Yazar, her işareti ufacık bir hikâyenin parçası haline getirip sonunda da nasıl kullanıldığını ayrıntılı bir şekilde anlatıyor. Hem doğru örneklemeler hem de eğlenceli bir hikâye ile çocukların öğrenmesini ve öğrendiğini unutmamasını sağlıyor.
İlkokula yeni başlayan bir çocuk için, okuma-yazma öğrenmek ne kadar büyük bir stres, baskı ya da bir gerginlik unsuruysa, devamında öğretilmeye çalışılan dilbilgisi kuralları, noktalama işaretleri ve bunların klasik eğitim metoduyla öğretilmeye çalışılması da bir o kadar stres kaynağıdır çocuklar için. Virgüller, ünlemler, üç noktalar, soru işaretleri, parantezler kafamızın içinde nereye konacaklarını bilmeden uçuşurken, öğretmenin de bir kontrol mekanizması olarak hep orada yer alması, zamanında hepimizi yeteri kadar germiştir herhalde. En azından benim için hiç de zevkli olmayan bir öğrenme süreciydi. Zaman geçip de imlâ kuralları ve noktalama işaretlerinin önemini fark ettikçe, aslında temelde alınacak bu eğitim sürecinin ne kadar da önemli olduğunu anladım.
Mıstık, Seni Anlamıyoruz da bu öğrenme sürecini olabildiğince zevkli ve kalıcı bir şekle dönüştürecek bir konuya sahip. Mıstık, okuma-yazmayı yeni öğrenen her çocuk gibi, hevesle her gördüğünü okumanın yanı sıra, yazabildiği her yere de yazılar yazmaktadır. Her türlü kağıt, alışveriş fişleri, tuvalet kağıtları, peçeteler hep Mıstık’ın yazılarıyla doludur. Ancak bu yazılar biraz tuhaftır çünkü okuyan hiç kimse Mıstık’ın yazdıklarını anlamamaktadır. İnsanlar kafaları karışmış bir şekilde, “Mıstık, seni anlamıyoruz, boşuna yazma!” deseler de; Mıstık bu durumdan gizli gizli zevk almaktadır. Çünkü bilerek kullanmadığı noktalama işaretleri sayesinde sadece kendisinin anladığı ve içini rahatlıkla dökebildiği, kimseyle paylaşmak istemediği sırlarını anlatabildiği yazılar yazabilmektedir. Ta ki davetsiz misafirler Mıstık’ın yazılarına akın edinceye kadar.
Önce ilk misafir “nokta” Mıstık’ın yazdıklarının ortasına gelip onu durdurur; sonra virgül, noktalı virgül, tırnak işareti, ünlem, üç nokta gibi birçok davetsiz misafir gelip yazdıklarına yerleşiverir. Mıstık’ın kontrolü dışında ilerleyen ve hiç de hoşuna gitmeyen bu durum sonunda artık herkes Mıstık’ın okuduklarını anlayabilmektedir. Noktalama işaretlerinin kendilerini durduramayıp işaretsiz cümlelerin arasına girivermeleri, Mıstık’ı zor duruma düşürse de aslında bir yandan da onlarla birlikte olmaktan dolayı çok eğlenmektedir. Bu yüzden de kendine başka bir çare aramaya, sırlarını saklayabileceği farklı yöntemler bulmak üzere düşünmeye başlar. Acaba Mıstık sırlarını hangi yöntemlerle saklayacak ve yine okuyanların anlayamadığı ne gibi akılcı çözümlerle yazmaya devam edecektir?
Uğur Altun tarafından rengârenk ve eğlenceli çizimlerle tamamlanan kitap, özellikle 7 yaş ve üzeri çocuklara noktalama işaretlerinin doğru kullanımlarını öğretmek için birebir. Her işareti ufacık bir hikâyenin parçası haline getirip sonunda da nasıl kullanıldığını ayrıntılı bir şekilde anlatıyor. Hem doğru örneklemeler hem de eğlenceli bir hikâye ile çocukların öğrenmesini ve öğrendiğini unutmamasını sağlıyor. Kitap aynı zamanda, bir çocuğun başkalarıyla özellikle de büyüklerle paylaşmak istemediği sırlarını saklama ihtiyacına da değiniyor. Bununla ilgili farklı yöntem fikirleri de sunduğu için, çocuk okuyucuları değişik şifre ve yöntemlerle yazmaya teşvik etmesi ile de ilgi çekici olabilir.
Keyifli okumalar…
|
Ebeveynlere Faydacı Puanlama:
- Görsellik: 4 puan. Kitaptaki çizimler, konuyu takip eden ve hitap ettiği yaş seviyesine uygun bir şekilde resmedilmiş.
- Hikâye: 4 puan. Noktalama işaretleri gibi bir konuyu, güzel bir hikâye metnine dönüştürüyor.
- Eğitici/Öğretici Nitelik: 5 puan. Her çocuğun mutlaka okulda öğrenmesi gereken bir konuyu, eğlenceli bir hikâyeye dönüştürerek çocukların anlamasını kolaylaştıracak bir şekilde anlatıyor.
- Hayal Gücü Gelişimi: 4 puan
- Kültürel Gelişim: 4 puan
- DÜMTEK NECMİ’NİN MUHTEŞEM HİKÂYESİ - 24 Mart 2021
- DUT AĞACINDAKİ HAYALET - 9 Şubat 2021
- KİTAP TAMİRCİSİ TOPRAK - 7 Aralık 2020
FACEBOOK YORUMLARI