
Eduardo Galeano’nun rafta duran Kadınlar’ını alarak Latin Amerika’dan yola çıkıp tüm dünya kadınlarının şahsında bir insanlık tarihine tanıklık edeceksiniz demektir.
Latin Amerika edebiyatının kadını anlatışındaki hüzün, kadını anlatışındaki acı, kadını anlatışındaki korku, kadını anlatışındaki şiddet, kadını anlatışındaki erotizm ve kadını anlatışındaki lezzet çok farklı. Borges, Rulfo, Marquez, Fuentes…; birçok Latin Amerikalı yazar; bakış açıları, düşünüş biçimleri, yazışlarındaki üslup ile dünya edebiyat literatüründe çoktan özel bir yer edinmiş durumda.
Eduardo Galeano, Uruguay’da orta sınıf, Katolik bir ailenin çocuğu olarak doğmuş. Latin Amerika’nın gazeteci kökenli yazarlarından. Gazetecilikten geliyor olmasının ayrıntıcı anlatımındaki etkisini tüm kitaplarında görmemiz mümkün. Daha önce yazarın; Ve Günler Yürümeye Başladı, Aynalar, Latin Amerika’nın Kesik Damarları ve Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri kitaplarıyla bizi buluşturan Sel Yayınları bu sefer Kadınlar kitabıyla selamlıyor Eduardo Galeano okuyucusunu.
Kadınlar bir Seremoni. Daha doğrusu kitap Kadınlar’a dair ayrıntılar seremonisi. Kadınlar kitabı; kadınların her yerde ve tüm ayrıntılarda olduğunu; kadınların sağınızdan, solunuzdan, önünüzden, arkanızdan geçtiğini; geçerken tadımlık fakat bir o kadar da çarpıcı denemeler okuyacağınızı size daha ilk sayfalardan müjdeliyor.
Özellikle “anlatı üstatlığını” Şehrazat üzerinden anlattığı ilk denemesi var ki; daha kitabın en başında kadın anlatısındaki masalsı detay büyülenerek kitabın içine girmenizi sağlıyor:
Şehrazat
Sultan, kendisine ihanet eden birinden intikam almak için hepsinin kellesini uçuruyordu.
Şafak vaktinde evleniyor, gün batımındayken dul kalıyordu.
Kadınlar birbiri ardında önce bekaretlerini sonra da kellelerini kaybediyorlardı.
İlk gece sonunda hayatta kalmayı bir tek Şehrazat başardı ve daha sonra her yeni gün için yeni bir hikaye anlatarak yaşamaya devam etti.
Birilerinden dinlediği okuduğu veya uydurduğu bu hikayeler kellesini kurtarmasını sağlıyordu. Onları ay ışığından başka ışık almayan yatak odasının loşluğunda alçak sesle anlatıyordu. Anlatmaktan keyif alıyor ve keyif veriyor ama çok dikkatli hareket ediyordu. Bazen, hikayesinin tam ortasında, Sultan’ın boynunun inceldiğini hissediyordu.
Eğer Sultan sıkılırsa onun için her şey bitecekti.
Ölüm korkusundan anlatı üstatlığı doğdu.
(Sayfa:7)
197 sayfalık kitabın 174 denemesi arasında Şehrazat sadece biri. Geriye kalan 173 denemenin hepsi ayrı ayrı Kadınlara dair birer ince ayrıntı. Florence Nightingale’den Evita’ya, Frida Kahlo’dan Delmira’ya, Soppha’dan Teresa’ya; Türk okuyucusunun da tanıdığı birçok kadını, işçi kadınlardan, fahişe kadınlara toplumun tüm kadınlarını aynı güzel sevgiyle kucaklayarak yazmış yazar. Etkilenmemek, bu kadınları sevmemek mümkün değil. Sadece Latin Amerika kadınları da diyemeyiz; Latin Amerika’dan yola çıkarak tüm dünya kadınlarının dertlerini, tasalarını, inançlarını, kadın duruşlarını yazmış Eduardo Galeano.
Sel Yayınları yazarın; Ateş Anıları Üçlemesi, Yürüyen Kelimeler, Tepetaklak-Tersine Dünya Okulu ve Zamanın Ağızları kitaplarını da yayınlayacağını müjdeliyor ve biz okuyucuların heyecanını taze tutuyor.
Kadınlar Süleyman Doğru çevirisiyle kitap raflarındaki yerini aldı. Eduardo Galeano’nun rafta duran Kadınlar’ını alarak Latin Amerika’dan yola çıkıp tüm dünya kadınlarının şahsında bir insanlık tarihine tanıklık edeceksiniz demektir.
- Kadınlar
- Yazar: Eduardo Galeano
- Çeviren: Süleyman Doğru
- Sel Yayıncılık
- Baskı tarihi: 2016
- Sayfa sayısı: 197
- TOPRAKTA BÜYÜR, TOPRAKTA YAŞAR, TOPRAKTA ÖLÜR İNSAN - 9 Ağustos 2021
- NE TAM OLARAK SUYA, NE DE TAM OLARAK GÖKYÜZÜNE AİT: SAKARMEKE - 8 Temmuz 2021
- YÜRÜMEMİŞ İLİŞKİLERİN, HAYAL KIRIKLIKLARININ, VAZGEÇİŞLERİN VE KABULENMELERİN ÖYKÜLERİ - 20 Haziran 2021
FACEBOOK YORUMLARI