Türkçe öğretmeni Cihat Demirsoy ile son kitabı Yazgı üzerine söyleştik. İstanbul Üsküdar’da bir özel okulda öğretmenliğime devam eden Demirsoy, yaklaşık on yıldır bu mesleği icra ediyor.
Cihat Demirsoy, hem anlam hem de biçim olarak geleneksel şiir anlayışını bir adım öteye taşıyor. Yazgı, henüz yolun başında olan bir yazarın, ileriye yönelik gelecek vadettiğini ispatlıyor.
-
Sizi biraz tanıyalım. Yazgı ilk kitabınız mı?
Yazgı – Bir Yamalı Bakış, ilk şiir kitabım. Bir de geçen sene yayınlanan Dipsiz Mağara isimli romanım var.
-
Kitabın Önsöz’ünde okuyucuya seslenirken “Isırgan bir ottur her kelime, çıplak yüreğin derinlerinde/büyüdükçe kanar durur bir şıvgın olup şiirleştiğinde” diyorsunuz. Şiir yazmak acı verici bir süreç midir, bu sözlerle okurlara ne anlatmaya çalışıyorsunuz?
Şiir, alelade bir zamanın aceleye gelmiş meyvesi değildir bana göre. Her bir kelime yüreğin derinliklerinden kopar gelir. Tabii bu kopmalar sancılı. Şiiri okuyan bunu sezse de tam manasıyla hissedemez. Nasıl ki, bir avuç gözyaşı dökeni görse hüzünlenir insan ama bunun ötesine geçemez. Ağlayan kişi içinde fırtınalar koparsa da ufak bir esinti süzülür dudaklarından. Kelimeler dikenli bir sarmaşık gibi sarar ruhu. Şiir: kanayan yarada bir pıhtı.
-
Şiir anlayışınızdan biraz bahsedebilir misiniz? Türk edebiyatında kimi kendinize yakın görüyorsunuz?
Edebiyatımız şiir alanında parlayan bir yıldız. Hangi büyük şaire el uzatsanız sizi semaya çıkarır. Fakat katmanları var bu göğün. Her dize parıldamayı haketse de kimileri göz alıcı. Yahya kemal, Ahmet Haşim, Necip Fazıl Kısakürek, Mehmet Akif Ersoy, Attila İlhan, İsmet Özel, Nâzım Hikmet… Ve sayamadığım o kadar çok güneş var ki…
Şiir bir araç sadece. Dağınık düşüncelerimi hizaya sokuyor ve onları tanımlamama fayda sağlıyor. Denizleri bir sürahiye doldurmak gibi. İçimiz kelimeler tufanı. Ne mutlu onları bir şiire katana.
-
Her edebî eserde, eser sahibinin yaşanmışlıklarının izi vardır derler… Sizin için de böyle söyleyebilir miyiz?
Hiçbir yazar veya şair yoktur ki kendisini eserlerinden tamamiyle soyutlayabilsin. Hayatıma dair her evre, gücü ve yetkisine göre, bir şiir olmuştur içimde. Hep kaçacağım bir inziva oldu şiir. Konuşabileceğim bir kimseyi etrafımda her daim bulamasam da, şiir sürekli yetişti imdadıma.
-
Şiirlerinizi yayınlamaya nasıl karar verdiniz?
Ufak tefek karalamalarla başladı her şey. Bunlar zamanla yetişti. Bir fidandı kelimeler, zamanın onarıcılığı ve yıpratıcılığı ile gelişti. Bir şiir kitabı çıkarmak hep hayalimdi. Ama kitap için şiir gerekti. Ne zaman ki kendimi hazır hissetim; bir kitap çıkarmaktı bu yoldaki ilk adım. Uzunluğu meçhul bir yolun ilk basamaklarındayım henüz. Karaladığım şeylere şiir denir mi bilmem, ama kendime şair tanımlamasını da yakıştırmaya utanıyorum.
-
Bundan sonraki çalışmalarınız nelerdir?
Roman ve şiir arasında gelgitler yaşayan bir ping pong topu gibiyim. Hangi alanda sabitlerim kendimi, şu an için bunu öngöremiyorum. Zaman, kuru bir yaprak gibi ordan oraya savuruyor insanları. Yazgım hangi tarafa eğimli bilemiyorum.
|
- Netflix Türkiye mayıs programı belli oldu - 23 Nisan 2022
- Halsey’den İstanbul konseri - 23 Nisan 2022
- Sepultura Türkiye’ye geliyor - 23 Nisan 2022
FACEBOOK YORUMLARI