Her örneği bağımsız olsa da türdeş evren çatısına dayalı kurulmuş dizi görüntüsü veren bağlamlı öyküler bunlar.
Füruzan’ın öykülerinden yıllar sonra, âdeta onun öykü karakterlerinden biri kalkıp öyküler yazmaya koyuldu: İclâl Nur. Derken bunlar bir ilk kitapta toplanıp okur önüne geldi: İnci Zamanı (2016; Abis, İkinci Baskı, 2017…
Her örneği bağımsız olsa da türdeş evren çatısına dayalı kurulmuş dizi görüntüsü veren bağlamlı öyküler bunlar. Ana karakter İnci’nin çocukluktan erişkinliğe özöyküsel, elöyküsel ya da dolayımlı aktarımlarla yansıttığı bir yaşam albümü toplamı da denebilir öyküler için. Birer anı havasında alınabilecek metin, öykü gereksinirliklerinin karşılandığı anlatılara dönüşerek değer kazanıyor. İnci’den yola çıkarken herhangi kadın varlığı buna ortak kılacak izdüşümler eşliğinde öykülerin okurca içselleştirilebilmesini sağlıyor.
Koygun ağırlığıyla insanın derinliklerine zembil indiren iç ses öykülemesiyle geliyor yazar bu ilk öykü kitabında. Öyküsel öğeleri sıralayıp usulüne uygun yerleştirmekte, sessizlikle suskunlukları kullanmaktaki düzeyiyle göz dolduruyor. İlk elde algılanan ön yüz kadar artalan doluluğuyla da etkileyici atmosfer oluşturabiliyor öyküler. Duygululuğu duyarlıkla, yoksulluğu paylaşımcı yoksunlukla, vefalı içlilikle karşılayıp kıyıda kendi değerleriyle yaşamaya çabalayan insanlar öykü kişileri hep. Geçmekte olan bir hayata bakış diyelim. Lirik ama hüzünlü, doğrucu ama içli bir hayatı örüntülüyor İclâl Nur, temel karakter olarak seçtiği İnci aracılığıyla.
Böylece Füruzan’dan nice yıl sonra yine bir Füruzan zamanı yakalamış oluyoruz bir bakıma İclâl Nur’un İnci Zamanı’nda.
M. Sadık Aslankara’nın bu yazısı 11 Ocak 2018 tarihinde Cumhuriyet Kitap’ta yayınlanmıştır.
|
- Netflix Türkiye mayıs programı belli oldu - 23 Nisan 2022
- Halsey’den İstanbul konseri - 23 Nisan 2022
- Sepultura Türkiye’ye geliyor - 23 Nisan 2022
FACEBOOK YORUMLARI