Güçlü bir toplumsal eleştiri; Zenci Fabrikası

Can Yayınları etiketiyle yayımlanan Gil Scott-Heron’un romanı Zenci Fabrikası günümüz mücadelelerine de ayna tutan başarılı bir kurguyla kaleme alınmış.

Siyahların ABD’de uğradığı ayrımcılık, bu topraklara köle olarak ayak basmalarından bu yana devam ediyor. Siyahların tarihi kanlı ve bir o kadar da direnişle dolu. Bu var olma ve yaşam savaşı uzun yılları kapsıyor. Ortaya çıkan direniş sadece hayatta kalmayı sağlamıyor; bugün de gayet net gözlemleyebileceğimiz gibi spor, edebiyat, müzik gibi bir çok alanda bir başarı hikayesine de dönüşüyor. Günümüzde bile dünyaya “demokrasi” götüren bir ülkenin siyah yurttaşlarına uyguladığı şiddeti gözlemleyebiliyoruz. Polis şiddeti pervasızca devam ederken siyahlar da en insani mücadelelerini sürdürmeye devam ediyor.

Gil Scott-Heron’un kaleme aldığı Zenci Fabrikası, ülkemizde Can Yayınları etiketiyle yayımlandı. Kitabın dikkat çeken kapağına tam da bu noktada değinmek gerekir. Kapakta belirgin bir şekilde göze çarpan sıkılmış sol yumruk kitabın içeriğini özetler nitelikte.

Zenci Fabrikası, okuru 1960’lı yıllara götürüyor.

Siyahların amansız mücadelesi bu eserde Virginia’da bulunan Sutton Üniversitesi’nde cisimleşiyor. Roman, yılların birikimine dayanan bu mücadeleyi dünya tarihinin 60’lı yıllarına denk gelen kısmında bir öğrenci ayaklanmasıyla tartıştırıyor.

“Beyaz iktidar” siyahların da eşit yurttaşlar olduğunu “siyah üniversiteler” kurarak ispatlama yoluna gidiyor. Beyazlardan arındırılmış siyah üniversiteler! Eğitim siyah, diploma siyah… Sözüm ona siyahlara eşit yurttaşlık hakkı tanıyan bu eğitim sistemi bir ayaklanmayla yanıtlanıyor. Siyah öğrenciler kısık sesle değil yüksek bir sesle haykırıyor; “Adalet yoksa barış da yok!”

Radikal bir öğrenci grubu olan MJUMBE isyana yön veriyor. Ezici bir iktidarın olduğu her yerde direnişler de birbirine benzeyen nitelikler taşıyor. Belki günümüze dönüp bakacak olursak geçmişten kalan ne kadar çok şey olduğunu görebiliriz. Demokrat görünümlü işbirlikçi rektörler, ılımlı muhalifler, radikal talepler… Mücadele geleneği devam ediyor.

Siyah öğrencilerin kararlılıkla yürüttüğü mücadele Sutton Üniversitesi’nde büyürken bir takım talepler de beraberinde geliyor. Akademik-demokratik diye adlandırabileceğimiz bu taleplerin rektörlüğe ulaştırılması görevi Öğrenci Birliği Başkanı Earl Thomas’a veriliyor.

Radikal bir öğrenci ayaklanması ve ılımlı siyaset

Radikal bir öğrenci ayaklanması ve ılımlı siyaset arasında iç hesaplaşma yaşayan Earl Thomas kendisine yüklenen bu misyonu taşımaya çalışıyor. MJUMBE’nin sürdürdüğü mücadelede ise ılımlı bir bakış açısına yer yok. Bu bağlamda Thomas ve yardımcıları rektörlük ve öğrenciler arasında korudukları ılımlı zemin nedeniyle çokça eleştiriye maruz kalıyorlar.

Rektör Calhoun kendisine iletilen talepleri karşılamak niyetinde değil. Öğrencilerin kararlı duruşunu aynı kararlılıkla karşılıyor ve amansız mücadele tam da bu noktada başlıyor. Gelişmekte olan koşullara göre konumlanan MJUMBE, süreci boykotla devam ettiriyor.

Öğrenci boykotu büyük bir coşku ve kararlılıkla başlıyor. Direniş çok geçmeden şiddetle karşılaşıyor. MJUMBE liderlerinden birinin okul içerisinde bir otobüse patlayıcı koymasıyla birlikte olayın akışı seyir değiştiriyor.

Can Yayınları etiketiyle yayımlanan Gil Scott-Heron’un romanı Zenci Fabrikası günümüz mücadelelerine de ayna tutan başarılı bir kurguyla kaleme alınmış.

Siyahların yürüttüğü öğrenci hareketinin kendi içinde taşıdığı radikallik kadar her mücadelede olduğu gibi farklı nüanslar da var. Teni “siyah” fikri “beyaz” olanların da bu tarihsellikte yer aldığını unutmamak lazım. Tıpkı celladına sevdalı bir idam mahkumu gibi… Siyahlar bu tip karakterlere ve beyazlara “Tom Amca” yakıştırması yapıyor.

Baştan sona okuru kendi içine çeken Zenci Fabrikası sizi karakterlerle özdeşleştirecek. Romanın sayfalarında günümüz örnekleriyle sıkça kıyaslamalara gideceğinizden eminim. Bir yanda öğrencilerin taleplerine kulaklarını tıkayan Sutton Üniversitesi yönetimi, bir yanda işleri ılımlı bir siyasetle halletmeye çalışan Öğrenci Birliği, bir yanda radikal eylemleri göze almış yeni bir öğrenci oluşumu MJUMBE. Bu üç aktörün çekişmesiyle olaylar geri dönüşü olmayan, acı dolu bir yola giriyor. Gil Scott-Heron, Zenci Fabrikası’nda eylem ile eylemsizlik, hak arayışı ile haksızlık meseleleri üzerinden toplumsal bir panorama sunuyor. Şair, müzisyen, yazar ve aktivist kimlikleriyle tanınan Gil Scott-Heron’un bu başarılı romanı gözlerden kaçmasın. Nitelikli bir okuma yapmak isteyenlere Zenci Fabrikası çok şey katacak.

    • Zenci Fabrikası
    • Yazar: Gil Scott-Heron
    • Çeviri: Suat Ertüzün
    • Türü: Roman
    • Baskı Yılı: 2017
    • Sayfa Sayısı: 280 Sayfa
    • Yayınevi: Can Yayınları

 

Okuma önerisi!

Rakun – Suat Duman

Adalet Çavdar’ın incelemesi; “Suat Duman’dan bir kara polisiye; Rakun”
yazının tamamını okumak için TIKLAYINIZ

Suat Duman‘ın yeni romanı Rakun‘da isimsiz bir kahramanın şehrin kıyılarında köşelerinde debelenirken birden kuytunun en derinine düşüşüne şahit oluyoruz.

Vinkmag ad

Read Previous

Batıkan Köse: “Önemli olan mizahı iyi bir öykü içinde inşa edebilmek”

Read Next

Çizgi roman tutkunları dernekleşti

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *