Nâzım Hikmet, 25 Temmuz 1951’de, Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye vatandaşlığından çıkarıldı.
1925 yılından başlamak üzere şiirleri ve yazıları yüzünden birçok kere yargılanan, 1938 yılında orduyu ayaklanmaya kışkırtma gerekçesiyle
28 yıl dört ay hapis cezasına çarptırılan, İstanbul, Ankara, Çankırı, Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşkın mahpus yatan Nazım Hikmet, 1950 yılında serbest bırakılmıştı.
Ancak mahpusluğunun son dönemini açlık grevleri yaparak geçirdiğinden sağlığı iyice kötüleşmişti.
Nazım Hikmet’i serbest bırakan dönemin iktidarı ondan hâlâ çekiniyordu.
Polis sürekli peşindeydi, gittiği her yerde izleniyordu.
Bu sırada askerliğini yapmadığı gerekçesiyle Kadıköy Askerlik Şubesi’ne çağrıldı. Bahriye Mektebi’ni bitirdiğini, güverte subaylığı yaptığını, hastalanarak çürüğe çıkarıldığını söylemesi üzerine serbest bırakıldı.
Birkaç ay sonra tekrar şubeye çağrılarak Sivas’ın Zârâ ilçesine gideceği söylendi.
Rapor almak için gittiği hastanede bir doktorun, bu işin sonunu iyi görmediğini söylemesi üzerine (kendisi de öldürüleceği yolunda bir çok duyum almıştı) hazırlıklarını yapmak için şubeden bir haftalık izin aldı.
17 Haziran 1951 sabahı, Ankara’ya gideceğini söyleyerek evden ayrılan Nazım Hikmet, Refik Erduran’ın kullandığı bir sürat motoruyla Bulgaristan sahillerine çıkmayı planlamışken, yolda rastladığı bir Rumen şilebiyle Romanya’ya gitmişti.
Oradan Moskova’ya geçen Nâzım Hikmet, 25 Temmuz 1951’de, Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye vatandaşlığından çıkarıldı.
- Dünyanın en eski restoranında Hemingway yemek yemiş, bulaşıkları Goya yıkamış! - 31 Mart 2018
- Dünyanın İlk Kitap Kasabası - 23 Şubat 2018
- Bütün Romanlar, Hava Durumu İle Başlar..! - 28 Ocak 2018
FACEBOOK YORUMLARI