İbrahim Kaboğlu, yılların kazanımlarını nasıl muhafaza edebileceğini hukuk, demokrasi ve insan hakları bağlamında 15 Temmuz Anayasası’nda inceliyor.
Neden “15 Temmuz Anayasası?” Çünkü 16 Nisan’da oylanan “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 15 Temmuz darbe girişimi ve ardından yürürlüğe konulan olağanüstü hal rejiminin ürünüdür.
Hiçbir toplum, kazanımlarını bir anda ve özellikle olağanüstü ortam ve koşullarda kaybetmeye rıza göstermez. Hele söz konusu kazanımlar, uzun döneme yayılan mücadele halkaları ve evrim süreci ürünü iseler…
Anayasa, Türkiye toplumunun gerçek gündemi değil. Sorun, bu sanal gündeme karşı izlenecek yol ve yöntemlerde düğümleniyor; çünkü hiçbir toplum, yüzyıllara yayılan birikiminin “kişisel iktidar” hizmetinde bir anda yok edilmesine seyirci kalamaz.
İbrahim Kaboğlu, olağanüstü hal ile kanun hükmünde kararnamelere dayanan bir yönetim altında yapılan anayasa değişikliği referandumu ve tartışmalı sonucuyla karşı karşıya kalan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının önümüzdeki süreçte neler yapabileceğini, yılların kazanımlarını nasıl muhafaza edebileceğini hukuk, demokrasi ve insan hakları bağlamında 15 Temmuz Anayasası’nda inceliyor.
|
- Netflix Türkiye mayıs programı belli oldu - 23 Nisan 2022
- Halsey’den İstanbul konseri - 23 Nisan 2022
- Sepultura Türkiye’ye geliyor - 23 Nisan 2022
FACEBOOK YORUMLARI