Dilin marazı şiirin içini gösterir

Dilin marazlı bir kullanımı olan şiirde, Kerem Toker’in “Dil Marazı” bazı marazlara dokunuyor ama maraz halini aşmış usta işi bir şiirsel dille anlatılıyor maraz.

Şiir ve dil ikilisinin geçtiği bir cümlede, bu ikiliye bilişsel, duyuşsal veya estetik boyutta tanımlamalar, adlandırmalar için sayısız metafor ve hatta metanomi kullanılır. Sonuçta bir dizi cümle ve açıklama yapılmış gibi olunur. Ama yapılan daha çok, hedefe varmak yani sonuca ulaşmak yerine, hedefi büyütmektir. Çünkü yapılan oluşturulan metin içinde bir makası kapatmak yerine, bir dizi makası açıp ortaya bırakmak gibidir.

Kerem Toker’in “dil marazı” adlı şiir kitabı elime ulaştığında, başlık bana şiirin dille marazi bir ilişkisi olduğu yönünde bir esin verdi. Buna bir sonuç dersek, başlangıçta belirttiğimiz bir dizi cümle ve açıklamalardan farklı ne yaptığımız sorusundan kaçınmamız mümkün değildir. Burada, şair kertem Toker’in şiirinde kullandığı “maraz” halinden farklı olarak tümel bir marazdan söz ediyoruz. Yoksa, yaptığımız saptamalar Toker’in şiirinden çıkan bir sonuç değil. Tam tersine, “Dil Marazı” marazını ve meramını anlatan başarılı bir kitap.

Bu değerlendirme yazısını, şiir kitapları için yazılan kimi değini yazıları gibi yazacak olsaydık, yazıya malzeme verecek sayısız dize ve bölümü burada arka arkaya sıralayabilirdik. Zira kitap bu yöntemi kullanmamız konusunda bizi zorluyor. Hayatın marazlı hallerini, günlük yaşamı, günceli ve şiiriyeti olmayan kavram ve kelimeleri dilin marazlı bir kullanımı olan şiir diline kolaylıkla çeviriveriyor. Şiiriyet dayatması/zorlaması olmadan elde edilen şiiriyet ve öne çıkan dizeler (herkes kendini/bir fotoğraftan çekti…s.98) böyle bir yazıda gösterilmek için bizi kışkırtıyor. Öznel bir beğeni belki ve belki de estetik dayanakları zayıf bir kişisel seçimdir bu benim açımdan. Ancak, hep söyleyegeldiğim gibi, yaşanılan anın, zamanın hallerinden uzak, içe bükülen bile olamayıp; uzaya, boşluğa, yokluğa bükülen bir şiirin neredeyse “ana akım” olduğu bu zamanda, insana tanıdık gelen şiirlerin yazılması, şiir adına sevindirici.

Şiir; dil, biçem, özgünlük, yaratıcılık ve şairin biricikliği gibi pek çok katmandan oluşur. Bu katmanları sayarken, her ne kadar bu kategorilerin içinde yer alıyor olsa da, şiirin anlattığı şiirin kendi koşulları içinde bir öyküsü/öykülemesi olmalıdır. Yine kişisel bir yeğleme olarak; şiirin içinde balıklar, ağaç, orman, otobüsler, ekmek… nesneler olaylar ve insan olmalı. Şiirin sahiciliğinin yollarından biridir bu. Çünkü sahici olmak, hem bir hüner hem de bir kilittir şiir için.

Kerem Toker’in kitabı, böyle kısa bir değini yazsından çok daha fazlasını hak ediyor. Yukarıda de belirttiğimiz gibi, günümüz şiirinin nasıl olması konusundan, “şiiriyeti olmayan” sayısız kelimenin şiire dönüştürülmesine – barkod, pause vb- kadar bir dizi ayrıntıyı tartışma olanağı sunuyor bize. Kişisel olarak pek de “sevimli” bulmadığım bir şiirin ortasında “bir çöp yığını kadar büyüt kalbini” dizesiyle (cinnet semptomu, s.67) şaşırtmayı biliyor. Bu niteliğiyle de “telafisi imkânlı” okumalar sağlıyor. Tam da burada, yazıya almak için seçtiğim on kadar dize ve bölümü, kendimle çelişmeme adına buraya almıyorum, o dizeler ve daha pek çoğunu okuyucunun arkeolojik çalışmasına bırakıyorum

Dilin marazlı bir kullanımı olan şiirde, Kerem Toker’in “Dil Marazı” bazı marazlara dokunuyor ama maraz halini aşmış usta işi bir şiirsel dille anlatılıyor maraz. Marazı şiirsel dile dönüştürmeyi başardığınızda, o dil artık maraz olmaktan çıkar ve şiirin içini gösterir size. Tıpkı bir marazlı kadavrayı açmak gibi…

Son olarak, kitabın kapak tasarımı içinde, yine adına uygun bir biçimde “marazî” bir tasarım demek yanlış olmaz!

  • Dil Marazı
  • Yazar: Kerem Toker
  • Türü: Şiir
  • Sayfa Sayısı: 128 Sayfa
  • Basım Tarihi: Ağustos 2015
  • bachibouzouck.com
Sabri Kuşkonmaz
Vinkmag ad

Read Previous

Camus’un “Yabancı”sı Meursault

Read Next

Bana İtalya’yı Anlat

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *