Tüm dünya yazınında gerilim romanları listeleri hazırlayacakların olmazsa olmaz dediği birkaç isimden birisidir Tess Gerritsen. Asya kökenli Amerikalı yazarın romanlarının birçoğu ülkemizde daha önce Martı Yayınları tarafından basılmıştı. Bir süredir Doğan Kitap aracılığıyla yayımlanıyor.
Romantik/Gerilim türü romanlarla başlamış, Rizzoli & Isles gibi kadın karakter baskın bir seriyi yaratmış; bu çok okunan ve beğenilen seriden bağımsız okunabilen gerilim kitapları da yazmış çok üretken bir yazar Tess Gerritsen. Gerilim/polisiye türü romanlardan hoşlanıyorsanız özellikle Rizzoli & Isles serisinde yer alan romanlarını kaçırmamanızı öneririm.
Tess Gerritsen lohusayken bir gece uyanmış ve ilk romanını yazmaya başlamış. 1987 yılında yayımlanan Gece Yarısından Sonra böyle ortaya çıkmış.
Gece Yarısından Sonra romanı bir başyapıt değil elbette hatta okuduğum kitapları arasında en vasatı diyebilirim bu romantik/gerilim için. Kendimi epey zorlayarak, sayfa atlayarak okudum bahsi geçen romanı. Beni bu bağlamda asıl etkileyen lohusayken yazılışı oldu. Birçok insan için çarpıcı gelmeyebilir bu duyarlılık. Fakat anne olmuş bir kadın, özellikle de Türkiye’de yaşıyorsa bu ayrıntıyı mutlaka önemli bulacaktır. Açıkçası romandan daha çok yazarın bir gerilim romanı yazmaya karar verişi, hangi aralıklarla yazdığı, yazma ediminin ne sıklıkla emzirme/gaz çıkarma gibi aksiyonlarla bölündüğü soruları çok çekti ilgimi.
Tess Gerritsen dünya çapında “gerilimler kraliçesi” olarak üne kavuşmadan önce antropoloji ve tıp eğitimi almış. Dünya çapında tanınmasıysa Hasat romanıyla olmuş. Hasat ele aldığı konu ve onu ele alınış biçimi bakımından gerilimin dozunun iyi ayarlandığı bir roman. Uluslararası organ mafyası ve çocuk istismarı konusunun ele alındığı Hasat romanı için, yazarın tıbbi bilgisinin yerinde kullanıldığı bir çalışma diyebiliriz.
Gelelim Rizzoli & Isles serisine
Serinin ilk kitabı sayılan Cerrah romanı Tess Gerritsen’a haklı bir ün kazandırmış diyebilirim. Henüz Isles karakteri yaratılmadan hem de. Tıbbi bilgilerin kullanılışı, suçun kökenine ilişkin yapılan tartışmalar, suçluyu bulmak için izlenen yol yerinde ve kararında. Jane Rizzoli bu romanda kadim ortağına yani Maura Isles’e henüz kavuşmamış durumda.
Cerrah romanının her sayfasında hem Rizzoli’yle tanışmış olur hem de Cerrah’a ilişkin ipuçlarına ulaşırız. Erkekler dünyası sayılan emniyet kurumunda kendini ispat etmek için duyguları yok gibi davranan, kimseye müdanası olmayan birisi Jane. Ortağı Thomas bu romanda.
Bakımsız ya da öyle olmaya çalışan, yemek yemeyi sıkça unutan, alımlı olmaktan daha çok akıllı olan bir polis Rizzoli. Gerritsen, Thomas’ın güzel ve feminen sevgilisinin kurtulmasında Rizzoli’nin rolünü gösterirken ona bir polis olarak rüştünü ispat etme imkânı tanıyor. Thomas, Rizzoli’nin platonik bir şekilde âşık olduğu güçlü karakter. Dedektifimiz, Cerrah’ı yenerken bu platonik aşkı da yeniyor.
Adli Patolog Maura Isles’in henüz yer almadığı bu Boston polisiyesi, Isles’in dâhil olduğu Çırak ve Günahkâr kitaplarıyla birlikte bir üçleme. İkinci kitap olan Çırak’la birlikte kadim Rizzoli & Isles ortaklığı da kurulmuş oluyor.
Maura Isles son derece disiplinli, bakımlı, alımlı ve feminen bir karakter. Bu yanlarıyla Rizzoli’nin tersine karakter özellikleri gösteriyor. Seride birbirlerinden tamamen farklı iki karakterin ortaklığını ve bunun anlatılışındaki profesyonelliği görürüz. Siyah ve beyaz gibi, ying ve yang gibi, Sherlock ve Watson gibi.
Gerritsen, tipik bir Amerikalı çoksatarın yapabileceği gibi dersine iyi çalışmış, hâkim olduğu konuyu temaya iyi yedirmiş hakkını teslim etmemiz gerekir.
Cerrah, Çırak, Günahkâr üçlemesi ana karakterleri kadın olan, konu ve kurban olarak da kadınları seçen romanlar. Yazar, kurbanların ve katillerin psikolojilerine eğilirken gerilim unsurunu oldukça yüksek tutup, duygulardan arınmış gibi görünen Rizzoli & Isles ikilisinin de suça-günaha- içgüdülerine yenilme konusundaki zaaflarını ortaya seriyor.
Tess Gerritsen kahramanlarını yaratırken kendi sahip olduğu özellikleri kullanmayı ihmal etmemiş. Tıbbi formasyonuna ait bilgileri Isles karakteriyle kullanırken, Rizzoli üzerindense gerilimi seven, içgüdüleri sağlam yanını kâğıda döküyor.
Jane Rizzoli- Maura Isles’in maceraları Türkiye’deki yayımlananlara göre 12 kitaplık bir seri. Bu yıl içinde Doğan Kitap hem Günahkâr hem de Bir Sırrım Var kitaplarını basarak bu 12 kitaplık seriyi tamamlamış oldu.
Serinin tüm kitaplarının aynı özende ve aynı düzeyde olduğunu söyleyemesek de büyük kısmının türünün iyi örneklerinden olduğunu söyleyebiliriz rahatlıkla. Cinayetler kraliçesi Rizzoli’yle Ölüler Kraliçesi Isles’in ortaklıkları; gerilimi, olayların sıralanışını, katilin bakışını aksamayan bir şekilde uygun bir atmosferde anlatmasıyla benzerlerinin arasından sıyrılıyor. Kiliseye de Amerikan politik ayak oyunlarına da, ilaç şirketlerine ve organ mafyasına da tipik “Bağımsız Amerikan Sineması” yaklaşımıyla dokunuyor, kişiselleştirilmiş suçları çözüp okuyucunun rahatlamasını sağlıyor.
Romanlardan üretilen bir de Tv Serisi var. İzlemenizi tavsiye etmiyorum, iki bölümünü izledim büyük hayal kırıklığıydı diyebilirim.
İyi bir edebi eser okumaksa derdiniz Tess Gerritsen’ da bu ihtiyacınızı gideremeyeceksiniz. Zaten öyle bir amacı da niyeti de yok yazarın ve yazdıklarının. İhtiyacınız olan, matematiği kuvvetli, aksamayan, dozu yerinde bir romantizm ve polisiye/gerilimse doğru adrestesiniz. Cerrah’la başlayın lütfen. Sonrası geliyor zaten.
Rizzoli & Isles Macerası Dizisinde Yer Alan Romanlar
- Cerrah (2001)
- Çırak(2002)
- Günahkâr (2003)
- İkiz Bedenler (2004)
- Siliniş (2005)
- Mefisto Kulübü (2006)
- Ruh Koleksiyoncusu (2008)
- Buz Gibi Soğuk (2010)
- Sessiz Kız (2011)
- Sona Kalan (2012)
- Diriliş (2014)
- Bir Sırrım Var (2017)
|
- Çağatay Yaşmut’tan Moda Cinayetleri - 16 Şubat 2019
- Bir Sevgi Masalı ve Organik Kitaplar - 19 Ocak 2019
- Domingo’dan Böcek Çılgınlığı - 12 Aralık 2018
FACEBOOK YORUMLARI