Farklı Olmak Harika İşler Yapmak İçin Engel Değil!

Üç farklı yazarın kendi tatlarında anlattığı bu hikâyeleri okuyunca, nerede ve ne zaman yaşandığı önemli olmaksızın yaşamdaki en önemli anlardan birinin de kendini keşfetmek olduğunu anlamak zor değil.

Şehirler, ülkeler, kıtalar, dünyada yaşayan milyarlarca insan… Herkes birbirinden farklı. Hem fiziksel hem karakteristik özelliklerimiz bizi birbirimizden ayırıyor. Aynı zamanda hepimizi bir bütün haline getiren farklılıklarımız değil mi? Herhangi bir konu için toplanmış grup olduğunuzu düşünün. Her düşünce, farklı bakış açısı konuyu çok farklı bir noktaya getirmiyor mu? Peki, bu durumdan her bireyin var olmasının bir nedeni olduğu sonucunu çıkarabilir miyiz?

Bir yolculuk gibi düşünüyorum ben durumu. Daha çocukken anne-babalarımızın bizi nasıl yetiştirdiğiyle başlıyor; sonra içinde bulunduğumuz topluma karışınca aldıklarımız, büyürken kendimize kattığımız ilgi alanlarıyla ilerliyor. Yani zamanla kendimizi tanıyor, ne olmak/yapmak istediğimize karar veriyor ve bir anlamda varoluş nedenimizi ortaya koymuş oluyoruz.

Çocukluktan ergenliğe geçilen dönemde birçoğumuzun en çok zorlandığı konulardan biri de bu olmalı. Ben kimim, beni özel kılan ne, ne yapmak istiyorum vb. birçok soru aklımızı kurcalar. Hele ki bazı fiziksel özellikler nedeniyle toplumun diğer fertlerinden farklıysak bu durum daha zor oluyor. Önce neden herkes gibi olmadığımızı, farklı olduğumuzu anlamaya çalışıyor, farklı olmanın kötü olduğunu düşünüyoruz.

Ebeveynlerin çocuklara küçük yaşlarda, henüz okuma yazma bilmiyorken okuyacağı, kendini tanıma üzerine yazılmış, farklı olmanın hiç de kötü olmadığını anlatan kitaplar bu sürecin daha kolay geçirilmesini sağlar mı? Ben faydası olacağını düşünenlerdenim.

Bu yazıda da, kendini tanıma, keşfetme ve farklı olmanın güzelliğine değinen üç kitabı anlatmak istedim.

Leo Lionni’nin yazdığı “Pezzettino”dan bahsetmek istiyorum öncelikle. İtalyancada “parçacık” anlamına gelen Pezzettino çevresindeki herkesten çok küçüktür. Üstelik kendisinin aksine, diğer herkes cesaret isteyen harika işler yapar. Bu nedenle Pezzettino da birinin parçası olduğunu düşünür ve kime ait olduğunu bulmak için yolculuğa çıkar. Tabii ki bu yolculuk Pezzettino’nun kendini olduğu gibi kabul etmesini sağlayan eşsiz bir yolculuk olacaktır. Dünyaca ünlü çizer ve grafik sanatçısı Leo Lionni’nin kitapta yer verdiği çizimler, ebru sanatını kullanarak yaptığı kolaj çalışmaları tam bir sanat eseri değerinde. Ayrıca yazarın hikâyede adı geçen karakterleri isimleriyle değil de, koşan, güçlü vb. özellikleriyle belirtmesi, hikâyenin belirli zamanı ve mekânının olmaması okurun konuyu özdeşleştirmesini kolaylaştırıyor.

Mikado Çocuk Yayınları’nin dilimize kazandırdığı, Davide Cali’nin kaleme aldığı “Nohutçuk” da Pezzettino gibi oldukça küçüktür. Küçük olması yaşamının ilk yıllarında onu rahatsız eden bir durum değildir. Ama okula başladığında bazı sorunlarla karşılaşır; sıraya oturmak, spor yapmak, flüt çalmak için çok küçüktür. Büyüdüğünde bile hala küçük olan Nohutçuk nasıl bir işte çalışacaktır? Elbette onun yeteneklerine uygun bir iş var, hem de başka hiç kimsenin yapamayacağı bir iş…

Beyaz fon üzerine yapılan çizimler çocuk kitaplarında her zaman daha çok hoşuma gidiyor. Anlatılmak istenen durumun daha çok dikkat çektiğini düşünüyorum. “Nohutçuk”ta da çizer Sébastien Mourrain bazı sayfalarda bu tarz çizimlerle hikâyeyi daha eğlenceli hale getirmiş.

Son olarak, Hep Kitap’ın yayımladığı “Kaşal” isimli eğlenceli kitaptan bahsetmek istiyorum. Hikâyenin başlangıcı şu şekildedir: “Kaşal ne kaşıktı ne de çatal ama ikisine de biraz benziyordu.” İşte bu cümle ve harika çizimlerle eğlenceli bir hikâye okuyacağınızı anlıyorsunuz. Kaşal, görüntüsünden dolayı mutfakta ona uygun iş bulunamadığı için yalnız kalsa da elbette onun da yapacağı bir şeyler var, hem de ondan başka kimsenin üstlenemeyeceği zorlu bir görev. Anlatılmak istenen konu oldukça yaratıcı bir düşünceyle ele alınmış olsa da, kitabın hitap ettiği yaş grubu düşünüldüğünde bazı sayfalardaki çizimler karışık geliyor. Ama yine de çocuklar için her zaman ilgi çekici olan mutfak eşyalarının yer aldığı bu hikâyeyi eğlenerek okumaya engel değil.

Üç farklı yazarın kendi tatlarında anlattığı bu hikâyeleri okuyunca, nerede ve ne zaman yaşandığı önemli olmaksızın yaşamdaki en önemli anlardan birinin de kendini keşfetmek olduğunu anlamak zor değil. Elbette kolay bir süreç değil, ne kadar süreceğiyle ilgili de tahmin yürütmek zor. Ancak önemli olan umutsuzluğa kapılmadan içindeki beni keşfetmeye çalışmak. Üstelik farklı olmak harika işler yapmak için de engel değil!

  • Pezzettino
  • Yazar: Leo Lionni
  • Çeviri: Kemal Atakay
  • Türü: Çocuk
  • Baskı Yılı: 2012
  • Sayfa Sayısı: 40 Sayfa
  • Yayınevi: Elma Yayınevi

  • Nohutçuk
  • Yazar: Davide Cali, Sebastien Mourrain
  • Türü: Çocuk
  • Baskı Yılı: 2017
  • Sayfa Sayısı: 36 Sayfa
  • Yayınevi: Mikado Yayınları

  • Kaşal
  • Yazar: Kyo Maclear
  • Çizer: Isabella Arsenault
  • Çeviri: Gözdenur Çağlayan
  • Türü: Çocuk, 4 yaş üstü
  • Baskı Yılı: 2017
  • Sayfa Sayısı: 32 Sayfa
  • Yayınevi: Hep Kitap
Selin Taze
Latest posts by Selin Taze (see all)
Vinkmag ad

Read Previous

Nürnberg Türkiye Film Festivali’nin konuğu Zülfü Livaneli’ydi

Read Next

Bir Dünya Şarkısı

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *