Aynur Kulak 
Juan Jose Millas, Gölgelerin Arasından kitabında dinamiğini hayallerden alan bir kurgunun peşini nerdeyse hiç bırakmıyor.
İspanyol edebiyatından gelen kitaplar söz konusu olduğunda duyduğumuz mutluluk çok daha farklı oluyor. Roman ya da öykü veya deneme metni, aldığımız haz da hiçbir şeyle ölçülemiyor. Juan Jose Millas’ın kitabını görmek ve okumak bu sebeplerden dolayı tarif edilemez bir mutluluk verdi bana her zamanki gibi.
İspanya’nın en sevdiğim şehri Valencia doğumlu, İspanyol edebiyatının yaşayan en önemli yazarı Millas, ülkesinin Premio Nadal, Premio Planeta ve Premio Nacional De Narrativa gibi en prestijli edebiyat ödüllerine layık görüldü. Daha önce dilimize çevrilmiş dört kitabıyla (Sakın Yatağın Altına Bakma, Terasa İle Laura, Yalnızlık Buydu, Dünya ve Ben) tanıdığımız yazar bu sefer karşımıza gölgelerin arasından çıkmakta.
Fantastik Bir Gölge
Kafka Yayınları tarafından yayımlanan Juan Jose Millas kitabı Gölgelerin Arasından henüz çok taze bir kitap. Gündelik konuları fantastik bir kurgu üzerinden anlatan romanımızın kahramanı Damian Lobo, orta yaşlarını süren ve şahsi dünyası herkesten farklı olan biridir. 43 yaşındaki Damian yeni işsiz kalmıştır ve evet kafası karışık bir adamdır. Zihninde kendisi için yeni dünyalar yaratan Damian’ın yarattığı, varlığını sadece kendinin bildiği, aslında var olmayan Sergio O’Kane adlı bir karakter vardır. Daiman, O’Kane’i kurnaz bir televizyon şovmeni olarak hayal etmekte ve onun programına arada sırada çıkarak tuhaf söyleşiler vermektedir.
Başlarda kendine hayallerden oluşan bir dünya kurmuş olan Damian’ın başına gelenler hayal edilemeyecek kadar gerçek bir hal almaya başlıyor. İşsiz kalmanın ve ne yapacağını tam olarak bilememenin ruh haliyle bir gün bir antika pazarını gezerken kendini tutamayarak hırsızlık yapıyor ve görülüyor. Kaçarken aceleyle bir antika dolabın içine saklanmak zorunda kalan Damian belli bir süre geçmesine rağmen dolabın içinden çıkamıyor ve kendini dolapla beraber hiç tanımadığı bir ailenin evinde buluyor. Bu antika gömme dolabın içinde kendisini fark etmemeleri için bir kovuk ayarlayan Damien kovukta yaşamaya başlamasının yanı sıra Lucia, Fede ve küçük kızlarının hayatına dahil alıyor. Bir gölge olarak tabii. Onlara yardımcı olmak adına onlar evde yokken tüm işleri yapmaya başlıyor ve bu durumu evin kadını olarak Lucia fark ediyor tabii. Gölge Damian ile Lucia arasında zamanla görünmeyen bir bağ oluşmaya başlıyor.
“(…) Gerçek şu ki, sadece kadın, yani Lucia evdeki değişikliğin boyutlarının farkındaydı. Kocasının ve kızının yaşadıkları dünyada ev işleriyle bir başkasının uğraşması doğaldı. Ya kimin uğraştığını dert etmiyorlardı ya da her şeyi annenin yaptığını düşünüyorlardı. En azından Daiman’ın kovuğundan anladığı kadarıyla durum buydu.”
Usta İşi Kurgu
Juan Jose Millas, Gölgelerin Arasından kitabında dinamiğini hayallerden alan bir kurgunun peşini nerdeyse hiç bırakmıyor. Romanın gerçekliğe yaslanan noktaların da bile hayalin sarıp sarmalayıcı atmosferi içerisinde olmamamız neredeyse imkansız. Karakterlerin ruh hali için de bunu söyleyebiliriz rahatlıkla. Bu arada Damian Lobo ne yaşarsa yaşasın veya nasıl bir durum içerisinde olursa olsun Sergio O’Kane ile hayalinde yarattığı bağı koparmıyor. Bu bağ Damian’ı ayakta tutuyor ve hikaye kurgusunun da en önemli dinamiği olarak karşımıza çıkıyor.
Millas, İspanyol edebiyatının yaşayan en önemli yazarları. Çağdaş edebiyat içerisinde fantastik olanla gerçeği kara mizah unsurlarıyla ustalıkla harmanlayabilmesi onun ustalığının göstergesi.
Gölgelerin Arasından kitabını alıp okuyun lütfen. Sadece usta işi kurgusundan dolayı değil, hayalleri uçsuz bucaksız olan bir insanın neler yaşayabileceğini, bu anlamda hayatın ne tür sürprizlere gebe olabileceğini keşfedebilmek için.
|
- TOPRAKTA BÜYÜR, TOPRAKTA YAŞAR, TOPRAKTA ÖLÜR İNSAN - 9 Ağustos 2021
- NE TAM OLARAK SUYA, NE DE TAM OLARAK GÖKYÜZÜNE AİT: SAKARMEKE - 8 Temmuz 2021
- YÜRÜMEMİŞ İLİŞKİLERİN, HAYAL KIRIKLIKLARININ, VAZGEÇİŞLERİN VE KABULENMELERİN ÖYKÜLERİ - 20 Haziran 2021
FACEBOOK YORUMLARI
