İncelikli bir üslup: “Patrick Melrose” romanları

Edward St. Aubyn’in kaleme aldığı otobiyografik ögeler taşıyan roman üç kitap olarak Can Yayınları tarafından yine çok güzel kapak tasarımlarıyla yayımlandı.

Patrick Melrose ilk olarak o çok güzel fragmanıyla ilgimi çeken ve izlemeliyim diye düşündüğüm bir diziyken hakkında araştırmalar yaptıkça beni bambaşka yerlere götüren bir dizi oldu. İlk olarak dizi bir seri roman uyarlamasıydı. Unut Gitsin, Kötü Haber, Biraz Umut, Anne Sütü ve En Sonunda adlı Patrick Melrose romanlarının dördüncüsü olan Anne Sütü 2006 Man Booker ödülüne aday gösterildi ve 2007 Prix Femina Etranger ödülünü aldı. Edward St. Aubyn’in kaleme aldığı otobiyografik ögeler taşıyan roman üç kitap olarak Can Yayınları tarafından yine çok güzel kapak tasarımlarıyla yayımlandı. Ve biz Benedict Cumberbatch tarafından muhteşem canlandırılan Patrick Melrose’un hayatını Edward St. Aubyn’in kaleminden okumaya başladık.

Unut Gitsin

Birinci kitap Unut Gitsin’de soylu bir aile çocuğu olan Patrick yazlarını Güney Fransa’daki yazlık evlerinde geçirmektedir. Koskoca evde ve çocuk gözüyle uçsuz bucaksız olan çevrede tek çocuk olan Patrick günlerini kendince bir takım oyunlar icat edip oynayarak, bazı şeyleri anlamaya çalışarak yani büyümeye çalışarak geçirmektedir. Bunların yanı sıra enerjisini despot, bencil babasından kaçıp annesine sığınabilme isteğiyle harcayan Patrick babasına en umulmadık anlarda yakalanıvermektedir. Olur olmaz bahanelerle çocuğu rahatsız eden, despot kurallara maruz bırakan, sözlü, fiziksel şiddet uygulayan baba tüm evin kabus karakteridir. Çok geçmeden babanın Patrick’e uyguladığı şiddetin ne boyutlarda olduğunu öğreniriz. Anne o gün eve gelecek olan misafirleri karşılamak için havalimanına gidecektir. Karnımıza ağrılar saplanması ve içimizin daralması için çok basit fakat çok geçerli bir sebeptir bu. Patrick babasıyla evde yalnız kalmıştır. Bu yalnız kalmanın sonucunda babanın direkt cinsel istismarına maruz kalan Patrick’in hayatı artık eskisi gibi olmayacaktır.

“Tekrar bedenine döndüğünde acı bir hezimete uğradığı duygusuna kapıldı. Bir an belirip sonra kaybolan mor pelerinler yoktu. Özel askerler yoktu. Geko yoktu. Hiçbir şey yoktu. Üstünde durdukları kayayı bir dalga aşacak olduğunda deniz kuşlarının yaptığı gibi tekrar havalanmaya çalıştı. Ama hareket etme kabiliyetini yitirmişti; havaya kalkamadı ve boğuldu.”

Edward St. Aubyn otobiyografik unsurlar içerse de İngiliz bakış açısının soğuk kanlılığıyla olaylara  gerçekçi yaklaşmış, Patrick’in hayatını melodrama yaslanmadan (Özellikle babanın henüz beş yaşındaki çocuğuna uyguladığı cinsel istismarda) nasılsa öyle aktarmış. Birinci kitap olan Unut Gitsin’de ortada hemen hemen evdeki herkesin ve eve girip çıkan herkesin hissettiği tuhaflıklar olmasına rağmen beş yaşındaki bir çocuğun hayatının nasıl ortadan ikiye kırıldığını okumak sarsıcı. Patrick’in başına gelenlerin yanı sıra başta babası tarafından dikte edilen ‘unut gitsin’ tavrı değil midir Melrose meselesini ortaya çıkaran?

Kötü Haber

İkinci kitap olan Kötü Haber’de Patrick yirmi iki yaşındadır ve babasının ölüm haberini alır. Aile dostu George Watford telefonda şöyle demektedir: “Patrick, canım sana maalesef  korkunç bir haber vermek zorundayım. Baban önceki akşam otel odasında öldü. Ne kadar uğraştıysam da sana veya annene –Çocukları Kurtarın Fonu için Çad’da sanırım- ulaşamadım, ama sana duygularımı anlatmama gerek yok. Babana taptığımı biliyorsun (…)”

Patrick’in hayatı bir kez daha ortadan ikiye bölünür. Korktuğu şeye yani babasına yeniden yakalanan Patrick babasının küllerini almak için New York’a doğru zorunlu yolculuğuna çıkarken; o günlere, o günlerin ruh haline, kaçışlarına, yakalanışlarına ve cinsel istismarlarına hızla geri döner sanki hiç bitmemiş gibi.  Artık ileri derecede uyuşturucu bağımlısı olan Patrick’in yaşadıkları tüm gücüyle yeniden hücuma geçmiştir. Cenaze için geldiği New York sokaklarında uyuşturucu peşinde koşarken krizleri ve halisünasyonlar büyümüş Patrick’in başa çıkamayacağı bir noktaya gelmiştir. Dizide de gördüğümüz Benedict Cumberbatch’in döktürdüğü Patrick’in babasıyla babası tabuttayken karşılaştıkları sahne ve Patrick’in duş sahnesi  bunu en net şekilde gördüğümüz sahnelerdir. Bedensel ve zihinsel olarak tükenen Patrick tüm bunlara karşın savaşmasına rağmen geçmişine teslim olacak mıdır?

Biraz Umut

Üçüncü kitap olan Biraz Umut’ta Patrick otuzlu yaşlarında, uyuşturucu bağımlılığından kurtulmuş ancak yaşam yorgunu; toplumsal statünün kimliğinde yarattığı baskıdan kurtulma arayışında olan bir adamdır. Yenilenmek istemektedir ve bunu tüm ruhuyla dilemektedir. Bunun için ilk yapması gerekenin affetme yetisi kazanmak olduğunu bilen Patrick artık ne yapıyorsa arınmak için yapmaktadır. Ya da en azından artık arınma ve affetme yolunda ilerlemeye başlamıştır.  Bu iki unsuru hayatının merkezine almıştır Patrick. Mücadele edecektir. Şu paragraf birçok şeyin mücadelesini vermiş olan Patrick’i ve içinde bulunduğu ruh halini çok güzel özetlemektedir. “Aynı anda iki ayrı yerde olma ihtiyacının bir ömürlük serüveni onu yormuştu; hem bedeninde hem bedeninden dışarıda, hem yatakta hem rüstikte, hem damarda hem şırınga tüpünde, hem göz bandının gerisindeki gözde hem göz bandına bakan gözde olmaya gerek duymuştu; çünkü bilincini yitirip gözlemlemeyi bırakmaya çalışarak, sonra da bilinçdışının kıyılarını müşahedeye ve karanlıkları görünür kılmaya zorlanarak; her çabadan vazgeçerek ama kayıtsızlığının tadını huzursuzlukla kaçırarak; kelime oyunlarına kapıldıktan sonra çift anlamlılık mikrobundan tiksinerek (…)”

Edward St. Aubyn çocukluk, cinsel istismar, bağımlılık; parçalanma, dağılma, kırılma, düşme ve sonrasında yeniden ayağa kalma, mücadele etme meselesini  yetmişler, seksenler, doksanlar, iki binli yıllar boyunca sirayet ede ede bireysel hayatlara bilerek yapılan sistemli tecavüzleri Patrick Melrose’un yaşadıklarıyla bizlere aktarılmakta. Bu derece dağılmış bir karakteri bize sevdiren Aubyn’in hüneri  kitapların otobiyografik ögeler taşımasında değil hikayenin matematiğinin ve anlatımının iyi kurgulanmış olmasında. Diziyi izlemediyseniz önce kitabını okumanızı tavsiye ederim. Patrick Melrose her şeyden önce kelimelere dökülmüş bir karakterdir çünkü.

  • Unut Gitsin
  • Yazar: Edward St Aubyn
  • Çeviri: Suat Ertüzün
  • Türü: Roman
  • Baskı Yılı: 2018
  • Sayfa Sayısı: 152 Sayfa
  • Yayınevi: Can Yayınları

  • Kötü Haber
  • Yazar: Edward St Aubyn
  • Çeviri: Suat Ertüzün
  • Türü: Roman
  • Baskı Yılı: 2018
  • Sayfa Sayısı: 192 Sayfa
  • Yayınevi: Can Yayınları

    • Biraz Umut

  • Yazar: Edward St Aubyn
  • Çeviri: Suat Ertüzün
  • Türü: Roman
  • Baskı Yılı: 2018
  • Sayfa Sayısı: 152 Sayfa
  • Yayınevi: Can Yayınları
Aynur Kulak
Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Vitrinde Yaşamak

Read Next

Cerrah, Günahkâr, Hasat ve diğerleri…

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *