Çağdaş Türk resminin öncülerinden biri olan Abidin Dino, 23 Mart 1913’te, Saffet Gaziturhan ve Rasih Dino çiftinin beşinci ve son çocukları olarak İstanbul’da dünyaya geldi.
Dino, henüz 6 aylıkken Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıç yıllarında ailesi çeşitli nedenlerle Cenevre’ye yerleşti. İsviçre’de 6 yıl kaldıktan sonra bir süre Fransa’da da ailesiyle birlikte yaşayan Dino, 1925’te Türkiye’ye dönerek, İstanbul’daki Robert Kolej’de öğrenim görmeye başladı.
İlkokul döneminde önce babası Rasih Beyi, ardından da annesi Saffet Hanım’ı kaybeden Abidin Dino, sanata duyduğu ilgi nedeniyle öğrenimini yarıda bırakıp, ağabeyi şair Arif Dino’nun desteğiyle resim, karikatür ve yazı alanında kendini geliştirmeye adadı.
Nazım Hikmet’in kitaplarını resmetti
O yıllarda minyatür ve hat sanatına ilgi duyan usta ressam, minyatür sanatı üzerine yoğun araştırmalar yaptı. Abidin Dino, Nazım Hikmet’in “Sesini Kaybeden Şehir” ve “Bir Ölü Evi” kitaplarının kapaklarını tasarladı.
Bir dönem Atatürk ile ilgili çizimleri de büyük bir beğeni ile karşılanan Abidin Dino, kapak resimleri çizdiği 1930’lu yıllarda halk bilimci Pertev Naili Boratav’ın kitaplarını da resmetti.
Dino, daha sonra memlekette sanatın gelişmesini ve yayılmasını sağlamak amacıyla ressam Elif Naci, Nurullah Berk, Zeki Faik İzler, Cemal Tollu ve Zühtü Müridoğlu ile birlikte 1933’te “D Grubu” adlı sanat topluluğunu kurdu.
Bir yandan resim, karikatür ve edebiyat ile de ciddi bir uğraş içinde olan Dino, sinema alanına da ilgi duydu. 1933’te Rus yönetmen Sergey Yutkeviç, Atatürk’ün ricası ile “Türkiye’nin Kalbi Ankara” adlı bir belgesel film çekmek için İstanbul’a geldiği sırada, filmin çekim sürecinde bir sergide gördüğü Abidin Dino’nun resimlerini çok beğendi.
Atatürk de bu sürece dahil olarak ünlü yönetmenden Türk bir genci eğitip eğitmemesi konusunda bir söz aldı ve Yutkeviç resimlerini çok beğendiği Dino’yu dekoratör ve ressam olarak çalışmak üzere Rusya’ya davet etti.
Paris’te bazı film çalışmalarında bulunan Dino, yine bu dönemin önemli şair ve yazarları ile yakın bir bağ kurdu. İki yıl boyunca Paris’te yaşayan Dino, daha sonra 1939’da Türkiye’ye döndü ve resim ile ilgili çalışmalarına devam etti. Usta ressam, bu yıllarda işçi, balıkçı ve köylü bireylere resimlerinde yer verdi.
Farklı ülkelerde sergi açtı
Abidin Dino, 1941’de de arkadaşlarıyla Yeniler Grubunu oluşturdu. İlk sergisini açtığı dönemde siyasi nedenlerle önce Çorum’a daha sonra da Adana’ya sürgün edildi.
Çeşitli dergilerde çizgi ve yazılarıyla halktan yana, gerçekçi bir sanat görüşünü savunan Dino, Adana’da “Türk Sözü” adlı bir gazeteyi yönetti. Aynı zamanda bu dönem yazdığı “Kel” adlı bir oyun kısa bir süre sonra toplatıldı.
Çizgi ve desenlerin ön plana çıktığı resimlerinde işçi ve köylü tiplerini özgün bir üslupla işleyen, ayrıca eserlerinde Picasso’dan da oldukça etkilenen Dino, bu dönem dilbilimci ve yazar Güzin Dino ile 50 yıl sürecek bir evliliğe imza attı. Dino, daha sonra 1943’te sürgün sona erince İstanbul’a geri döndü.
Abidin Dino, 1944’te Kurtuluş Savaşı zaferini canlandıran “Toros Destanı” adlı bir senaryo yazdı. O yılların genç yazarı Yaşar Kemal’le de bu senaryo aracılığıyla tanışarak, aralarında uzun sürecek bir dostluk başladı.
İstanbul’a döndükten sonra da yasakları devam eden Dino, 1952’de yurt dışına çıkış yasağı kakınca Paris’e yerleşti. Fransa, Cezayir ve ABD başta olmak üzere birçok farklı ülkede sergilere imza atan Dino, Fransa Plastik Sanatlar Birliği’nin onursal başkanlığı ile New York Dünya Sanat Sergisi’nin sanat danışmanlığı görevlerinde bulundu.
Türkiye’deki ilk kişisel sergisini 1969’da sanatseverlerle buluşturdu
“İşkence”, “Atom Korkusu”, “Savaş ve Barış”, “Çıplaklar”, “Dört Kent”, “Dağ-Deniz” gibi birçok yapıtı çeşitli galeri, müze ve koleksiyonlarda yer alan Dino, 1960’da Nazım Hikmet’in yazdığı “Saman Sarısı” şiirinde kendisine “Bana mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?” demesi üzerine ona bir şiirle karşılık verdi.
Bu şiirleşmeden sonra her röportajında kendisine sorulan mutluluğun resmini yapması konusuna ise Abidin Dino, şu yanıtı verdi:
“Mutluluğun değil ama sevincin resmini zaman zaman yaptım. Mutluluk süreklilik gerektiren bir şey. Resim tarihinde pek de yapabilen olmadı. Korkunun, çirkinliğin, sefaletin, mutsuzluğun yapıldı da, mutluluğun hayır. Büyük sevinçler yaşadım. Evet, tekrar tekrar yaşadım. Bir ömür boyu Güzin’le yaşamak mutluluğun eşiğinde yaşamak demek. Güzin olmasaydı, çoktan yok olmuştum.”
Birçok ödülün sahibi oldu
Dino, 1966’da yönettiği Dünya Futbol Kupası’nı konu alan “Gol” adlı belgesel filmle, İngiliz Film ve Televizyon Sanatları Akademisi tarafından yönetmen Robert Joseph Flaherty anısına verilen belgesel film ödülünü aldı. 1968’te ise öğrenci olayları sırasında Paris sokaklarında yürüyüşlere ve toplantılara katılan Dino, bu sırada sokaklardaki izlenimlerini eserlerinde yer verdi.
Yaşar Kemal’in “Deniz Küstü” adlı romanını, İlhami Bekir’in “Unuttum” ve Melih Cevdet Anday’ın “Tanıdık Dünya” adlı şiir kitaplarını da resimleyen Dino, Türkiye’deki ilk kişisel sergisini 1969’da açtı. Bu sergilerde Paris izlenimlerini bir bölümünü eserleriyle sanatseverlerin beğenisine sunan Dino, 1989’da Fransız Kültür Bakanlığı’nın “Sanat ve Edebiyat Altın Şövalye Nişanı” ile ödüllendirildi.
Fikret Mualla, Hakkı Anlı, Remzi Raşa, Selim Turan, Avni Arbaş, Nejat Devrim, Mübin Orhon ve Albert Bitran ile beraber “Paris Türk Ekolü” pentür sanatçılarından gösterilen usta ressam, “Eller, Parmaklar, Acılar, Acayipler, Tedirginler, Domatesler” başlıklı sergisi 1984’te ve “Bu Dünya Sergisi” 1987’de İstanbul’da açıldı.
7 Aralık 1993’te Paris’te vefat etti
Heykelle de ilgili olan Dino’nun el motiflerinden oluşan bir eseri ise 1993’te Maçka’ya yerleştirildi. Aynı yıl, Dino’yu anlatan “Biçimden Öte” ve “Acıyı Çizmek” adlı kitapları yayımlandı.
Sanat hayatı boyunda 50’nin üzerinde sergiye imza atan sanatçıya, 1990’da tiroid kanseri teşhisi konuldu ve 7 Aralık 1993’te Paris’te vefat etti. Sanatçının cenazesi daha sonra İstanbul’a getirilerek, Aşiyan’daki aile mezarlığında toprağa verildi.
Usta sanatçının vefatının ardından “Kültür, Sanat ve Politika Üstüne Yazılar” adı altında, “Kısa Hayat” öyküsü, “Kel” ve “Verese” adlı oyunları, “Eller”, “Pera Palas”, “Sinan” adlı anlatıları ve 1938-1993 tarihleri arasında yazdığı yazılar yayımlandı. Ayrıca sanatçının eşi Güzin Dino’nun da “Gel Zaman Git Zaman-Abidin Dino’lu Yıllar” adlı bir kitabı da bulunuyor.
Abidin Dino’nun kaleme aldığı eserleri ise özetle şöyle:
Oyun : “Kel” (1944), “Kel- Verese” (1947) Deneme: “Ölüm mü? Ne Buluş” (2004), “Eller” (2005)
Monografi: “Fikret Mualla” (1980), Ferit Edgü’nün hazırladığı “Kısa Hayat Öyküm” (1996)
Öykü: Yine Ferit Edgü tarafından 2002’de hazırlanılan 1934 ve 1940 yılları arasında yayınlanmış 5 öyküsü ile yayınlanmamış 3 kısa film öyküsünün yer aldığı “Yeditepe Öyküleri”
Anlatı: “Pera Palas” (1994), Ferit Edgü’nün yayına hazırladığı “Sinan” (1996) ve “Ne Güzel Çocukluktu” (2002), “Kızılbaş Günlerim” (2001)
Kaynak: AA
- Netflix Türkiye mayıs programı belli oldu - 23 Nisan 2022
- Halsey’den İstanbul konseri - 23 Nisan 2022
- Sepultura Türkiye’ye geliyor - 23 Nisan 2022
FACEBOOK YORUMLARI