Amerika’daki siyahi bir genç kızın, ailesinin ve yaşadıkları mahallenin ayrımcılık ve şiddet ile olan mücadelesini anlatıyor Sessiz Kalma…
Bir-On Beş’in babası, “Oğlum o mahallede çalışmayı seviyordu,” diye iddia etti. “Her zaman orada oturanların hayatlarında bir fark yaratmak istemişti.”
Ne komik. Kölelerin efendileri de siyahilerin hayatlarında bir fark yarattıklarını düşünüyorlardı. Onları “Vahşi Afrikalı geleneklerinden” kurtardıklarını düşünüyorlardı. Aynı bok, farklı yüz yıllar. Onlar gibi insanların, benim gibi insanların kurtarılmaya ihtiyacı olduğunu düşünmeyi bırakmalarını isterdim.(s.218)
Özgürlükler ülkesi! Amerika’nın daha kuruluşundan itibaren gerek kıtanın yerli halkı olan kızılderililere gerekse iş gücünden ucuzca ve hatta bazen ücretsiz yararlanmak için topraklarından sürükleyerek getirdiği siyahilere ve diğer ırklara yaşattıkları, yaşatmaya devam ettikleri hepimizce bilinen bir gerçek. Bu ayırımcılıkla, adaletsiz uygulamalarla ve tabi ki ölüm tehlikeleriyle uğraşan türlü çeşit parti, dernek, örgüt vesaire bulunmakta.
Kardeşlerimle ben, diğer çocuklar Bağlılık Yemini’ni ezberlerken, biz Kara Panterlerin On-Maddelik Programını ezberlemiştik.(s.283)
Kara Panter Partisi, asıl adıyla Kara Panter Öz Savunma Partisi, 1966 yılında ABD’de Siyahların haklarını savunmak amacıyla kurulmuş devrimci bir partidir. Bu partinin on maddelik programı şu şekildedir:
- Özgürlük ve Siyahilerin kendi kaderlerini belirleyebilmelerini istiyoruz.
- Halkımız için tam istihdam istiyoruz
- Siyahi halkımıza karşı yapılan Kapitalist soygunun sona ermesini istiyoruz
- İnsanlığın barınma hakkına uygun konutlar
- Halkımız için, yozlaşmış Amerikan toplumunun gerçeklerini ortaya çıkaran bir eğitim sistemi talep ediyoruz. Bize gerçek tarihi ve günümüz toplumundaki rolümüzü anlatan bir eğitim sistemi istiyoruz.
- Tüm Siyahi erkeklerin askerlik hizmetinden muaf tutulmasını istiyoruz.
- Polis şiddetinin ve Siyahi halkımızın katledilmesinin derhal durdurulmasını istiyoruz
- Federal, Devlet, Bölge ve Şehir Hapishanelerinde ve Tutukevlerinde tutulan tüm Siyahlar için özgürlük istiyoruz.
- Birleşik Devletler Anayasası’nın da öngördüğü şekilde, tüm Siyahların mahkemelerde yargılanırken kendi akran kümesinden veya Siyah topluluğa mensup kimseler tarafından yargılanmasını istiyoruz.
- Toprak, ekmek, eğitim, barınma, yiyecek, giyecek, adalet ve barış istiyoruz.
Yabancı Yayınları’ndan çıkmış olan Sessiz Kalma, Kara Panterler’in düşüncelerini benimsemiş bir babayı, kızını, ailesini ve mahallesini anlatıyor.
On altı yaşında siyahi bir genç kız olan Starr isteksiz de olsa bir ev partisine gider. Orada, ilk âşık olduğu ve öpüştüğü kişi olan çocukluk arkadaşı Khalil ile karşılaşır. Bir süredir eskisi kadar yakın olmayıp birbirlerini çok az görseler de karşılaştıklarında hala dostluklarını devam ettirebilmektedirler. Partide baş başa sohbet ederlerken birden bir silah patlamaya başlar, Khalil ile Starr dışarı koşarlar ve çocuğun arabasına binip oradan uzaklaşırlar.
On iki yaşıma girdiğimde annemle babam benimle iki konuşma yaptılar.
Biri bildiğimiz bebekler ve leylekler hakkında olandı…
Yaptığımız diğer konuşma, bir polis beni durdurduğunda ne yapacağım hakkındaydı.(s.25)
Konuşmaya devam ederek yolda giderlerken, bir polis arabası onları durdurur. Siyahi olması ve şartları zor bir mahallede yaşamasından dolayı çetelere de, polise de temkinle yaklaşmayı öğrenmiştir Starr. Khalil’in de sakin ve temkinli olmasını istese de olaylar aniden gelişir ve polis memuru Khalil’i silahla vurur. Gözlerinin önünde arkadaşının ölümünü izlemek Starr’ın hayatını tamamen değiştirecektir.
Babam, “Doğru. Fırsat yokluğu,” dedi. “Kurumsal Amerika, bizim semtlerimize iş olanağı sağlamıyor ve bizi işe almak için aceleci davrandıkları da söylenemez. Sonra da, kahretsin, liseden mezun olsan da mahallemizdeki okulların çoğu bizi yeterince iyi yetiştiremiyorlar. İşte bu yüzden annenle seni ve erkek kardeşlerini Williamson’a gönderme meselesini konuştuğumuzda kabul ettim. Bizim okullarımızın sizi Williamson’ın yaptığı gibi donatacak kaynakları yok. Buralarda uyuşturucu bulmak iyi bir okul bulmaktan daha kolay.”(s.152)
Starr’ın babası eski çete liderlerinden biridir. Kendi babası da çete lideri olan Maverick ‘Koca Mav’, kızı Starr’ın küçüklüğüne denk gelen üç yıllık bir cezaevi yaşantısından sonra kendi isteği ve şansı sayesinde bu işlerden elini eteğini çekme ve başka bir hayat kurma fırsatı yakalamıştır. Koca Mav, bütün olumsuzluklara ve eşinin ısrarlarına rağmen büyüdüğü mahalle olan Garden Heights’i bırakmamıştır. Ama daha iyi şartlarda okumaları için çocuklarını mahalle okulu yerine özel bir okul olan Williamson’a göndermektedir. Starr, kardeşi Sekani ve babaları bir olan üvey abileri Seven, okuldaki sayılı siyahilerden olmalarına karşın, rahat ve iyi bir eğitim alabilmektedirler.
Chris bizi kenara çekmemişti, Khalil’i vurmamıştı ama onunla çıkarak olduğum kişiye ihanet mi ediyordum?(s.99)
Okulda hiçbir zaman tamamen kendisi gibi davranmayan Starr, arkadaşı Khalil’in ölümünden sonra iyice bocalamaya başlamıştır. Beyaz ırktan bir erkek arkadaşının olması, ekonomik olarak çok daha iyi şartlarda yaşayan çocukların arasında okuması kendisini ikiyüzlü ve hain gibi hissettirmektedir. Khalil’in vurulmasına karşı ne yapması gerektiğini bilemez. Ama Starr ve ailesi karşılarına çıkacak çeşitli insanlarla bir takım girişimlerde bulunacaklardır.
“Biz sadece bütün resmi görmeye çalışıyoruz Bayan Carter. Hepsi bu.”
“Onu Bir-On Beş öldürdü,” dedim. “Yanlış bir şey de yapmıyordu. Resmin daha ne kadar büyük olmasına ihtiyacınız var?”(s.96)
Sessiz Kalma ile çok satanlar arasına giren Angie Thomas, sürükleyici, ilgiyi daima canlı tutan bir kitap yazmış. Ezilen ırk kavramı ve şiddet, hele de polis şiddeti bize hiç de yabancı olmadığı için okuyacaklarınız çok da şaşırtıcı gelmeyecektir ama ırk saçmalığının hala devam ediyor olmasına, insanlar arasında ayrım yapılmasına yine hayret edebilir ve öfkelenebilirsiniz benim gibi.
“Cesur olmak, korkmadığın anlamına gelmez Starr,” dedi. “Korktuğun halde devam ettiğin anlamına gelir ve sen de bunu yapıyorsun.” (s.292)
Her ne kadar genç yetişkinler için yazılmış olsa da haksızlığa katlanamayan, insanın renginin, cinsiyetinin, dilinin, inancının önemli olmadığını düşünen herkesin okuması gereken bir kitap Sessiz Kalma. Polis şiddetine ve haksızlığına, ırk ya da başka her hangi bir ayırımcılığa karşı neler yapılabileceği üzerine düşündürecek bu kitabı okurlara öneririm.
Kalbim yüksek sesle atıyor ama babamın söyledikleri kafamda yankılanıyordu: Polisin yüzüne iyice bir bak. Yaka numarasını hatırlayabilirsen daha da iyi olur.(s.26)
|
- EĞİTİM HAKKIMIZ SÖKE SÖKE ALIRIZ - 6 Haziran 2022
- Zeka mı? O da ne? - 3 Ağustos 2018
- Taşkafa; İdil ve inatçı dedesi… - 20 Nisan 2018
FACEBOOK YORUMLARI