
Fazıl Say’ın büyük bir özveri, konsantrasyon ve koordinasyon gerektiren bu eseri başyapıt niteliğinde ve kesinlikle izlenmeye değer.
Yıl 2009… Hem geç keşfetmenin pişmanlığını hem de böylesine muazzam bir eserle tanışmanın mutluluğunu aynı anda yaşıyorum. Günlerce art arda bıkmadan izliyorum, dinliyorum. Her tınıyı benimsiyorum. Nazım’ın dizelerinde dolaşırken, Genco Erkal’ın her vurgusunu, her tonlamasını, her jestini; Fazıl Say’ın piyanoyla her girişini ezberliyorum. Güvenç Dağüstün’ü tanıyorum, İbrahim Yazıcı’ya hayran oluyorum… Ve tüm bunların etkisiyle 9 yaşında bıraktığım piyano derslerine tekrardan başlıyorum. Yalnızca bunun için bile eserin değeri benim için tartışılmaz bir noktada. Ve çok sevdiğim fakat canlı olarak izleyemediğim bu eserin Aralık ayında tekrardan seyirciyi kucaklayacağı haberini alıyorum.
Oratoryo 2001’den bu yana yurtdışı da olmak üzere birçok kez sahnelendi ve yoğun ilgiyle karşılandı. 25-26 Aralık’ta Volkswagen Arena’da yeniden sahnelenecek olan gösteri bu kez Fazıl Say Festival Orkestrası tarafından Nazım Hikmet Korosu eşliğinde seslendirilecek. Aynı zamanda Serenad Bağcan kadın solist olarak yer alacak. Bunun dışında yorumcu olarak Genco Erkal, erkek solist olarak ise Güvenç Dağüstün tekrardan karşımızda.
“Kâğıt üzerinde vatan haini olarak gösterilen Nâzım’ın aslında ne kadar büyük bir vatansever olduğunu göstermeye çalıştım” diyen Fazıl Say’ın büyük bir özveri, konsantrasyon ve koordinasyon gerektiren bu eseri başyapıt niteliğinde ve kesinlikle izlenmeye değer.
- Sıcak Kafa; “Sözlerin rengini hareketlerin makamına tercih etmeyen bir roman” - 4 Nisan 2018
- Olivia Laing anlatımıyla özel bir şehir: Yalnızlık… - 9 Mart 2018
- Bir Vakitsiz Kaybeden: Albert Karako - 19 Ocak 2018