Oya Denizyaran’ın ilk kitabı olan “Düş Uykusu”, güldürü ögeleri ile bezeli bir toplumsal eleştiri olarak kabul edilebilecek yapısıyla oldukça dikkat çekiyor. Okuyucuyu toplumun alışılagelmiş değer yargılarını sorgulamaya iten Düş Uykusu, hem güldürüyor hem de düşündürüyor.
İç Sesinizi Kaybetseniz Ne Olurdu?
Romanı okurken akıllara takılacak bir soru olan “İç sesimi kaybetsem ne olurdu?” düşüncesi ile perçinlenen hikâye, karakterler üzerinden okuyucuyu toplumsal yapı, gelenek ve görenekler, batıl inançlar, namus kavramı gibi meseleler üzerinden iyilik, doğruluk, dürüstlük gibi unsurları sorgulamaya davet ediyor. İç sesini kaybettiğine inanan İrfan, “sistit” hastası olan annesi Naciye’nin komik hallerini, Naciye’nin “ahretliği” Alzheimer hastası arkadaşı Remziye’yi, üfürükçü “hoca”yı, 32 yaşındaki “evlenme ümidini yitirmiş” İsmihan’ı ve diğer yan karakterler üzerinden işlenen hikâye, Türk Edebiyatı’na önemli bir katkı sağlıyor. Trajikomik kimliği ile dikkat çeken Düş Uykusu, başarılı anlatımı, sürükleyici ögeler barındıran kurgusu ve toplumsal kurallara başka bir pencereden bakan duruşu ile sevilen bir roman olmayı başarıyor. İlmek ilmek dokunmuş karakterleri ile toplumun hemen hemen her kesiminden insanın yansımasını taşıyan roman, okuyucuyu hem ağlayacakları hem de gülecekleri bir deneyimle tanıştırıyor.
(Tanıtım bülteninden)
- Netflix Türkiye mayıs programı belli oldu - 23 Nisan 2022
- Halsey’den İstanbul konseri - 23 Nisan 2022
- Sepultura Türkiye’ye geliyor - 23 Nisan 2022
FACEBOOK YORUMLARI