MAVİ KULÜBE

Ginko Çocuk’tan çıkan Mavi Kulübe isimli kitap bir nevi “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” atasözünden yola çıkıyor diyebilirim. Kitabın kahramanı Maja 13 yaşında bir kız çocuğu.

Çocukluğum da gençliğim de annemin ya da babamın ses çıkarılması gereken olaylar karşısında “aman sen karışma”, “sen laf etme”, “sana mı kaldı?” gibi müdahaleleri ile geçti. Üniversitede “olaylara karışma”, bir kaza olduğunda “aman uzaklaş şahit yazmasınlar”, “dur dur gitme, seni de dahil ederler şimdi” gibi direktifler sık sık karşılaştığım şeylerdi. Belli bir nesil değil de genel olarak belli bir kesimin özelliği olan bu “etliye sütlüye karışmama” durumu bazen öyle bir hal alıyor ki çok önemli mevzular bile görmezden gelinebiliyor.

Ginko Çocuk’tan çıkan Mavi Kulübe kitabı da bir nevi “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” atasözünden yola çıkıyor diyebilirim. Kitabın kahramanı Maja 13 yaşında bir kız çocuğu. 7 yıl önce annesini, bahçede limonata içerken bir yaban arısını yutması sonucu nefessiz kaldığı için kaybediyor. Annesinin hiç beklenmedik ve ani bir şekilde hayatlarından çıkması ile birlikte bunalıma giren babasıyla yalnız kalıyor. Babası yeni durumlarıyla başa çıkmakta çok zorlandığı için de Maja 7 yıldır bütün yaz tatillerini babaannesi ve dedesinin yaşadığı, oldukça sıkıcı olan Barenburg kentinde geçiriyor.

Hiç arkadaşı olmayan ve yaş ortalamasının çok yüksek olduğu bu kentte, kendi kendine vakit geçirmenin yollarını arayan Maja, günlerini genelde müzik çalarında Leonard Cohen şarkıları ile kentte tek başına gezerek geçiriyor. Derken bir gün parkta Julia ve Max kardeşlerle tanışıyor. Julia 9, Max ise 7 yaşında. Max kilosu ve çekingenliği ile çevredeki ve okuldaki tüm çocukların alay ettiği, akran zorbalığına fazlasıyla maruz kalan bir çocuk. İlk başta bu ikiliye dair tek sorun bu gibi gözükse de Maja’nın Julia’nın karnındaki, Max’in de alnındaki morlukları görmesiyle birlikte üçünün de hayatını değiştirecek bir sayfa açılmış oluyor.

“Dünyada morluk edinmenin bin bir yolu var. Morluk sebepleri çikolata çeşitlerinden ya da televizyon programlarından bile fazla, biri zahmete katlanıp tüm olasılıkları yazmaya kalksa, ortaya kalın bir kitap çıkar.”

Maja, morlukların bir yere çarptığında, biriyle çarpıştığında, masaya takıldığında ya da benzeri pek çok ihtimalde oluşabileceğini bilse bile Julia’nın karnında gördüklerinde farklı bir ihtimal olduğunu hissediyor ve çekinmeden de konunun üstüne gitmeye karar veriyor. Cesurca sorular, korkusuz takipler ve yılmaz bir inatla ulaştığı bilgiler, babalarının çocuklara şiddet uyguladığı gerçeğini ortaya çıkarıyor maalesef. Ancak ne babaannesi, ne dedesi,  ne de diğer komşular konuya dair bir adım atma taraftarı olmuyor. Komşular arası birlikteliği ve komşu partilerini sonlandıracağı, kısacası sahte huzurlu ortamlarının bozulacağı ihtimaline karşı susmayı tercih ederek, bu “saygın aile”ile ilgili gerçeği örtbas etme konusunda daha hevesli oluyorlar. Hatta meslek olarak acil yardıma ihtiyacı olan insanlarla çalışan ve bu konuda belgeseller bile çeken babası bile, iş bizzat bir şeyler yapmaya gelince kızını durdurmaya çalışıyor. Kısacası kimse Maja’nın konuya dair tek laf etmesine izin vermiyor.

“İşin kötüsü, bazen bazı şeyler ne yazık ki gerçekten önemliydi ve böyle bir anda seni her şeye karşın dinleyen birine ihtiyaç duyardın.”

Maja tüm engellemelere ve görmezden gelmelere rağmen, tek başına yaptığı planla çocukları aile şiddetinden kurtarmanın peşine düşüyor ve bir arpa tarlasının ortasındaki Mavi Kulübe’ye kilitleyerek kendince onları şiddetten koruyor. Ancak işler Maja’nın çocukça bir saflıkla ve iyi niyetle başladığından çok farklı noktalara varıyor tabi ki. Çocukların ortadan kaybolması, ailenin ve komşuların paniği, herkesin bildiği gerçekleri gizli saklı konuşur ya da düşünür hale gelişi gibi detaylar hem çok heyecanlı hem de olabilecek tüm gerçekliğiyle anlatılmış.

“Her şey değişmişti, bütün dünya, bütün mahalle değişmişti ve bunların hepsi, eski mavi bir kapıyı kilitlediğim için olmuştu.”

Kitap boyunca çoğunlukla aslında Max ve Julia için endişeleniyor ve sanki Maja için her şey yolundaymış ve o diğer çocukların kurtarıcısıymış gibi hissediyoruz. Ancak işin aslı Maja da onlara yardım ettikçe, onlarla birlikte dış dünyadan ve kendilerini yok sayan yetişkinlerden arındırılmış Mavi Kulübe’de zaman geçirdikçe, bu olayın Maja için de gerçek hayatından kaçmak ve sınırlı bir zaman diliminde bile olsa çocukluğunu yaşaması için bir fırsat olduğunu anlıyoruz.

Bir çocuk için sinir bozucu olmakla birlikte, şahit olduğu haksızlıklara karşı gelmek, konuşması gereken yerde konuşmasını sağlamak ve başkaları için bir şeyler yapmanın önemini vurgulamak için önemli bir kitap. Bu nedenle de 11 yaş ve üstü okuyucular için daha uygun bir seçim olabilir. Mucizeler, beklentiler, kayıplar, dostluklar ve Leonard Cohen dolu bir çocuk kitabının nasıl olacağını merak ediyorsanız, kaçırmayın derim.

Keyifli okumalar.

Ebeveynlere Faydacı Puanlama

  • Hikâye: 5 puan. Hem etkileyici bir konuya hem de sürükleyici bir anlatıma sahip.
  • Eğitici/Öğretici Nitelik: 5 puan. Çocuklarla zor konulardan biri olan aile içi şiddet, akran zorbalığı vs gibi konuları konuşabilmek adına bir fırsat yaratıyor.
  • Hayal Gücü Gelişimi: 4 puan.
  • Kültürel Gelişim: 4 puan

  • Mavi Kulübe
  • Yazar: Susan Kreller
  • Çeviri: Olcay Geridönmez
  • Türü: Çocuk
  • Baskı Yılı: 2019
  • Sayfa sayısı: 160 Sayfa
  • Yayınevi: Ginko Çocuk
Aynur Kolbay
Latest posts by Aynur Kolbay (see all)
Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Delilik Fena Halde İlgimi Çekiyor!

Read Next

“Mutlaka Almalıyım Turuncu 430”

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *