Korkut Akın 
Ankara Yenimahalle Belediyesi ile Karikatürcüler Derneğinin ortaklaşa çalışmasıyla Şubat 2018’de basılan “Nâzım Hikmet Karikatür Albümü”ndeki çalışmaları, Tonguç Yaşar, Erdoğan Başol, Metin Üstündağ, Özden Toprak, Çerkez Karadağ, Deniz Zeyrek’ten oluşan bir jüri seçmiş.
“Güneşte
denizin sonunda mavi bir duman gibi
gözümde tütüyorsun”
Ankara Yenimahalle Belediyesi ile Karikatürcüler Derneğinin ortaklaşa çalışmasıyla Şubat 2018’de basılan “Nâzım Hikmet Karikatür Albümü”ndeki çalışmaları, Tonguç Yaşar, Erdoğan Başol, Metin Üstündağ, Özden Toprak, Çerkez Karadağ, Deniz Zeyrek’ten oluşan bir jüri seçmiş. Kaç çalışmanın arasından seçildiği belirtilmemiş, ama 240 sayfalık albümde yer alan 116 karikatür müthiş bir duygu seli oluşturuyor. Bir ay kadar önce elime geçen bu albümü kaç kez devirdim baştan aşağı, kim sayacak. Her seferinde bir başka duygu seline kapıldım, başka keyifler buldum, umutlar yaşadım.
 |
İyi hazırlanmış…
İnsanın içinden, sayfaları koparılabilse, her bir çalışma tablo niyetine asılabilir duvara duygusu geçiyor, çünkü her karikatürün arkası boş. O iyi bir şey… En azından o boşluk(!)ta yorumunuz canlanıyor.
Dikkatimi, dünyanın dört bir köşesinden gelen karikatürlerde sanatçıların bakışları çekti. Bizim için bir şair olan Nâzım Hikmet, bir başka ülkenin sanatçısı için sevgi, dostluk, resim, müzik, bilgi, umut simgeliyor. Tabii ki, onlar da şiirlerinden yola çıkıyorlar, ama biz, ağırlıklı olarak dünya çapındaki bu değeri hapsettiğimizden, duyduğumuz öfke, üzüntü ve çaresizlikle özgürlük temasıyla sınırlamışız.
 |
Nâzım Hikmet 116 yaşında
Bizlerden temelli ayrılışının üzerinden 55 yıl geçmiş, ama hâlâ yepyeni şeyler öğreniyoruz hakkında. Albümde yer alan 116 karikatürcüden 116 çalışma Nâzım Hikmet’in yaşını belirliyor. Küba’dan Şili’ye, İtalya’dan Meksika’ya, İspanya’dan İran’a Özbekistan’dan Türkiye’ye ışıl ışıl, gürül gürül, çağıl çağıl, gümbür gümbür karikatürler…
Şiirleri farklı yorumlanıyor artık (beklentiler ve/veya düşsel sınırlamalar belirleyiciliklerini yitirdi), üzerine yapılan akademik çalışmalarda başka başka ayrıntılar üzerinde durulunca daha büyük, daha güçlü, buna da bağlı olarak daha dünyayı kucaklayan bir şair çıkıyor karşımıza.
Nâzım Hikmet’i sadece bir militan olarak ele alırsanız -ki şiiri üzerinden bu yanlış yaygın- bir ideal insanı olarak görürsünüz. Oysa onun da aşkları var, onun da duyguları var, onun da umutları var insan olarak dizelerine yansıyan. Şiirlerinin üzerindeki o toz(!)u üflerseniz altından bir cevher çıkıyor, sizi alıp götüren. İster şair ister sinemacı ister senarist hatta ressam ve düşünce insanı olarak birkaç katman üst üste anlam yüklü her biri.
Dünyanın başka başka ülkelerinden farklı karikatüristler o anlam katmanlarını daha kolay görmüşler, daha rahat çizmişler. Biz, bizdeki beklentileri daha aşamamışız. Giderek bunun da üstesinden geleceğiz.
Yaşadığı kısa ömrü upuzun yaşatılsın dileğiyle…
|
Yeşilçam’da ve televizyonda film çekmesine rağmen kendisini kısafilmci olarak tanımlıyor. Birçok ödülü var…
YAZKO Somut’la başlayan yazma süreci -senaryoları saymazsak- Dünya Kitap’la gelişti, büyüdü. Cumhuriyet ve Radikal Kitap’ta da yazdı… Ataşehir Kültür Dergisi’nde (noter tasdikli 8 bin tirajlı) sürekli ve düzenli yazıyor. Yerel, bölgesel, sektörel gazetelerde de… hep sanat kültür üzerine.İnternet üzerinden kitap tanıtımları, kültür yazıları, film eleştirileri yazdığı siteler de var.
Sanatın savaşı yeneceğine inanıyor. Barış ve demokrasi istiyor.
- Hayata bir de bu “pencere”den bak!… - 9 Nisan 2020
- BİTMEYEN AŞK: İSTANBUL - 7 Aralık 2019
- Türkiye’nin Çilingir Sofrası: Rakı Gastronomisi - 3 Aralık 2019