
Başlangıç’dan ziyade Orijin, hayatın, ilk canlının nasıl ortaya çıktığının dolayısı ile de insanın nereden geldiğinin ve nereye gittiğinin peşinde sürükleyici bir kaçıp kovalamaca öyküsü.
Dan Brown’un bugüne kadar yazdığı en yaratıcı, en müthiş roman olarak tanıtılan yeni romanı Başlangıç (Origin), Best Seller listesinin en üstüne bütün dünyada kolayca yerleşiverdi.
Başlangıç’dan ziyade Orijin, hayatın, ilk canlının nasıl ortaya çıktığının dolayısı ile de insanın nereden geldiğinin ve nereye gittiğinin peşinde sürükleyici bir kaçıp kovalamaca öyküsü. Yaratılış ile Evrim teorileri arasında da süren bir mücadele aynı zamanda.
Başka bir değişle Din ve Bilim arasında süregiden ve her zaman kanlı olmuş mücadelenin ekseninde örülen roman zaman zaman Din zaman zaman da Bilim yandaşı gibi gösteriyor kendini ama Dan Brown alttan alta da Bilim’i kabullenmiş ve ondan faydalanmayı bilen bir Din öğretisine ihtiyaç olduğunu düşündüğünü saklamıyor…
Bu saaten sonra bilimi yok sayamayacağına göre din bilimle uzlaşmalı, diyor… Din, hayatta kalabilmek için bilimsel kanıtlara ihtiyaç duyuyor! Bu yüzden de bilime ihtiyacı var! Ve dünya inançla daha güzel! Üstelik, bilim, teknoloji üretebilmek için bir zemin olarak kullanıldığı sürece din için tehlike yaratmaz!
Tesadüfe bakın ki, Başlangıç ile benzer bir tarihsel kesitte, bilim dünyası din adına büyük bir keşifte bulunmuş. 3 Aralık 2017, Pazar günü Hürriyet’deki köşesinde yazdığı yazıda Ertuğrul Özkök de aynı ihtiyacı formüle etmiş: AMAN TANRIM İNCİL’DE YAZAN O ŞEY DOĞRUYMUŞ, diye ara başlık atmış Özkök: İncil’de yazan bilim tarafından doğrulandı! Bu ne mutluluk… Dan Brown’ın meramı ile kesişme için: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ertugrul-ozkok/
Ancak, insan yine de sormadan edemiyor; her ne kadar bilimin riskleri vurgulansa da, inançsız bir dünyanın kuruluğu gösterilse de, içinde bunca din karşıtı argümanı barındıran, alenen ateizm propagandası da yapan ve agnostik ana karaktere sahip bir roman nasıl olur da en çok satanların en çok satanı olur? Biz başka bir dünyada mı yaşıyoruz?
Dan Brown’ın kahramanı sembol bilimci Profesör Robert Langdon’un bu beşinci romanında onu ekmeğini yediği din ve efsaneler dünyasına bu kadar ihanet etmeye ve bilimin yanında görünmeye iten başka dinamikler olmasın sakın?
Merak uyandırmak için sıkça kullanılan komplo teorilerinden feyz alarak, birileri dünyanın yeterince gericileştiğine ve artık buradan devam edilemeyecek çıkışsız bir hale geldiğine karar verdi de balans ayarına mı girişti? Umutlanalım mı?
Bazı yazarlar da bu ayarın bir parçası olmasalar da dalgasını yakalayanı olmasınlar?
![]()
|
- Aysel Sağır: “Toplumsal hafızanın kör kuyularına atıldılar” - 15 Nisan 2018
- Din ile Bilim arasında Dan Brown ve Başlangıç - 5 Aralık 2017
- Kaan Arslanoğlu’na Açık Mektup - 2 Mart 2017