Homo Deus; Yarının Kısa Bir Tarihi

Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens kitabıyla çoksatar listelerini altüst eden Yuvol Noah Harari yeni kitabı Homo Deus’ta çarpıcı öngörüleriyle yarınımızı ele alıyor.

Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens’le insan türünün dünyaya nasıl egemen olduğunu anlatan Harari, yeni kitabında insanın ölümsüzlük, mutluluk ve tanrısallık peşindeki yolculuğunda yeni bir türe, Homo deus’a evrildiği bir gelecek kurguluyor.

Kitabında geçtiğimiz yüzyılda insanlığın kıtlık, salgın ve savaşları tarihte hiç olmadığı kadar başarıyla dizginlediğinin altını çizen Harari, günümüzde obeziteden ölen insan sayısının gıdasızlıktan ölen insan sayısından fazla olduğuna, enfeksiyona bağlı ölümler azalırken yaşlılığa bağlı ölümlerin gittikçe arttığına ve gelişen küresel ekonomi modeli ve ülkelerarası ticari anlaşmalarla savaşın geçmişe kıyasla çok daha az tercih edilir bir yol hâline geldiğine dikkat çekiyor. Peki bu büyük sorunları nispeten kontrol altına alan insanın yeni gündemi ne olacak? İnsan yaşamının kutsallığına duyduğumuz inanç ve bilimsel düzenin dinamiklerini göz önüne aldığımızda ölüme karşı savaşın kaçınılmaz olacağına ve tarih boyunca büyük kazanımlar elde etmiş olmamıza rağmen mutluluk seviyemizde önemli bir artış olmadığına vurgu yapan Harari, insanın iki büyük gündeminin ölümsüzlük ve mutluluk arayışı olacağını öngörüyor.

Harari bizi sadece ebedi gençliğin değil, yaratmak ve yok etmek gibi ilahi becerileri elde etmenin de arifesine getiren modernitenin aslında büyük ödünler vererek imzaladığımız bir sözleşme olduğunu ileri sürüyor: “Tüm sözleşmeyi tek bir cümlede özetleyebilirsiniz: İnsanlar güç karşısında anlamı terk etmiştir.” Örneğin, diyor Harari, mevcut eğilimler devam ederse, makinelerin her geçen gün insan gücünü gölgede bırakmasıyla “insanlar ekonomik ve askeri gücünü yitirecek, böylelikle ekonomik ve siyasi sistem insanlara bu kadar değer vermeyi bırakacak. Sistem kitlesel olarak insanlara değer vermeye devam edecek ama bireyler önemsizleşecek. Sistem bazı özgün bireylere değer vermeye devam edecek ancak bu özgün insan toplulukları kitlelerden farklı olarak sürümleri yükseltilmiş yeni bir süperinsan eliti oluşturacak.” Harari’ye göre dinler hayatı anlamlandırmakta gittikçe yetersizleşerek yerlerini alternatif anlatılara bırakacak ve algoritmaların gücüne duyulacak evrensel inancı temsil eden “Dataizm”, geleceğin hakim kutsal anlatısı hâline gelecek.

Geleceğe dair öngörüler yarını çoğu zaman bugünün benzer bir yansıması olarak ele alır. Gelecekte hayal bile edemeyeceğimiz bir teknolojiye sahip olacağımızı düşünür, yine de özgürlük ve eşitlik gibi hümanist değerlerin bize yol göstereceğine inanırız. Homo Deus, bu tür beklentileri güçlü argümanlarla geçersiz kılarken, her sayfasında provokatif iddialarla okurunu alternatif gelecek ihtimalleri üzerinde düşünmeye davet ediyor.

* * *

Kitaptan:

– Anlamdan yoksun bir evrende, güç peşinde, bitmek tükenmek bilmeyen bir koşudur aslında modern yaşam. Modern kültür tarihte görülmediği kadar güçlü ve dur durak bilmeden araştırıyor, üretiyor, keşfediyor ve büyüyor, ama aynı zamanda daha önce hiçbir kültürde görülmediği kadar büyük bir varoluş endişesiyle bir türlü rahata kavuşamıyor.

– Yeni bir Ebola salgınının patlak vermeyeceğinden ya da bilinmeyen bir grip türünün dünyayı kasıp kavurarak milyonları yok etmeyeceğinden emin olamasak da, artık böylesine bir durumu engellenemez doğal bir felaket olarak görmeyeceğimiz aşikar. Aksine böyle bir trajedi yaşarsak bunu insan elinden çıkma kabul edilemez bir başarısızlık olarak görüp sorumluların cezalandırılmasını isteyeceğiz.

– Ortada bir senaryo ve insanların rol alacağı büyük bir trajedi olmadığından, başımıza felaketler de gelse hiçbir güç bizi kurtarıp acılarımıza bir anlam katamıyor. Mutlu ya da kötü bir son yok; hatta hiçbir son yok. Olaylar birbiri ardına sadece olageliyor. Modern dünya bir amaca inanmıyor, sadece nedenleri umursuyor. Modernitenin bir sloganı varsa o da şu olmalı: “Olur böyle şeyler.”

– Süperzeki siborgların etten kemikten, sıradan insanlara nasıl davranacağını mı merak ediyorsunuz? İnsanların daha az zeki hayvan akrabalarına nasıl davrandığıyla başlamak sağlıklı olabilir.

– 21. yüzyılda geçmişte görülmediği kadar güçlü kurgular ve totaliter dinler yaratacağız. Biyoteknoloji ve bilgisayar algoritmalarının yardımıyla bu dinler dakika dakika varlığımızı kontrol etmekle kalmayacak; bedenlerimizi, beyinlerimizi ve zihinlerimizi şekillendirecek; cennetler ve cehennemlerden oluşan bütünlüklü sanal dünyalar yaratacaklar. Kurguyu gerçekten, dini bilimden ayırmayı başarmak hiç olmadığı kadar zor ve hayati hâle gelecek.

Editör: Gün Çağ Aydın
Latest posts by Editör: Gün Çağ Aydın (see all)
Vinkmag ad

Read Previous

Ağaçların Özel Hayatı Hakkında…

Read Next

Galip Dursun ve Korku Edebiyatı

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *