Eduardo Galeano derinden sarsan küçük hikâyeler avlıyor…

Sel Yayıncılık tarafından yayınlanan bir Eduardo Galeano kitabı olan Hikaye Avcısı deneme türünde hikayeler bütünü olarak karşımıza çıkıyor.

Mutlaka sizi avlayan bir hikaye olmuştur. Üstüne kaç hikaye dinleseniz de; birçok hikayenin bizzat içinde olup başrollerden birinde oynasanız da bir hikaye (veya birkaç) sizi avlar. Nereye giderseniz gidin anlatırsınız o hikayeyi veya bizzat yaşamaya başlarsınız artık. Hikayesiz bir dünya düşünülebilir mi? Dünyanın bile bir kuruluş (veya birçok) hikayesi varken, içinde yaşayan insanların hikayeleri neden olmasın ki?

Tabii ki hikayesiz bir dünya düşünülemez. Hele de işin içinde Latin Amerika’lı bir yazarın anlatacağı hikayeler varsa hiç bitmez.

Sel Yayıncılık tarafından yayınlanan bir Eduardo Galeano kitabı olan Hikaye Avcısı deneme türünde hikayeler bütünü olarak karşımıza çıkıyor. Kendisiyle ilk tanışıklığım Kadınlar kitabıyla olan Galeano’nun bir kitabını daha okumaya başladığımda zihnimden geçen ilk cümle ‘özlemişim’ oluyor. Çünkü Latin Amerika’lı olan Galeno hikayelerini anlatırken okuyucunun zihninde görmüş geçirmiş dingin dede görüntüsü ister istemez oluşuyor. Anlatarak paylaşma yönü bu denli gelişmiş bir yazarı özlemle okumamanız mümkün değil.

İzler

“Rüzgar martıların izini siler.
Yağmur insanın ayak izini siler.
Güneş zamanın izini siler.
Öykü anlatıcıları yitik hatıranın, aşkın ve acının görünmeyen ama hiç silinmeyen izini arar.”

Hikaye avcılığına bu sözlerle (dizelerle de diyebiliriz aslında) başlayan Galeano daha en başta bu hikayelerin nasıl bir avcı tarafından anlatılacağı müjdesini veriyor. Herhangi bir şeyi bulma derdinde olmayıp aksine arayış içinde olan Galeano sırayla okumaya başladığımız hikayelerde okuyucuyu sarsmaya başlıyor. Anlatırken hiç acelesi olmayan, bir yere yetişme telaşı olmayan, analiz yönü kuvvetli bir yazarı okurken sadece Latin Amerika’ya dair değil dünya meselelerine dair de birçok bakış açısı kazanıyorsunuz.

Pirincin Yolculuğu

“Asya topraklarında pirinç çok büyük bir özenle yetiştirilir. Hasat zamanı gelince saplar yavaşça kesilir ve kötü rüzgarlar ruhunu alıp götürmesin diye demetler halinde birleştirilir.

Siçuan bölgesindeki Çinliler yaşanmış ve yaşanacak olan en korkunç su baskınını hatırlarlar: Çok eski zamanlarda meydana geldiğinde pirinci ruhuyla ve her şeyiyle birlikte yuttu.

Sadece bir köpek kurtuldu.

En sonunda suların öfkesi yavaş yavaş sakinleşip sular çekilince, köpek gücünün son raddesine kadar yüzerek kıyıya varabildi. Köpek kuyruğunda yapışmış bir pirinç tanesi getirdi.

Ruh işte o tanedeydi.”

Hikayeleri okudukça şunu da hatırlıyorsunuz yeniden: Galeano aynı zamanda iyi de bir gazeteci. Dünyanın her kıtasından ve her bölgesinden anlattığı hikayelerle bunu bir kez daha okuyucunun gözleri önüne seriyor. Dünyayı bir sahne olarak kullanıyor ve anlattığı hikayelerle okuyucunun dimağında ince bir farkındalık yaratıyor.

Bütün kıtalardan ve bütün zamanlardan biriktirdiği hikayeleri; ezilenleri, sömürülenleri, dışlananları gazeteci, yazar, şair, tarihçi kimliğiyle tutkulu bir şekilde anlatan Galeano için John Berger “Dünyanın vicdanı” tanımını yapmış ki galiba onun için söylenebilecek en iyi tanımlama.

Üzerinde titizlikle çalıştığı, vasiyet niteliği taşıyan Hikaye Avcısı kitabı boyunca Galeano geçmişteki ve günümüzdeki sömürücüleri, diktatörlüğün ahlaksızlığına karşı halkların direnişini de anlatıyor ve bakın ‘Özgürlük’ isimli denemesinde özgürlüğü nasıl da güzel  anlatıyor.

Özgürlük

“Gündüzleri onlara güneş klavuzluk eder. Geceleriyse yıldızlar. Yol parası ödemez ve gümrük ya da göçmenlik bürosu formları doldurmadan, pasaportsuz seyahat ederler. Üzerinde mahpusların yaşadığı bu dünyanın yegane özgürleri olan kuşlar, yakıta ihtiyaç duymadan bir kutuptan diğer kutba, seçtikleri güzergahta, istedikleri saatte kendilerini gökyüzünün sahibi sanan hükümetlerden izin istemeden uçarlar.”

Yazarın ölmeden önce tasarladığı, tamamlanmamış son projesi “Karalamalar” dan bir seçkinin de yer aldığı Hikaye Avcısı ilk kez Türkçe olarak yayımlanmakta.

Eduardo Galeano’nun araştıran, merak eden, gezen, yazan bir dünya insanını takdim eder bu yazı; kitaplığınızda Hikaye Avcısı kitabı bulunsun diye.

  • Hikaye Avcısı
  • Yazar: Eduardo Galeano
  • Çeviri: Süleyman Doğru
  • Türü: Deneme
  • Baskı Yılı: Ekim 2017
  • Sayfa Sayısı: 262 Sayfa
  • Yayınevi: Sel Yayıncılık

 

Okuma önerisi!

Aynur Kulak’ın incelemesi; “Hiç kimsenin ve herkesin ustası; Juan Carlos Onetti
yazının tamamını okumak için TIKLAYINIZ

Juan Carlos Onetti imzalı Veda EderkenYarın Başka Bir Gün OlacakArtık Fark Etmediğindeisimli kitaplar Alakarga Yayınları tarafından yayımlandı.

Aynur Kulak
Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

İnsan da zaman gibi bazen daralıp bazen genişler…

Read Next

Eleştirel Düşünme Kılavuzuyla “Doğru Düşünme”ye Giriş

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *