidiyor diyen oyuncular katılmalı. Ayrıca birçok dizide filmde rol alan oyuncular başka deneyimler kazanmak içinde atölyeye katılmaya devam ediyorlar. Yurtdışında birçok ünlü oyuncu stüdyolarda çalışmaya devam ediyorlar. Bu ülkede bu maalesef eksik, yaygın değil. Ama bu da diğer konularda olduğu gibi gelişecek.
“Oyunculuk kendimizi tanımamıza yol açan eşsiz bir araç.”
Sırada yeni bir kitap olduğunu biliyorum. İpucu verir misin?
Oyunculuk kendimizi tanımamıza yol açan eşsiz bir araç. Hala kendine ait sırları bilmeyen, travmaları ile yüzleşmemiş, karakteri içinde değil de dışarı da arayarak taklit eden bir çok oyuncu var. Onlara rehber bir kitap olacak, oyunculuk ile şifa anlatacağım bir nevi.
|
Yazar Hakkında:
Harika Uygur İstanbul’da doğdu. Okul yıllarının sonlarında uzun yıllar Osman F. Seden’in yönetmen yardımcısı olarak çalıştı. Sektörün en önemli şirketlerinden olan IFR’ye 1994 yılında katıldı. Ezel Akay’ın yönetmen yardımcılığından sonra 1997 yılında casting direktör olarak çalışmaya başladı. Daha sonra Seattle Broadway Hall’de ‘How to Agency Your Agency’ adlı workshop çalışmasına ve Northwest Photography Center ‘Black and White’ fotoğraf kursuna katıldı. 2000 yılında İstanbul’a geri dönüp kendi adına casting direktörlük şirketini kurdu. 2009 yılında European Film Promotion’a (EFP) bağlı Uluslararası Cast Direktörleri Birliği’ne (ICDN) katıldı. 2012 yılında Türsak Vakfı üyesi oldu. Yine aynı yıl merkezi ABD’de bulunan dünyanın en büyük Cast Direktörleri Birliği olan CSA’dan davet alarak ilk uluslararası üyelerinden biri oldu. Dört dönem “Yekta Kopan ile Okumak ve Yazmak” isimli workshop’a katılarak yazma sürecine girdi. Bu sürecin sonunda kolektif olarak bir proje hazırladılar. Bu proje “İPEKLİ MENDİL” isimli öykü sözlüğüne dönüştü ve 2014 yılının Aralık ayında Can Yayınları’ndan yayınlandı. Yine Yekta Kopan’ın “Fil Mezarlığı” adlı hikayesinden yola çıkarak bir kısa film yönetti. Kısa filmiyle Cannes Film Festivali Kısa Film Köşesi’ne katıldı.
Çalışmalarına katkı sağlayacağını düşündüğü her dalda eğitimlerine devam etti ve Louisa Hay’in “Hayatını İyileştir” workshop lideri oldu.
Kendi birikimlerinden yola çıkarak 2011 yılından beri “Bu Rol Senin” adı altında düzenli olarak workshop ve seminerler vererek oyuncu seçiminin sırlarını anlatmakta. 2016 yılının Mayıs ayında, verdiği workshopla aynı ismi taşıyan “Bu Rol Senin” Destek Yayınları’ndan yayımlandı.
Halen bir çok reklam, sinema filmi ve tv dizisinin cast çalışmalarını yürütmekte.
- VAROLUŞ İNANCININ DAYANAĞIDIR AŞK! - 29 Mayıs 2021
- Balkan Dünyasında Üç Gün - 19 Eylül 2020
- Koray Sarıdoğan: “Bu Kitapta Salvo Yapmıyorum, Olanı Söylüyorum.” - 10 Ağustos 2020
FACEBOOK YORUMLARI