Nagazaki’de Bir Arka Oda

Japonya’daki bir üçüncü sayfa haberinden esinlenen Eric Faye’nin derinlikli romanı: Nagazaki.

Yemekler azalıyor, nesneler yer değiştiriyor, sanki biri veya bir şey sürekli Shimura’yı takip ediyor. Elli altı yaşındaki Shimura olaya olabildiğince bilimsel ve gerçekçi bakmaya çalışıyor. Evden çıkmadan yemekleri ölçüyor, işaretler bırakıyor ve öncelikle aklının ona oyun oynamadığına emin olmak istiyor.

2008 yılında Japon gazetelerinde yayınlanmış bir haberden esinlenerek yazılmış Nagazaki’nin kendi halinde karakteri, Shimura. Tarihte büyük nükleer saldırıya maruz kalan ikinci ve son şehir Nagazaki.

Fransız Yazar Eric Faye bu ilginç haberi romana dönüştürüp 2010 yılında Académie Française ödülünü aldı. Académie Française öz ve biçim yeniliklerine karşı çıkan tutucu bir kurum olarak tanımlansa da Nagazaki dil ve üslubuyla yenilikçi bir roman.

Karakter Shimura davranışları ve düşünceleriyle olduğu gibi resmediliyor. Metaforlardan uzak duran yazar, olayları ve düşünce akışlarını şaşırtıcı bir açıklık içinde okura veriyor. Bu açıdan bakıldığında Nagazaki, konusuyla gizemli, diliyle saydam bir roman. Evin arka odasındaki gizemli kadının varlığını öğrendikten sonra Shimura’nın düşündükleri o kadar yalın ve mesafeli bir şekilde sunuluyor ki, okur için olayın ilginçliğinden daha önemli bir düşünsel mesele ortaya çıkıyor.

“Nagazaki’nin uzun zamandır en arkalarda bir gömme dolap gibi durduğunu düşündüm. Yani imparatorluk da tüm bu iki yüz elli yıl boyunca, yüklüğe yerleşmiş Avrupa isimli kaçak varlığını hemen hemen görmezden gelmişti… Oysa bu şekilde her iki yöne masa altından nice teknik, kaç tane fikir, ne kadar bilgi geçmişti?”

Günümüz Japonya’sına dair çizilen görüntü, bizlere çok uzak olan bu coğrafya ve kültürü tanıdık hale getiriyor. Yüz yaşını geçen insanların her geçen gün daha fazla televizyona taşındığı ve yalnız yaşayan ihtiyar Japonlar için robotların tasarlandığı bir gündem içinde, Shimura sürekli yalnızlığını sorgulamak zorunda kalıyor. Zaman zaman yaşlılık konusu ele alınıyor gibi görünse de, romanda işlenen tema aslında, yalnızlık. Gizemli misafiri kitabın son bölümlerinde daha iyi tanıma fırsatı bulan okuyucu, evsiz bir kadına acımak yerine onu benimsiyor. Normal şartlarda duygusal tepkiler verilmesi gereken durum, yazarın bakış açıcı ve mesafeli anlatımı sayesinde gizemli kadınla ana karakter Shiruma’nın eşit düzeyde algılanmasını sağlıyor. Çünkü son bölümlerde ortaya çıkan gerçekler sayesinde, misafirin evsiz, çoğu zaman aç ve Japonya için bile genç sayılamayacak elli sekiz yaşında olsa da asil ve güçlü bir kadın olduğu anlaşılıyor.

Gazetelerde çıkan her ilgi çekici haberin, özellikle de “üçünce sayfa haberi” denen türdekilerin içinde derinlikli birer roman barındırdığını düşündürtüyor, Nagazaki. Gerçek yaşananları roman sayfalarına aktarmak, onları daha da gerçek hale getiriyor. Eric Faye geleneksel bakışa sahip olan akademinin dikkatini bu saf gerçeklikle çekmiş olabilir. Bir romandan bekleneceği gibi; Nagazaki, okuru Japonya toplumu hakkında akademik bir kitabın yapamayacağı türde bilgi sahibi yapıyor. Bu küçük ama derinlikli roman arka odanızdakileri ortaya çıkarabilir, korkmayın, anlamaya çalışın.

  • Nagazaki
  • Yazar: Eric Faye
  • Çevirmen: Nilda Taşköprü
  • Yayınevi: Sel Yayıncılık
  • Sayfa sayısı: 88
  • Basım: 2016, 2. Baskı
Erdem Gezginci
Latest posts by Erdem Gezginci (see all)
Vinkmag ad

Read Previous

Açlık ve obezliğin kıskacında bir dünya: Gıda Krizi

Read Next

James Joyce’varî bir roman “C”

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *