İsmail Güzelsoy’dan Büyülü Bir Labirent; Hatırla

İsmail Güzelsoy’dan insanın ve insanca olanın, iyiliğin, dansın şuursuzca cezalandırıldığı, korku tünellerine kısılı kalmış ruhların çığlığının işitildiği bir roman “Hatırla”.

Bir bedene kaç kişi hapsolabilir? Ya da o bedende kaç kişi kendini yeniden var edebilir?

Fenni Sihirler” serisinin son kitabı “Hatırla” 800 yıllık bir otomaton serüveniyle, 1950’li yılları harmanlayıp, romandaki karakterlerin kasvetli hayatlarını büyülü ve masalsı bir şekilde sunuyor okurlarına. Romanda karakterler okurla konuşur ve adeta okuru da romana dahil ederler.

1950’li yıllar. Kars. Yerel yönetimlerin sonsuz yetki ve gücü ellerinde bulundurdukları bir coğrafya. İnsanın ve insanca olanın, iyiliğin, dansın şuursuzca cezalandırıldığı, korku tünellerine kısılı kalmış ruhların çığlığının işitildiği bir roman “Hatırla”.

Vali’nin gaddar ruhu, insanlıktan nasibini almamakta kararlı bir tonda, dipsiz kör bir kuyudan seslenir, can yakmanın ve can almanın kan kırmızısı işitilir o kuyudan.

Tecavüze uğrayan, annesinden yediği dayaklar nedeniyle vücudunda açılan yaraları “mor çiçekler” diye adlandıran, annesi ona her vurduğunda “aslında beni okşuyor ama acemice yaptığı için sert kaçıyor” diye avunan, Vali’ye duyduğu intikam hissini gece-gündüz gittiği her yere taşıyan, hayattan alacaklı bir genç kadın; Suzan.

Şaşırtan bir kurgu

Evlerin, insanların ve hatta hayatların birbirine bu kadar benzediği bir zamanda, Suzan’ın mor çiçeklerini seven, şefkatiyle onu kendine hayran bırakan, “kendini kendi sesinden tanımaya” imkan verecek kadar iyi hissettiren, Suzan’ın kendi yüreğine yüklediği ağırlıkları almaya gelen bir adam; Samet.

Kitapta sihirli yinelemeler, iç içe geçmiş karakterler ve aklın duvarlarına çarpıp şaşırtan bir kurgu mevcut. Mavi benekli kızıl mantarlar, Sibel abla biblosu, Ayyuk ve Süreyya yıldızları, “şey ağacı” gibi imgeler derinleştirir metni. Dikkatli okurun büyük bir keyifle keşfedeceği ince nüanslar, zorlu bulmacaların çözümlenmesine eşdeğer bir sonla neticelenir.

Vita kutusu, kırlangıç sürüsü, Cibeş İso’nun Mühendis Kerim’in soyundan geliyor olup, ilk alınyazısını mezbahacı Kerim Dayı’ya yazdırıyor oluşu, keyifli bir keşif olarak işleniyor okurun zihnine.

Klasik metinlerin ezberlerinden uzak, içinden çıkmak istemeyeceğiniz bir  labirent  “Hatırla”.

Herkesin seni deli zannettiği bir yerde sağlam kalamazsın. İnsanlar kendi aptallıklarını sürdürebilmek için bir deliye ihtiyaç duyarlar.” Sy. 28

Havada donmuş bir düşüşü sonsuza kadar sürdürebilecek gücüm vardı. Uçamasam da düşüşü yavaşlatmayı deniyordum galiba. Uçmayı beceremiyorsan en az hasarla düşmeyi öğrenmelisin. Düşmenin de bir uçuş olduğunu keşfetmiştim belki de.” Sy. 106

Benim hayatım sizinkinden farklı. Ben yavaş ölüyorum. Çok yavaş bir ölüm, siz onu hayat sanıyorsunuz.” Sy. 113

Gücün gerçek sahibinin hakikat olduğunu unutmadan her yaşamın yeniden var edilme gücünü içinde barındıranların fısıldayacakları tek şey olacaktır; Hatırla!

  • Hatırla
  • Yazar: İsmail Güzelsoy
  • Türü: Roman
  • Baskı Yılı: Şubat 2018
  • Sayfa Sayısı: 360 Sayfa
  • Yayınevi: Doğan Kitap

İrem Genç
Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Dünyanın en eski restoranında Hemingway yemek yemiş, bulaşıkları Goya yıkamış!

Read Next

İnsanı ‘gerçek nedir?’ diye sormaya iten 5 öykü kitabı

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *

Follow On Instagram