Uzayda Piknik Arkadi ve Boris Strugatski kardeşler tarafından 1971 yılında yazılan bir bilim kurgu romanıdır.
Arkadi ve Boris Strugatski, entelektüel açıdan kışkırtıcı, inanılmaz eğlenceli, cesur ve eleştirel kitaplarıyla “Sovyetler döneminin en büyük bilimkurgu yazarları” sıfatını hak eden yegâne ikili. Uzayda Piknik ise yazarların en ünlü ve ilham verici romanı.
Uzayda Piknik, Arkadi ve Boris Strugatski kardeşler tarafından 1971 yılında yazılan bir bilim kurgu romanıdır. Andrey Tarkovski’nin İz Sürücü (Stalker) filmi, romanın yine Strugatskylerin yazdığı senaryoya dayanan serbest bir uyarlamasıdır.
***
Distopik bir roman olmasına rağmen gelecek vurgusundan çok alternatif bir zaman diliminin anlatıldığını hissediyorsunuz. Kitabın yazıldığı 1970’li yıllardan çok uzak olmayan bir dönemde, uzaylılardan edinilen bilgiler sayesinde gelişmiş bir teknolojinin kullanıldığı paralel bir zamanda geçiyor olaylar.
Uzaylılar, dünyamızda farklı kıtalardaki 6 bölgeyi ziyaret etmişler, ancak insanlarla herhangi bir temas gerçekleşmemiş. Uzaylıların ziyareti bölgeleri yaşanamaz hale getirmiş, bölgede yaşayanlar ya ölmüşler ya da mutasyona uğramışlar. Ziyaret edilen bölgeler insanlar için çok tehlikeli olduğundan etrafları dikenli tellerle çevrilip insanların girişi yasaklanmış. Kitapta anlatılan olaylar tek bir bölgede geçiyor. Harmont’ta.
Ziyaretin gerçekleştiği alanın sınırları çok belirgin olduğu için ve bu alanın dışında, bölge içerisindeki etkilerin söz konusu olmadığı düşünüldüğü için şehrin geri kalan bölgesinde günlük yaşam devam ediyor. Bölge sınırına bir araştırma enstitüsü kurulmuş. Enstitü bölgeye robotlar göndererek kalıntıları toplamaya çalışıyor ancak bu çok başarılı bir yöntem değil. Bölgeye gizlice giren iz sürücüler (stalker) bu konuda çok daha başarılılar. Bölgeye giriş çok büyük cesaret isteyen ve herkesin başaramayacağı bir iş. İz sürücülük yapacak insanların gerek fiziksel, gerek duygusal açıdan çok güçlü olmaları, önsezilerinin çok kuvvetli ve algılarının çok açık olması gerekiyor.
Küçük belirtilerden tehlikeleri anlamaları, en güvenli yolları bulup hedefe ulaşmaları nedeniyle kendilerine iz sürücü deniliyor. Üç-dört kişilik çıkılan Bölge seyahatlerinden tüm kadro geri dönebilmek çok da olası değil. Yerçekimini yoğunlaştırarak içinden geçenleri dümdüz eden sivrisinek uyuzu alanları, ayağınızın altında birdenbire kavrularak lava dönüşen toprak, üzerine basıldığında organlarınızı jöleye dönüştüren cadı jölesi, bölgenin tehlikelerinden bazıları olarak sayılabilir. Ancak bu riski almaya değecek ölçüde değerli atıklar da mevcut. Hiç bitmeyen, mitoz bölünmeyle çoğalan piller – şöyle böyleler-, taşları mücevhere dönüştüren siyah damlacıklar, metabolizmayı düzenleyen bilezikler gibi.
İz sürücüler bölgeden topladıkları malları karaborsa olarak satıyorlar. Aralarında çok tehlikeli maddeler olsa da bulunan atıklar teknolojiye büyük katkılar sağlıyor. Küçük bir bölümünün faydaları öğrenilmiş ama ne olduğu anlaşılamayan binlerce tür atık mevcut. Aslında bilim adamları kullandıkları atıkları gerçek amaçlarıyla kullandıklarından da çok emin olamıyorlar ya. Bu durum bir bilim adamı olan Pilman’ın ağzından şu şekilde aktarılıyor:
“ Bir maymun kırmızı düğmeye basarak muz, beyaz düğmeye basarak portakal alır. Ama düğmeler olmadan muzun ve portakalın nasıl alınacağını bilemez. Meyvelerle düğme arasında nasıl bir ilişki olduğunu da anlamaz. Şöyle-böyleyi ele alalım mesela. Onları kullanmayı öğrendik. Hangi koşullarda, hücre bölünmesine benzer bir süreçle çoğaldıklarını bile öğrendik. Ama hala bir tek şöyle-böyle bile imal edemiyoruz. Nasıl çalıştıklarını bilmiyoruz. Ve elimizdeki delillere bakarsak uzun süre de bilemeyeceğiz.”
Olaylar iki kısa bölüm hariç genelde Redrick Schuhart adında bir iz sürücünün gözünden hayatının üç farklı dönemi ele alınarak anlatılıyor. Red ile enstitüde laboratuar asistanı iken tanışıp eski bir iz sürücü olduğunu öğreniyoruz. Oldukça başarılı bir iz sürücü olan Red, laboratuardan ayrılıp iz sürücülüğe geri dönüyor ve yakalanıp tutuklanıyor. Hapisten çıktığı dönemde tekrar iz sürücülüğe dönen Red, bu sefer en tehlikeli, varlığından emin bile olunmayan bir efsanenin peşine düşüyor : İnsanların en derinlerinde yatan isteklerini gerçekleştiren Altın Top. Mutasyona uğrayan bir kızı olan Redrick için Altın Top arayışı hayata ve mutluluğa dair bir son umut adeta.
İncelemenin alındığı kaynak: Yasemin Yiğit Kuru | Kurgu-Bilim
|
Okuma önerisi!Pınar K. Üretmen’in incelemesi; “Sonuçta bir direniştir yaşamak; Ernesto Sabato Üzerine” Direniş, daha yüce ve insanca bir dünya için değişme cesareti göstermeye çağıran bir manifesto. Yüz yaşına gelmiş bir çınarın, Arjantinli yazar Ernesto Sabato’nun bize miras kalan sözü. Direniş kısacık bir anlatıda büyük bir iç görü, deneyim ve bilgelik taşıyan bir kitap. |
- Netflix Türkiye mayıs programı belli oldu - 23 Nisan 2022
- Halsey’den İstanbul konseri - 23 Nisan 2022
- Sepultura Türkiye’ye geliyor - 23 Nisan 2022
FACEBOOK YORUMLARI