Julius Caesar’ın İşleri…

Julius Caesar romanının hâlâ güncelliğini koruduğuna şaşıracak; diktatörlerin ve imparatorlukların nasıl oluşup kuruldukları üzerine ipuçlarını bulacaksınız.

KİTAP-KAPAĞI-Julius CaesarTarihte Caesar kadar uyanık, onun kadar feraset sahibi dâhi bir diktatör (dictator perpetuus) görülmemiştir. Yeni bir akım yaratmıştır, zira ondan önce Roma birkaç dağınık sömürgesi olan büyük bir şehirden başka bir şey değildir.

Önce bir imparatorluk kurar, Cumhuriyet bürokrasisini ağır biçimde merkezîleştirir, yasaları kitaplaştırır, para sistemini yeniler, takvimi bilimsel verilere uygun hale getirir. Elbette ticarette de yeni alanlar açar.

Romanın “Kibar ve Genç Bir adamın Mesleki Girişimi” başlıklı birinci bölümündeki genç avukat anlatıcı kahramanımız Caesar’ın biyografisini yazacaktır. Dönemin canlı tanıkları Mumlius Spicer, Afranius Carbo, Vastius Adler, Julius Caesar’ın bir lejyoneri ve sekreter kölesi Rarus’un günlüklerinden yola çıkarak ustaca bir Caesar portresi çizer Brecht, elbette Brechtyen bir tarzda. Bertolt Brecht’in muazzam tarihi romanı, heveskâr bir tarihçinin, yazarın ölümünden 20 yıl sonra Julius Caesar’ın “mükemmelleştirilmiş” yaşamını yazmasına neden oluyor. Ancak, genç tarihçimiz şaşırtıcı genişlikteki çelişkili görüşlerle karşı karşıya kalması nedeniyle planladığı biyografiyi terk ediyor.

Peki, Caesar bir fırsatçı mıydı?

Yoksa eski bankerinin, Gal savaşları boyunca malî danışmanlığını yapmış Mummlius Spicer’in iddia ettiği gibi sürekli iflas halinde bir iş adamı mıydı?

Acaba eski kölesinin günlüğünde yazdığı gibi para kazanmaya çalışırken iktidara mı sürüklendi?

Caesar’ın Roma’nın siyasi ve ekonomik hayatındaki kariyerine ilişkin bu farklı yorumlarla Brecht emperyal gelişimin hikâyesini alaycı bir biçimde kişisel çıkara sarılınması gerçeğiyle ortaya koyuyor. Bunu yaparken kurnaz bir mecazla o zamanki Weimer Cumhuriyeti’ne, işaret ediyor.

Brecht okuyucuya, geçmişteki büyük figürlere karşı sürekli bir dikkat ve eleştirel bir şüphe ile yaklaşması gerektiğini hatırlatıyor.

“Tarihçiler onun neden ve hangi yoldan para kazandığı üzerinde görüş birliğine varamadılar. Brandus, Caesar’ın kendi çıkarlarını gözetmediğinden, İspanyolların ona hayranlıklarını, teşekkürlerini kanıtlamak için vermiş oldukları paraları aldığını söylüyor; Caesar’ın yalnızca gönüllü bağışlarını kabul ettiğini söylüyor.

Nepos ise, bir ordunun başında olan kimsenin dilenmeyecek kadar gururlu olduğu görüşünde; Caesar’ın bağış verilmesini emretmiş olduğunu varsayıyor. Bazıları onun parayı düşmandan, diğer müttefiklerinden, bazıları haraçlardan, diğerleri gümüş madenlerindeki paylardan aldığını, kimileri de paraları kendisine İspanya’da, kimileri ise Roma’da ödendiğini söylüyor. Hepsi de haklı. Herkesin de bildiği gibi Caesar birçok işi aynı anda yapabilirdi.”

Caesar’ı bu kadar önemli kılan temel özelliği neydi?

Zira dönemi göz önüne alındığında her ne kadar Roma toprakları genişletilmiş olsa da Caesar’ın dış güçlerden çok iç güçlerle mücadele ettiği biliniyor.

Caesar kendi yurttaşlarına karşı savaşmış bir diktatör olarak nasıl bu kadar seçkin bir konumda yer almış ve daha sonra da kendisine duyulan itibar neden sürmüş ve günümüze kadar gelmiştir?

Bütün bu soruların yanıtını kısmi de olsa Brecht’in bu az tanınan romanında buluyoruz. Şunun için kısmi: Çünkü Brecht, “Julius Caesar’ın İşleri”ni altı kitap ya da bölüm olarak tasarlıyor. Ne ki beşinci ve altıncı kitaplarını kaleme almamış.

 

  • Julius Caesar
  • Yazar: Bertolt Brecht
  • Çeviren: Hüseyin Tüzün
  • Yayınevi : Chiviyazıları Yayınevi
  • Sayfa Sayısı: 256
  • Baskı Yılı: 2015
Cengiz Kılçer
Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Vedat Milor’un ilk 100’ü…

Read Next

Ercan Kesal: “Her şeyin bir iktidarı var, sanatın da!”

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *