“Cehenneme İniş Talimatnamesi” adlı romanı, Niran Elçi çevirisiyle Delidolu Yayınları etiketiyle yayımlandı.
2007 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Doris Lessing’in kaleme aldığı Cehenneme İniş Talimatnamesi, hafızasını kaybeden ve gerçeklikle bağını yitiren bir adamın deliliğin kıyılarında gezinen ”uyanış” öyküsünü anlatıyor.
Neredeyse her cümlesinde yeni fikirlerin yankılandığı, gerçeklik ve deliliği algılayışımızı bambaşka bir boyuta taşıyan bu kışkırtıcı eser, kendine ve çevresine yabancılaşan, düzen içinde ”uyutulan” modern bireyin, evrenle uyum içindeki ilk benliğini yeniden keşfetme yolculuğuna odaklanıyor.
Cambridge Üniversitesi’nde Klasik Dönem Çalışmaları profesörü olan elli yaşındaki Charles Watkins, gece yarısı Waterloo Köprüsü yakınlarında sayıklar hâlde bulunur. Geçmişine ve kimliğine dair hiçbir şey hatırlamayan adam, kaldığı akıl hastanesinde ilaçlarla eski hâline getirilmeye çalışılır. Ancak Watkins, ısrarla çağırıldığı dış gerçekliği çoktan terk etmiş, zihninde bambaşka bir yolculuğa çıkmıştır: Atlantik’teki bir sal içinde dolanıp durduktan sonra, acayip geleneklere sahip garip yaratıkların yaşadığı tropik bir adaya ayak basar. Ardından da kendini uzayda, kozmik güçlerle semavi bir toplantıda bulur.
Doris Lessing her zamanki eleştirel bakışıyla kahramanın yolculuğunu bu kez içsel bir evrene taşıyor. Otoritenin ve mevcut medeniyetin dayattığı derin uykudan uyandırmak için okurlarını sarsan Lessing, onları zihnin nadiren görülen topraklarına doğru zorlu ama bir o kadar da cezbedici bir maceraya sürüklüyor.
”İnsan denen bu canlıların en önde gelen özelliği, güdüleri ve işlevleri dışında kendi kendilerini hissedebilme, anlayabilme becerisinden yoksun olmaları. Bireysel benliklerinin yalnızca bir bütünün, öncelikle insanlığın, kendi türlerinin parçaları olduğunu anlayabilecek kadar evrimleşmemişler; insanlığın Doğa’nın, bitkilerin, hayvanların, kuşların, böceklerin, sürüngenlerin bir parçası olduğu, onlarla birlikte Kozmik Ahenk’te küçük bir ezgi oluşturdukları bilincine varamamış olmalarından bahsetmeye bile gerek yok.”(Tanıtım bülteninden)
Doris Lessing hakkında:
2007 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Doris Lessing, 1919 yılında İran’da doğdu. Çocukluğunu Rodezya’da (bugünkü Zimbabve) geçirdi. 15 yaşında okulu bıraktı ve hemşirelik, telefon operatörlüğü gibi işlerde çalıştı. Rodezya’da ırkçılık karşıtı örgütlenmelerde rol oynadı. 1949 yılında Londra’ya yerleştikten sonra kendini tamamen yazarlığa verdi. Eserlerinde, kendi yaşam tecrübelerinden de yola çıkan Lessing; cinsiyetçilik, eşitsizlik gibi toplumsal sorunlarla mücadele eden bireyleri, küçük ya da büyük ölçekte politik çatışmaları, 20. yüzyıl savaşlarının gölgesinde kimliğini arayan insanları ve toplulukları konu etmektedir. Nobel Ödülü’nün yanında, Somerset Maugham Ödülü, James Tait Ödülü, David Cohen Anı Ödülü, Uluslararası Catalunya Ödülü, S.T. Dupont Altın PEN Ödülü gibi pek çok uluslararası ödüle layık görülen Lessing’in kitapları, feminist edebiyattan bilimkurgu edebiyatına, çok geniş bir yelpazeye sahiptir.
- Netflix Türkiye mayıs programı belli oldu - 23 Nisan 2022
- Halsey’den İstanbul konseri - 23 Nisan 2022
- Sepultura Türkiye’ye geliyor - 23 Nisan 2022
FACEBOOK YORUMLARI