Yazarlarımız bu hafta Epsilon Yayınevinin 13 kitabını tanıttılar. Eğlenceli, şaşırtıcı, hınzır, hüzünlü kitaplardı.
Kütüphane diye bir kurumun ilk ortaya çıkışı nasıl oldu acaba? En güzel buluşlardan biri bana göre. Çocuğa Bak yazarları kütüphanelerden sıkça yararlanıyorlar. Başta mini mini okur ve yazarlar olmak üzere tüm kitapseverlerin Kütüphaneler Haftası’nı kutluyorum.
Yazarlarımız bu hafta Epsilon Yayınevinin 13 kitabını tanıttılar. Eğlenceli, şaşırtıcı, hınzır, hüzünlü kitaplardı.
Umarım beğenirsiniz.
Kitaplı, kütüphaneli günler diliyorum. Işık ve aydınlık sizinle olsun.
Süper Futbolcu / Patlayan Futbol Topları | Arda Biltekin Merhaba arkadaşlar, Şimdi size “Süper Futbolcu” adlı kitabı tanıtacağım. Bu arada bilmenizi isterim ki benim hayatım futboldur. En sevdiğim futbolcu Brezilyalı Neymar’dir. Hikâyede beş karakter yer alıyor. Hikâye Herry diye bir futbolcunun başından geçen ilginç olayları anlatıyor. Herry bir maç esnasında başına düşen yıldırımla üstün yeteneklere bürünüyor. Futbolu sevenlerin çok beğeneceği bir kitap. Eğlenceli ve ilginç olaylar var. Yeni kitaplarda buluşmak üzere…
|
||||
Ejder Ateşi – Winx Clup | Asya Belenkoğulları Merhaba Arkadaşlar, sizlere bu hafta Ejder Ateşi adlı çizgi roman kitabını yorumlayacağım. Kızlar için harika bir kitap ama erkekler de okuyabilir. Alfea’daki kızların ilk dönem sınavları yaklaşıyormuş. Kızlardan en çok da Bloom heyecanlıymış. Sınav Sihirli Gerçeklik Odası’nda olacakmış. Tabii sınavın bazı kuralları da varmış. Oraya iksir götürelebilir… Bloom koruma büyüsünü ararken, Bulutlu Kule’nin üç cadısı onun sınavını bozup, Bloom’un Ejder ateşini almayı planlamışlar. Sonra neler olur? Acaba Bloom’ un sınavı nasıl geçti? Karakterler: Bloom, Stella, Flora, Miusa, Tecna ve üç cadı. En sevdiğim karakter: Bloom çünkü Sihirli Gerçeklik Odası’ndaki sınavında gösterdiği çabayı çok sevdim. Sevmediğim karakter ise Stella, çünkü çok mızıkçı davranıyor. Kitap çok eğlenceli tavsiye ederim. Bu kitap amacınıza ulaşırken beklemediğimiz bir anda sorunlar çıkabileceğini ve bunlarla baş edebileceğimizi anlatıyor. Bir sonraki yoruma kadar hoşçakalın…
|
||||
Clementine | Dilara Tanrıkulu Clementine 8 yaşındadır. Annesi ressam, babası ise oturdukları apartmanın görevlisidir. Bir de 3 yaşında bir kız kardeşi vardır. En iyi arkadaşı Margaret’tir. Clementine’i herkes yaramaz çocuk diye suçlamaktadır. Aslında her defasında yanlış anlaşılmaktadır. Oysa onun arkadaşına yardım etmekten başka bir amacı yoktur. Örneğin bir gün resim dersinde Margaret’in başına yapışkan bulaşır. Saçını temizlemek için tuvalete gider. Uzun süre dönmeyince Clementine meraklanır. O da gider, bir de ne görsün? Margaret saçının bir kenarını kesmiştir ve ağlamaktadır. Yardım etmeye çalışırken Clementine daha da fazla saçını keser. Bu sırada öğretmen oraya gelir. Olanları görünce onu müdüre şikâyet eder. Ailesi de durumu öğrenir. Bir gün Clementine annesinin çıkmayan boyalarıyla Margaret’in alnına doğru kâküller çizer. Bu sefer de Margaret’in annesi şikâyete gelir. Bu olanlar onu çok üzer. Nedense hiç kimse kardeşine kızmaz. Sadece Clementine’e kızar. Babası apartman girişindeki kuş pisliklerini temizlemekten bıkmıştır. Bu soruna bir çözüm bulmak gerekmektedir. Clementine inceleme yapar. Yaşlı bir teyzenin her gün penceresinin önünde kuşları beslediğini fark eder. Gidip arka pencerede beslemesini rica eder. Sorun çözülmüştür. Clementine herkesten sürekli uyarı aldığı için yaptığı iyi davranışa bile sevinememektedir. Bir gün annesiyle babası konuşurken onları dinler. Onu istemediklerini düşünür. Odasına gider, eşyalarını toplar ve ağlar. Aslında onun için bir parti düzenlediklerini ve pastanın üstüne ” güvercinler gitti de kurtulduk, teşekkürler Clementine!” yazdırmışlardır. Clementine gerçeği öğrenince çok sevinir. Okuması çok zevkli bir kitap. Aslında Clementine kardeşini kıskanıyor. Ailesinin en çok kardeşini sevdiğini düşünüyor. Çünkü kardeşini hiç kimse eleştirmiyor. Ben bu kitabı büyüklerin de okumasını öneriyorum. Bir sonraki kitapta görüşmek üzere hoşçakalın.
|
||||
Çöp Çocuklar | Ece Çilingir Merhaba arkadaşlar ben Ece, Bu hafta okuduğum kitabın adı “ÇÖP ÇOCUKLAR” Arkadaşlar öncelikle bu kitabı okurken çok etkilendim. Aslında ne kadar şanslı bir çocuk olduğumu anladım. Kitabın konusuna gelirsek şöyle; 5 çocuk varmış ve bu çocuklar aileleriyle birlikte çöp konteynırlarından karton, mukavva kutu, kola tenekeleri ve meşrubat kutularını topluyorlarmış. Bunları her sabah gören Metin Bey diye bir işadamı varmış. Metin Bey bir sabah çocukların yanına gidip, “Siz okula gidiyor musunuz?” diye sormuş. Hayır, yanıtını alınca bir şeyler yapması gerektiğini düşünerek, Semra Hanım’a gitmiş ve çocukların durumundan bahsetmiş. Semra Hanım, “Öncelikle bu davranışınız için sizi kutlarım,” demiş. “Bu çocuklar bizim çocuklarımız onlara sahip çıkmalıyız. Çünkü okumak onların da hakkı” demiş. Bu arada Semra Hanım Milli Eğitim Müdürlüğü’nde Şube Müdürüymüş. Semra Hanım çocukları bulmuş ve evlerine gitmiş. Aileleriyle görüşmüş, okul için gerekli görüşmeleri yaptıktan sonra çocukları da alıp bir okula gitmiş. Müdür, görüşmede bu çocukları kaydedemem diye bir sürü bahane öne sürmüş. Başka okula gitmişler ve burada da müdür itiraz etmek üzereyken Semra Hanım bu sefer susmamış ve kabul ettirmiş. Müdür, Öğretmen Atike Hanım’ı çağırmış ve çocukları ona teslim etmiş. Fakat sınıfta diğer çocuklar tedirgin ve şaşkın bakmışlar. Kimse onlarla arkadaşlık etmemiş ve bu durum çocukları çok üzmüş. Arkadaşlar konudan konuya geçmek zorundayım çünkü o kadar çok konu var ki hepsini anlatırsam buraya sığmaz. Çocuklardan iki kız bir süre sonra okuldan aileleri tarafından alınmış. Çünkü onları başka bir şehre çalışmak için göndermişler. Okulda sadece üç kardeş olan Osman, Yeliz ve Sultan kalmış. Bir süre geçtikten sonra kardeşlerden en büyükleri olan Yeliz evlenmiş. Osman çok başarılı bir öğrenci olmuş fakat bir gün sınıf arkadaşı olan Doruk’un cüzdanı kaybolmuş ve bu durumdan Osman’ı suçlamış. Öğretmen sınıfa girince olanları duymuş ve o da biraz Osman’a yüklenmiş. Osman çok üzülmüş ve okula bir daha gitmemiş. Haftalar geçmiş ve öğretmen çok üzgünmüş, Osman’ı aramış ve bir gün çöp toplarken rastlamış. Yanına gidip ondan özür dilemiş ve okula dönmesini istemiş. Osman çok mutlu olmuş ve okula dönmüş. Arkadaşları onu görünce haksızlık ettikleri için özür dilemişler ve hoş geldin diyerek sarılmışlar. Evet, bu kitap o kadar duygulu ve ders dolu bir kitap ki, bu kadarı bile eminim sizi etkilemiştir. Umarım bu kitabı herkes okur. Sevgiler
|
||||
Cadı Lili | Elmas Zehra Yavuz Merhaba Arkadaşlar, Bugün sizlere ‘’Cadı Lili’’ adında bir kitap dizisini tanıtacağım. Bu kitap dizisinden 4 kitap anlatacağım. Hikâyenin kahramanı: Lili – bir kız çocuğudur, ama göründüğü gibi değil. O bir gizli cadıdır, çünkü onun bir büyü kitabı var. Lili kitabı bir sabah yatağının yanında buldu ve büyü kitabından hiç kimseye bahsetmedi, Leon’dan bile saklıyordu. Leon – Lili’nin kardeşi. Çok meraklı ve bazen çok sinir bozucu olabiliyor. Cadı Lili Okulu Altüst Ediyor Lili’nın sınıfına yarın bir müfettiş gelecekti. Leon’la konuşurken ona çok harika bir fikir geldi. O yüzden büyü kitabından çeşit çeşit büyülü sözleri kâğıdına yazdı. Yalnız yazdığı büyülü sözler çok zor okunuyordu. Ertesi gün sınıfa müfettiş geldi, o biraz sinirliydi çünkü onu kimse düzgün bir şekilde karşılamadı. Lili bu durumu kurtarmak için bir büyü kullandı ve herkes bir anda yere yuvarlandı. Çevirdiği işleri düzeltmek istedi. Acil durumlar için, başka bir büyü kullandı. Bu sefer yangın alarmı çalmaya başladı. Herkes panik oldu. İtfaiyecileri çağırdılar, onlar ateşi söndürmek istediler, ama ateşi bulamadılar. Ardından Lili bir büyü daha kullandı. ‘’Sevimli olmak’’ büyüsü yerine ‘’Sevgili olmak’’ büyüsünü kullandı. Yine her şey karmakarışık oldu. Acaba okulda gün nasıl bitecek? Bunu öğrenmek istiyorsanız kitabı okumalısınız. Cadı Lili ve Sirk Büyüsü Lili ve Leon çok mutluydu çünkü şehre bir sirk geldi ve annesi özel gösteri için üç bilet aldı. Ama Lili gala gösterisine arkadaşıyla gitmek istedi. Leon’u, bileti kendisine vermesi için, ikna etmeye calışışordu ama Leon bir türlü kabul edemiyordu. Leon’un fikir değiştirmesi için, Lili birazcık büyü yapmayı düşündü. Lili bir büyü yaptı ve Leon biletini ona verdi. Ama bu büyüsünün ters etkisi vardı… Lili bu durumla nasıl başa çıktı ve gala gösteresini nasıl unutulmaz bir şenliğe dönüştürdü merak ediyorsanız kitabı mutlaka okumalısınız. Cadı Lili Korsanlarla O gün Leon kendi odasında korsancılık oynuyordu. Lili onun odasına girdi ve oyunu bozdu. Sonra da Leon’a kadın korsanla ilgili masal anlatmaya başladı. Leon’a masal anlatırken aklına parlak bir fikir geldi. Büyü yapıp korsanların yanına gitmek. Gerçek korsan gemisine binmeyi hayal etti. Bunu gerçekleştirmek için Leon’un korsan gemisine ihtiyacı vardı. Kardeşini ikna etmek için bütün numaraları denedi. Hiçbir şey işe yaramadı. Leon’un gemisini almak için bir plan yaptı. Gemisine ulaştıktan sonra büyü yaptı ama büyü tutmadı. Yalnızca yolculuk yapmak için korsanların zamanından bir eşyaya ihtiyacı vardı. Sonunda buldu! Kitaplığından bir korsan kitabı çıkardı, bir kadın korsanın hayatını anlatıyordu. Ve yaşasın, işe yaradı! Lili gemide nasıl bir macera yaşadı merak ediyorsanız serinin bu kitabını okumalısınız. Cadı Lili Dedektif oluyor Lili’nin çikolatasını birisi yedi. Bunu Leon’un yaptığını biliyordu, bunu ispatlamak için Lili bir dedektif oldu. Bu arada annesi geldi ve bisikletinin çalındığını söyledi. Annesinin bisikletini bulmak için Lili tekrar büyü yapmaya karar verdi. Bir büyünün sayesinde bisiklet geri döndü. Ama Lili için bu yeterli değildi ve dedektif Lili durumu incelemeye başladı. Acaba Lili bisiklet hırsızın peşinden düşecek mi ve hırsızı bulacak mı? Bu işini başarabilecek mi? Ben Lili karakterini çok sevdim. Akıllı, biraz uyanık bir kız ve amacına her zaman ulaşabiliyor. Macerayı sevenlere ve sevimli, minik cadılara 😊 tavsiye ediyorum. İyi okumalar…
|
||||
Barış’ın Düş Oyunu | Emirhan Ünsal Merhaba arkadaşlar sizlere Barış’ın Düş Oyunu adlı kitabı yorumlayacağım. İlk önce kitabın sonu mutlu bitmediği için biraz üzgünüm. Bazen çocukların canı eğlence yerine gitmek ister ve giderler. Ben dinozorlar, robotlar, nerf silahları olan yerlere gitmek isterim. Ve çocuk silahları zararsızdır, çünkü mermileri yumuşaktır. Oyuncaklar konuşmasın ben söyletince istediğimi söylüyor daha zevkli oluyor. Ben de sırrımı kimseye söylemezdim sadece anneme söylerdim. Görüşürüz.
|
||||
Clementine – Mektup YAZIYOR | Eylül Kademli Clementine benim gibi üçüncü sınıf öğrencisi. Clementine sınıfta sürekli hareket eden yaramaz bir çocuk. Okul müdürü bir gün sınıflarına gelip öğretmenlerinin Mısır’a bir araştırma gezisine katılacağını söyler. Clementine buna çok üzülür. Çünkü onunla bu kadar ilgilenen her şeyini bilen tek kişi öğretmenidir. Öğretmenlerinin yerine Bay D’Matz gelir. Bütün öğrencilerden Maceralar programının jüri üyelerine mektup yazmalarını istemiş. Böylece öğretmenleri bu seyahati kazanacaktı. Clementine eve gelir ve ödevi için ne yazacağını düşünmeye başlamış. Clementine öğretmenin bu geziyi kazanıp gitmesini istemediği için babasının mesleği anlatan bir mektup yazmaya karar verir. Mektubuna bir zamanlar apartman kapıcısı varmış diye başlar. Mektubunda babasının mesleğini ve başından geçen ilginç olayları anlatır. Daha sonra mektubu Bay D’Matz’a verir. Fakat öğretmen mektupların törende sesli okunacağını söyleyince Clementine çok şaşırdı ve biraz da panikledi. Sıra ona gelince yazdıklarını değil öğretmeni hakkında neler düşündüğünü anlattı. Öğretmeni çok duygulandı. Bilin bakalım yarışmayı kim kazandı. Tahminleriniz doğru olmayabilir.
|
||||
Sihirli Tatil – Winx | İkra Zengin Merhaba arkadaşlar, bu hafta sizlere Sihirli Tatil kitabını tanıtacağım. Bu kitap Winx çizgi filmini izleyenlerin çok beğeneceği bir kitap. Winx kızlarından Bloom (Blum) yaz tatilinde annesinin isteği üzerine teyzesine gidiyor ve onun da Winx perisi olduğunu öğreniyor. Bundan sonrasında bol bol macera var. Ben Winx çizgi filmlerini çok sevdiğim için bu kitabı çok beğendim. Eğer siz de Winx seviyorsanız bu kitabı çok beğeneceksiniz.
|
||||
Şeytanlar Takımı 1 – Moritz Oyunu Kuruyor | Mehmet Emin Varol Şeytanlar Takımı Moritz Oyunu Kuruyor, çok güzel bir kitap. Kitapta, Moritz’in hikâyesi anlatılıyor. Küçük yaşında futbol sevdalısı olan Moritz, anne babası ayrılınca dedesinin yanına taşındı. Bu yüzden arkadaşlarından uzaklaştı. Babası ile ayrıldı. Futboldan soğudu. İnsanlardan uzaklaştı. Yeni taşındıkları mahallede dedesi ve yeni tanıştığı arkadaşları ona destek oldu. Futbola yeniden döndü. Mavi Sarı takımında futbol oynadı. 20 numaralı formayı giydi 20-30 gol atmayı hep düşündü. Bu kitabı size niçin öneriyorum? Çünkü çocuklar bu kitabı alıp okuyup futbolun güzelliğini anlasınlar.
|
- Doğdu, Okudu, Düşler Kurdu, Yazdı ve Gitti; Muzaffer İzgü - 21 Mayıs 2018
- Rıfat Ilgaz, Çınar Yayınları ve Çocuk Bayramı - 23 Nisan 2018
- Merak Ediyorum da Bilgi Sevilmez mi? - 9 Nisan 2018
FACEBOOK YORUMLARI