Çocuk yazarlarımız Çocuğa Bak günü olan Perşembe için Bulut Yayınlarından yayımlanan tam 10 kitap tanıttılar.
Çocuğa Bak yazarlarımızın bir kısmı bu hafta kitaplarını Kadıköy’ün iki güzel kütüphanesinden ödünç alarak yazdılar. Kadıköy Belediyesi Kemal Tahir Çocuk Kütüphanesi ve Kadıköy Aziz Berker Halk Kütüphanesi. Ne mutlu bize, kitap ödünç alabileceğimiz kütüphanelere sahibiz.
Bu hafta Bulut Yayınları kitaplarını incelediler, okudular.
1998 yılında kurulan Bulut Yayınları, ağırlıklı olarak çocuk ve ilk gençlik çağına yönelik olarak kitaplar çıkartmakta. Yayınevi 300’ü aşkın çocuk ve ilk gençlik kitabı bulunuyor. Yayımladığı kitaplar daha çok 6-12 yaş aralığına hitap ediyor. Büyüklere yönelik kitaplarının ortak noktasını ise felsefe oluşturmakta.
Çocuk yazarlarımız Çocuğa Bak günü olan Perşembe için Bulut Yayınlarından yayımlanan tam 10 kitap tanıttılar.
Okudukları kitapları ve tanıtımlarını sizler de eminim beğeneceksiniz.
Bahar geliyor. Kitaplarımızı alıp yeşilliklere, sessiz köşelere kaçma zamanı. Kitap okuyan anne babaların, evinde kitaplık bulunan kişilerin çocuklarının okumaya daha yatkın olduğunu biliyoruz değil mi?
Kitaplı, kütüphaneli, kitaplıklı evler, okullar, sokaklar bizim olsun.
İyi okumalar.
Ezop Masalları | Alp Zengin Merhaba Arkadaşlar, bugün sizlere Ezop Masallarını tanıtacağım. İçinde belki yüz tane masal olduğu için bir tanesini anlatacağım. “Kartal ile Tilki” masalını sizinle paylaşmayı istiyorum. Bir gün tilki kartala, “Kartal kardeş evlerimiz yakın olsun da daha iyi arkadaş olalım.” demiş. Ev bulmuşlar, kartal üstte tilki aşağıda yaşamaya başlamışlar. Kısa süre sonra ikisinin de çocukları olmuş ama kartal tilkiye ihanet etmiş. Tilkinin evde olmadığı bir gün yavrularını alıp yemiş. Sonra kartal da yaptığının cezasını bir gün bulmuş. Bir gün bir adamcağız koyun pişirmiş ve kartal bir et parçasını çalmış. Etin üzerinde ateş varken onu evine getirmiş. Rüzgâr etin üzerindeki ateşi savurmuş kartalın evi yanmış. Yavrular uçamadıkları için yere atlamışlar ve tilki yavruların hepsini yemiş. Bu masalların yazarı Ezop, hayvan masalları anlatıyor. Okurken çok keyif aldım kısa kısa bir sürü masal vardı. Sıkılmadan okuyacağınız bir kitap sizlere tavsiye ederim.
|
Uçuk Şakalar | Arda Biltekin Merhaba arkadaşlar, Şimdi size Bulut yayınlarından” Uçuk Şakalar” adlı kitabı tanıtacağım. Bu bir şaka kitabı olduğu için belirli bir karakter yok. İçerisinde çok güzel şakalar var. En sevdiğim şaka şöyle; Cem demişki ,annem yeni bir bebek doğurdu. Cemil cevap vermis, eskisine ne oldu? Bu ve bunun gibi birçok şakayı okurken çok eğleneceksiniz. Bu kitabı tavsiye ediyorum.Yeni kitaplarda buluşmak üzere, kendinize iyi bakın.
|
Şakacı Hortlak İş Başında | Asya Belenkoğlu Merhaba Arkadaşlar, Bu hafta Şakacı Hortlak İş Başında adlı kitabı sizlere yorumlayacağım. Bay Açıkgöz diye bir çocuk var, çocuk hortlaklı bir ev görür ve içine girmek ister. Parlak Zekâ’dan bir şey ister. İstediği şey şudur; herkes bu eve benimle beraber girecek. Eğer girmezlerse benden çekecekleri var. Parlak Zekâ’nın bu haberi herkese duyurmasını ister. O da yerine getirir. Fakat bazı arkadaşları gelmez, Bay Açıkgöz bu duruma çok sinirlenir. Arkadaşlarını bekler ama bazı arkadaşları korktukları için gelmez. Gelebilen arkadaşları ile içeri girerler ve içerideki hortlak bir çocuğu yakalar. Geri kalanını merak ediyorsanız siz de bu kitabı okuyabilirsiniz. Kitabın adına ve resmine bakınca ilk önce korkunç geliyor. Fakat okuyunca çok eğlenceli ve komik geliyor. Kitaptaki bütün karakterleri çok sevdim çünkü hepsi birbirinden eğlenceli ve çok komikler. Bu kitabı tavsiye ederim çünkü sizin de çok hoşunuza gidecek ve eğleneceksiniz. Bir sonraki yoruma kadar hoşçakalın…
|
Kayıp Gezegenin Peşinde | Dilara Tanrıkulu Arkadaşlar Merhaba, Bu hafta sizlere ” Kayıp Gezegenin Peşinde” adlı kitabı yorumlayacağım. Öğretmen sınıfa girer, onlara uzay ile ilgili bilgiler anlatır. Dünya’nın üçüncü sıradaki gezegen olduğunu ve Güneş’le aramızda 150 milyon kilometre uzaklık olduğunu, Mars’ın çok soğuk bir gezegen olduğunu, Plüton’un yakın zamana kadar bir gezegen olarak kabul edildiğini ancak, Amerikalı bir bilim adamının itirazıyla gezegen olmaktan çıkarıldığını öğrenirler. Çilek, Liya, Efe ve Burak Strawberry-5 adlı uzay aracıyla, Güneş Sisteminin dışına doğru yolculuğa çıkarlar. Bu küçük astronotlar CS-83074 adlı kayıp gezegeni bulmak isterler. Bu yolculuk sırasında büyük tehlikeler atlatırlar. Prof. Dr. Shannon Tucker ile Dr. Jim Franks astronotları Goddard Uzay Eğitim Merkezi’nden yönlendirirler. Yolculuk sırasında büyük tehlikeler, gerilim ve heyecan yaşarlar. Ben bu kitabı beğenmedim. Çünkü gerçekçi bulmadım ama gerilim, korku, heyecan ve uzaya merak duyan arkadaşlar için öneriyorum. Haftaya görüşmek üzere sevgi ile kalın.
|
Okulum Benim En Güzel Heyecanım | Ece Çilingir Selam arkadaşlar ben Ece, bu haftaki kitabım OKULUM BENİM EN GÜZEL HEYECANIM. Ayper diye bir kız varmış, 2. sınıftaymış. Tatil bitmiş ve okul zamanı gelmiş. Ayper arkadaşlarını o kadar özlemiş ki hemen kahvaltısını yapıp servisine binmiş. Serviste, Onur, Batuhan, Anıl, Petek, Gökhan varmış. Hepsi 1.sınıftan arkadaşlarıymış. Birbirlerine sarılıp hasret gidermişler. Okula varmışlar ilk ders zili çalmış. Öğretmenini görünce ona da sarılmış. Ayper’in okulu o kadar temizmiş ki hep ”bal dök yala” deyimini yakıştırırmış. Öğretmen derste Atatürk’ü ağlayarak anlatmış. Yurdumuzun düşmanlardan kurtulması için nasıl geceli gündüzlü çalıştığını, daha sonra yaptığı yenilikleri, devrimleri… Anlatırken öğretmen dâhil herkesin gözleri dolmuş. Ayper hüngür hüngür ağlamış. Meğerse Atatürk bizim için neler yapmış! Öğretmenin anlattıklarından Ayper ve tüm arkadaşları çok etkilenmiş. Eve gidince babasına anlatmış ve babası da hepimizin Atatürk’e çok şey borçlu olduğunu söylemiş. Ayperler, Cumhuriyet Bayramı’nı okulun bahçesinde kutlamışlar. Okul Müdürleri, Cumhuriyet yönetiminin diğer yönetim biçimlerinden neden daha iyi olduğunu örnekleriyle açıklamış. Cumhuriyet’ten önce yurdumuzda okuma yazma bilenlerin sayısı parmakla gösterilecek kadar azmış. Fabrikalar, yollar, okullar, hastaneler de çok azmış. Kadınların seçme ve seçilme hakları yokmuş. Atatürk, bizim için en iyi yönetim biçiminin Cumhuriyet olduğunu söylemiş. Türkiye Büyük Millet Meclisi de bu yönde karar almış. Cumhuriyet’in kurulduğu 29 Ekim 1923 günü akşamı bütün yurtta ilan edilmiş. Her yere bayraklar asılmış. Davullar çalmış. Marşlar söylenmiş. Okullarda okuyan öğrenciler, ”Yaşa Atatürk!” diyerek fener alayları yapmışlar. Okul Müdürünün konuşmasından sonra Ayper’in arkadaşlarından bazıları şiirler okumuş. Cumhuriyet konulu şiiri okuyan Ayper’in arkadaşı Gözde dereceye girmiş ve herkes çok mutlu olmuş. Öğretmeni de bizi gururlandırdığın için seni kutlarım demiş. Bu konuşmanın üzerine Gözde söz istemiş ve şunları söylemiş: ”Cumhuriyet konulu şiir yarışmasında aldığım bu ödül, aslında sınıfımıza verilmiş sayılır. Ben de tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim.” demiş. Evet arkadaşlar bu hikayeyi çok kesmek istemedim çünkü değer verdiğim Atatürk ve Cumhuriyet ile ilgiliydi. Ama başka bölümleri de var okumanızı tavsiye ederim. Sevgiyle kalın.
|
Bir Yürekte Bin Özlem | Elmas Zehra Yavuz Merhaba Arkadaşlar, bugün sizlere Aydoğan Yavaşlı’nın ‘’Bir Yürekte Bin Özlem’’ adında kitabını anlatmak istiyorum. Bu hikâye özlem duygusu dolu bir kitaptır. Alper Doğan İzmir’de yaşayan düzenli ve çok çalışkan, 5. sınıfta okuyan bir öğrenciydi. Alper’in ailesi uzun süre Almanya’da yaşıyor, kendisi ise amcasının yanında kalıyor. Alper annesini, babasını ve kız kardeşini çok özlüyor. Yaz tatilinde ilk kez uçağa binip ailesinin yanına gidiyor. Alper çok mutlu ve heyecanlıydı. Almanya’da yeni arkadaşlar ediniyor ve eğlenceli bir zaman geçiriyor. Alper annesinin ve babasının yanında çok mutluydu ama ona rağmen Türkiye’de yaşayan amcasını, yengesini, kuzenini, arkadaşlarını ve öğretmenini çok özlüyor. İki ay sonra uçağa bindiğinde çok farklı bir duygu hissediyor. Türkiye’ye dönüyor diye çok mutlu oluyor ama ailesinden ayırıldığı için de çok üzülüyor. Ben de Alper’in hissettiklerini anlıyorum. Çünkü benim anneannem ve dedem başka ülkede yaşıyorlar. Ben de Alper gibi, onları çok seviyorum ve özlüyorum. Bir çocuğun özlem duygusunu anlamak istiyorsanız kitabı okumalısınız. İyi okumalar…
|
Deniz Piknikte | Emirhan Ünsal Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Deniz Piknikte adlı kitabı yorumlayacağım. Deniz ve ailesi ormana pikniğe gidiyorlar. Ben de gitmeyi severim çünkü ormanda hayvanlar ve temiz hava var. Bir de ağaçlara tırmanmayı çok severim. Ormana gidince çöp bırakmamalıyız ve ateş yaktıysak mutlaka söndürelim. Çünkü çevre kirliliği ağaçların yok olmasına hayvanların yaşam alanlarının yok olmasına sebep olur. Siz de çevreyi temiz tutmak için okulda anlatımlar yapınız. Görüşürüz.
|
Yaşamak Bu Kadar Güzelken | Eylül Kademli Sizlere bu hafta anlatacağım kitapta yaz tatilinde Foça’ya giden bir ailenin tatili anlatılıyor. Ayper, kardeşi Fatih, anne ve babası Foça’daki yazlıklarına gidiyor. Oraya giderken yolda çok güzel yerler görüyorlar. İki ay boyunca denize giriyorlar, ayrıca Foça’daki doğal yaşamanın güzelleşmesi için bir ağaç bir kitap kampanyasında görev alıyorlar. En güzeli ise babasının arkadaşı Tarık Amca ile tanışıyorlar. Tarık Amca bir yazar ve yüzden fazla kitap yazmış. Ayper ve kardeşine de okuması için kitap hediye etti. Çocuklar bu kitapları çok sevdiler. Ayrıca orada yeni arkadaşlar da ediniyorlar. Organik sebze ve meyvenin ne demek olduğunu öğreniyorlar. Tatil boyunca hem eğlendiler hem de yeni şeyler öğrendiler. Sizler de Foça’yı ve oradaki insanları tanımak isterseniz bu kitabı okumalısınız.
|
Ece ile Arda İstanbul’un Yüreğinde | İkra Zengin Merhaba arkadaşlar, ben sizlere bu hafta Bulut yayınlarından Ece ile Arda İstanbul’un Yüreğinde isimli kitabı tanıtacağım. Ece ile Arda kardeştir ve dayıları tarih öğretmenidir. Ece ile Arda’ya çok güzel öyküler anlatıyor. Onlar da severek dinliyor. Dayıları Serkan Bey, İstanbul’u Ece ile Arda’ya hem gezdiriyor hem de İstanbul’daki anıtların, yerlerin hikâyelerini anlatıyor. Bu kitapta en sevdiğim kişi Serkan Bey, çünkü çok güzel hikâyeler anlatıyor. Sevmediğim kişi yok. Eğer siz de benim gibi gezmeyi seviyorsanız bu kitabı okumanızı öneririm.
|
Tıp Tıp ile Şıp Şıp-Suyun Öyküsü | Mehmet Emin Varol Merhaba arkadaşlar, benim adım Mehmet Emin Varol. Bugün sizlere Tıp Tıp ile Şıp Şıp’ı anlatacağım. Tıp Tıp ile Şıp Şıp onlar birer yağmur damlasıdır. Bir gün dağın üstüne bulut gelmiş, bulut dağın üstünde üşüdüğü için damlaları dökmüş. Tıp Tıp ile Şıp Şıp o zaman yere düşmüşler ama havada ellerini tutmadıkları için Tıp Tıp bir yaprağa düşmüş, Şıp Şıp ise yere düşmüş. Şıp Şıp dedi ki; Kitabın en sevdiğim bölümü; azalırken birden yine çoğalmaları. Yağmur damlalarının yarısı toprakta kayboluyor. Ama yağmur damlaları toprağa düşmeye devam edince tekrar ve çoğalıyorlar. Yüzeye çıkan damlalar Tıp Tıp ile Şıp Şıp’ı görüyorlar. Sonra da yağmur damlaları Tıp Tıp ve Şıp Şıp’a yoldaki hikâyelerini anlatıyorlar. Devamını kitabı alarak okuyabilirsiniz.
|
- Doğdu, Okudu, Düşler Kurdu, Yazdı ve Gitti; Muzaffer İzgü - 21 Mayıs 2018
- Rıfat Ilgaz, Çınar Yayınları ve Çocuk Bayramı - 23 Nisan 2018
- Merak Ediyorum da Bilgi Sevilmez mi? - 9 Nisan 2018
FACEBOOK YORUMLARI
2 Comments
Merhaba arkadaslar emirhan unsal in yorumu hosuma gitti onun gibi duyarli cocuklarin yetismesi gelecegimiz icin umut verici basarilarinin devamini dilerim
merhaba arkadaşlar emirhan ünsal ın dediği ğibi çevremizi temiz tutalım siz çocuklar gelecegimizsiniz başarılarının devamını dilerim emirhan ünsal inşallah sende iyi bir gözlemci yazar olursun