Madeline Finn ile Kütüphane Köpeği okumayı yeni öğrenen çocuklara yavaş okumanın ve hata yapmanın öğrenmenin olağan sonucu olduğunu, her zaman umdukları hızda ilerleme kaydedemeyeceklerini, bununla beraber sabırla çalışmaya devam etmelerinin önemini anlatıyor.
Ülke genelindeki tüm birinci sınıf öğrencileri okuma yazmayı öğrenme yolunda ilerliyor.
Öğrenim yılına sesi hissetme ve tanıma, sesi okuma ve yazma çalışmaları ile başlayan öğrenciler sesten heceler, hecelerden kelimeler, kelimelerden cümleler oluşturma, oluşan cümleleri okuma ve yazma aşamasındalar şimdi. Okur yazarlığa ulaşmak için bol bol deneme yapmaları, sınıfın önünde sesli okuma yapmaları bekleniyor. Cümleleri bir seferde, düzgün şekilde okuyabilen öğrenciler tahtaya çıkarılarak, yıldızlı çıkartma verilerek (çoğunlukla) ödüllendiriliyor. Bu teşvik özendirici görünüyor. Bununla beraber henüz o aşamaya gelemeyen çocuklarda kaygı ve baskı yarattığı aşikar.
Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Kütüphanelerinde yürütülen “Köpeklere Okuyorum” programı okumayı yeni öğrenen çocukların bu tür kaygılarını azaltıp okuma becerilerini arttırmayı hedefliyor. Programa katılan köpekler, uysal, ani sesler karşısında sakin kalabilen, diğer köpeklerin ve çocukların arasında rahat hisseden, çocuklar arasında oturmaktan hoşlanan, başkalarının kendilerini sevmesine izin veren, düzenli veteriner kontrolünden geçen terapi köpekleri arasından seçiliyor. Köpek korkusu ya da köpek tüyüne karşı alerjisi olan çocuklar gözetilerek ayrı bir alanda, minderlerle kaplı, rahat okuma köşeleri oluşturuluyor. Bu köşelerde çocuklar sessiz, sabırlı ve yargılamayan arkadaşlarına yüksek sesle kitap okuyor. Programın yürütücüleri, kütüphanenin rahat ve sıcak ortamında köpeklere kitap okumanın, sınıfta okumak gibi rekabete dayalı, performans odaklı bir eylem olmadığı, çocukların başaramama baskısı hissetmediği, daha fazla ilerleme kaydettiği ve okuma hazlarının arttığı görüşünde.
2010 yılında California Davis Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma* projenin amacına ulaştığını doğruluyor. Çalışma, köpeklere kitap okuyan çocukların, diğer grupta yer alan çocuklara nazaran kitap okumaktan daha çok keyif aldıklarını ve okuma becerilerinin daha hızlı ilerlediğini ortaya koyuyor.
Lisa Papp’ın yazıp resimlediği Madeline Finn ile Kütüphane Köpeği bu projeden esinlenerek yaratılmış bir çocuk kitabı. ABD’de ilk kez Ekim 2016’da yayımlanan kitap, şimdiden yirmi bir dile çevrilmiş. “Köpeklere Okuma” programını ilk kez kendi gittiği kütüphanede keşfeden Papp, yazım sürecinde muhteşem terapi köpeklerinden ve onların iletişim kurduğu çocuklardan ilham aldığını söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Köpekler bize koşulsuz saf sevgi sunar. Sevgileri koşulsuzdur. Çocuklar bunu hissettiklerinde korkuları yok olur gider. İlerlemede durma ve hızlanma doğaldır. Köpekler, çocuklara büyümeleri için gereken alanı verir, bu tanık olunacak güzel şeylerden biridir. Umarım bu hikâye bu sihrin en azından bir kısmını anlatır.”
Kitabın kahramanı Madeline, öğretmenin sınıfta okumayı öğrenenlere verdiği yıldızlı çıkartmayı almak istiyor ancak payına ‘çalışmaya devam etmelisin’ anlamına gelen kalpli çıkartmalar düşüyor. Okurken hata yaptığında arkadaşlarının gülmesi işini hiç de kolaylaştırmıyor. Bir yandan yıldızlı çıkartma kazanmaya can atarken diğer yandan baskı ve kaygı nedeniyle hata üstüne hata yapıyor. Okumaktan giderek soğuyor. Ne kitap ne dergi… Hatta dondurma arabasının üstündeki dondurma çeşitlerini bile okumak istemiyor. Annesi kitap okumaktan yeniden zevk almasını sağlamak için onu kütüphaneye götürüyor. Orada Bonnie ile tanışıyor. Bonnie kar rengi tüyleriyle kutup ayısına benzeyen kocaman, şahane bir köpek. Sabırlı, dikkatli ve sevecen.
Madeline her cumartesi Bonnie’ye kitap okumaya başlıyor. Kısa sürede kaygısı, endişesi dağılıyor. Sözcükler giderek daha doğru çıkıyor ve arzu ettiği yıldızı almayı başarıyor.
Madeline Finn ile Kütüphane Köpeği okumayı yeni öğrenen çocuklara yavaş okumanın ve hata yapmanın öğrenmenin olağan sonucu olduğunu, her zaman umdukları hızda ilerleme kaydedemeyeceklerini, bununla beraber sabırla çalışmaya devam etmelerinin önemini anlatıyor.
Lisa Papp’ın metne eşlik eden resimleri son derece başarılı. Çizgiler, Madeline’in kaygı, endişe gibi olumsuz duygularını, Bonnie ile kitap okuma seanslarının ardından gelen değişimi, artan özgüvenini olduğu gibi yansıtıyor.
Okuma yazmayı yeni öğrenen çocuklar Madeline Finn karakterini çok sevecek.
*Çalışma 10 hafta süreyle haftada bir kez kütüphanede köpeklere kitap okuyan ve okumayan çocukların kendi içlerinde okuma becerisinin gelişmesini ve okumadan alınan keyfi karşılaştırmayı ve ölçmeyi hedeflemiştir.
|
- Gramsci’den bir fabl: Fare ile Dağ - 9 Ocak 2019
- Önemli Bir Şey Yoksa Ciyaklama - 11 Haziran 2018
- Dikkat, işinize yarayabilir! - 3 Haziran 2018
FACEBOOK YORUMLARI