İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 10-21 Nisan tarihleri arasında yapılacak 39. İstanbul Film Festivali’ne geri sayım başladı. Uluslararası ve ulusal yarışmalar, tematik bölümler, söyleşi ve etkinliklerin yer alacağı festivalin özel retrospektif bölümü ise bu yıl, ölümünün 40. yıl dönümünde yönetmen Alfred Hitchcock’a ayrılıyor.
İstanbul Film Festivali’nin özel bölümlerinden ‘Hitchcock Renkli’, yapıtları yalnızca sanat değil felsefe ve psikoloji alanlarında da konu edilen, dünya sinemasını ve çağdaş sinemacıları etkileyen yönetmenin filmlerini beyazperdede izleyememiş genç kuşakları sinemaya çağırıyor.
Alfred Hitchcock’un yönettiği 15 uzun metrajlı, renkli filmin yenilenmiş kopyalarından gösterileceği seçki, yönetmenin filmografisine farklı bir açıdan yaklaşıyor.
Hitchcock Renkli bölümünde yer alacak filmler şunlar:
- Ölüm Kararı / Rope (1948)
- Kapri Yıldızı / Under Capricorn (1949)
- Cinayet Var / Dial M for Murder (3D) (1954)
- Arka Pencere / Rear Window (1954)
- Kelepçeli Âşık / To Catch A Thief (1955)
- The Trouble with Harry (1955)
- Tehlikeli Adam / The Man Who Knew Too Much (1956)
- Ölüm Korkusu / Vertigo (1958)
- Gizli Teşkilat / North by Northwest (1959)
- Kuşlar / The Birds (1963)
- Hırsız Kız / Marnie (1964)
- Esrar Perdesi / Torn Curtain (1966)
- Topaz (1969)
- Cinnet / Frenzy (1972)
- Aile Oyunu / Family Plot (1976)
Alfred Hitchcock kimdir?
Korkuyu değil gerilimi beyazperdeye taşıyan, “Başkaları izleyiciye hayat dilimleri versin; ben onlara pasta dilimleri veriyorum” diyen Alfred Hitchcock, 1899’da Londra’da doğdu. 1920’de sinemaya adım atmadan bir süre mühendis olarak çalıştı. 1922-1939 arasında sesli ve sessiz filmlerini kapsayan İngiltere döneminden sonra 1940’ta Hollywood’da çektiği ilk film Rebecca ile En İyi Film Oscar’ını kazandı. 60 yıla ulaşan kariyeri boyunca 50 film çekti, adını taşıyan televizyon programı için çektiği kısa filmlerle ününü pekiştirdi. 1980’de öldü.
Pek çok filminde kendi görüntüsü ya da siluetini bir imza gibi kullanan Alfred Hitchcock, filmlerinde suç ve ceza, yanlış anlaşılmalar, haksız suçlamalar, iç hesaplaşmalar, kötü anılar, bilinçaltının oyunları ve insan türünün tüm zaaflarını daimi bir tedirginlik, huzursuzluk, kaygı ve elbette gerilim haliyle beyazperdeye aktardı.
- Netflix Türkiye mayıs programı belli oldu - 23 Nisan 2022
- Halsey’den İstanbul konseri - 23 Nisan 2022
- Sepultura Türkiye’ye geliyor - 23 Nisan 2022
FACEBOOK YORUMLARI